Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, "Kamu hastanelerini yap-kirala-devret modeli" ile yapılmasını da düzenleyen yasa tasarısıyla ilgili, "Sağlık-Sen olarak sağlıkta telafisi güç olan adımların atılmaması ve sağlık çalışanlarının sosyal, mali ve özlük hakları noktasında mağdur edilmemeleri için bugün başlayan ve 5 gün sürecek olan görüşmelerde, yasa tasarısı ile ilgili hükümet yetkililerine ve milletvekillerimize bir kez daha sağduyu ile hareket etme çağrısında bulunuyoruz" dedi.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, "Kamu hastanelerini yap-kirala-devret modeli" ile yapılmasını da düzenleyen yasa tasarısında öngörülen sistemle, kamunun üzerindeki bakım, onarım, temizlik, güvenlik vb. sağlık hizmetleri dışındaki, kamunun uzmanlık alanında olmayan hizmetlerin kamu özel ortaklıklarına devredileceğini akla getirdiğine işaret etti. Memiş, bu haliyle kamu, ihale, bürokrasi vb. süreçlerle ağır aksak ilerleyen, maliyet ve teknik destek gerektiren bu hizmetlerden elini çekerek, asli görevi olan sağlık hizmetlerinin ifasına daha etkili yöneleceği düşüncesinin, bugüne kadar benzer uygulamalar neticesinde olumsuz sonuçlarının fazlasıyla görüldüğünü ve tasarının bu haliyle yasalaşması için geçerli bir sebep olamayacağını söyledi.

"KAMUOYU DENETİMİ KONUSUNDA BELİRSİZLİKLER VAR"
"Kamunun üzerindeki mali külfetin azaltılması hedeflenirken, kampüs hastanelerle ilgili yapılan ihalelerde belirlenen yıllık kira bedellerinin fahiş oranda olduğu göze çarpmaktadır" diyen Memiş, bir inşaatın en büyük gider kalemlerinden olan arsa Hazine tarafından bedelsiz olarak tahsis edilirken, bu kadar yüksek kira bedellerinin neye göre tespit edildiğinin anlaşılamadığını vurguladı. Memiş, bunun anlaşılabilmesi için tüm hususların kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini kaydetti.
Şimdiye kadar ihalelerde böyle bir paylaşımın olmadığını ifade eden Memiş, "Tasarının 3. maddesinde; ihalelerde saydamlık, rekabet, gizlilik ve kamuoyu denetimi öngörülmektedir. Hangi hususlarda saydamlık, hangilerinde gizlilik olacağı netleşmemektedir. Gizlilik olduğunda rekabetin nasıl sağlanacağı bilinememektedir. Ayrıca da tüm bu gizlilik içerisinde kamuoyu denetimi nasıl gerçekleşecek anlaşılamamaktadır" dedi.

"SAĞLIKLI BİR YAPI OLUŞTURURKEN, SİSTEM İÇİNDEN ÇIKILMAZ BİR HALE GETİRİLMEMELİ"
Amacın tüm ülkede sağlık hizmetleri için yeni ve sağlıklı bir yapı oluşturmak ve bunu yaparken kamunun mali külfeti tek seferde karşılaması yerine, yıllara bölerek rahatlamasını sağlamak olsa da, hesaplamaların sistemin bu amacı sağlayamayacağına işaret ettiğini dile getiren Memiş, özel sektörün bizzat yürüteceği hizmet alanları ile elde edeceği kar da düşünüldüğünde, öngörülen yüksek yıllık kira bedellerinin, kamunun ihale süreci sonunda zarar edebileceğini ve sistemin çökebileceğini gösterdiğini kaydetti.
Memiş, sadece hizmeti alanlar için değil, hizmeti verenler için de sosyal devlet anlayışının geçerli olduğunu ve kamunun bu konuda menfaatleri dengelemesi gerektiğini belirterek, "Hizmet alanların yeni ve bakımlı tesislerdeki maksimum menfaati gözetilirken, hizmeti verenlerin de memnuniyeti değerlendirilmeli ve hatta hizmetlerin verimli sunumu için ön planda tutulmalıdır. Hizmeti verenin, hizmeti alana ezdirilmediği, çalışanın mağdur edilmediği bir sistem kurulmalıdır. Bu anlamda Sağlık-Sen olarak sağlıkta telafisi güç olan adımların atılmaması ve sağlık çalışanlarının sosyal, mali ve özlük hakları noktasında mağdur edilmemeleri için bugün başlayan ve 5 gün sürecek olan görüşmelerde, yasa tasarısı ile ilgili hükümet yetkililerine ve milletvekillerimize bir kez daha sağduyu ile hareket etme çağrısında bulunuyoruz" dedi.
Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ve Sağlık Bakanlığı bürokratlarının bulunduğu TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda, meclis görüşmeleri öncesi yasa tasarısı üzerine Sağlık-Sen'in çekince ve önerileri rapor halinde sunulmuştu.
Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Örnek tarafından komisyonda gerçekleştirilen sunum ve raporda, 2002 yılından bu yana sağlıkta dönüşüm sürecinin başlaması ile birlikte sağlık alanında önemli mesafeler katedildiği belirtilerek, bu süreçte sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştığını ve sağlık hizmetlerinde talebin 5 kat arttığı, buna karşın sağlık çalışanlarının sayısındaki artışın ise yüzde 50 civarında olduğu ve sağlıkta dönüşüm sürecinde sağlık çalışanlarının sürekli görmezden gelinerek ihmal edildiği taraf olduğu dile getirilmişti.
Sağlık kurumlarında 4/a, 4/b, 4/c, 4924, vekil ebe-hemşire, taşeron, hizmet alımı gibi istihdam modellerine yeni bir model daha ekleneceğinin anlaşıldığı da belirtilen raporda sonuç olarak, ortaya çıkacak bu durumun çalışanlar açısından olumsuzluğuna dikkat çekilmiş ve Sağlık-Sen'in sağlık çalışanlarının mevcut mali ve özlük haklarını riske atacak her türlü uygulamanın karşısında olacağı ifade edilmişti.
(BK-ÖZ-Y)

21.02.2013 12:36:32 TSI

Editör: Wan Haber