Çocukların sağlığına, güvenliğine veya ahlakına zarar verebilecek işler olarak tanımlanan tehlikeli işlerde çalışan 5 ila 17 yaşlarındaki çocukların sayısı ise 2016 yılından bu yana 6,5 milyon artarak 79 milyona yükseldi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG)  çocuk işçiliği ve çocuk iş cinayetleriyle ilgili rapora göre, 2013'te 59 çocuk,  2014'te 54 çocuk,  2015'te 63 çocuk, 2016'da 56 çocuk, 2017'de 60 çocuk, 2018'de 67 çocuk, 2019'da 67 çocuk, 2020'de 68 çocuk ve 2021'in ilk beş ayında 19 çocuk; yani 2013 ve 2021 yılları arasında en az 513 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. 

Çalışma Bakanlığı'nın raporuna göre 2020 yılında 12 bin 457 çocuk işçi tespit edildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçe teklifinde, Türkiye'deki çocuk işçi başlığı da yer aldı. Teklifte yer alan "bilgiye" göre, 2020 yılında tespit edilen çocuk işçi sayısı 12 bin 457 olurken, bu sayının 2021 yılının sonunda 27 bin, 2022 yılının sonunda 28 bin ve 2023 yılının sonunda ise 29 bine ulaşılacağı öngörüldü. Ancak Haziran 2021 tarihinde yayımlanan "Çocuk işçilik yasaklansın!" başlıklı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi raporuna göre, Türkiye'de en az 2 milyon çocuk işçi var. Üstelik bu sayı yaz aylarında ise 5 milyona yaklaşıyor.

ÖLEN ÇOCUKLARIN 58’İ GÖÇMEN ÇOCUK İŞÇİLER

Tarım-orman işkolunda 294 ölüm, inşaat işkolunda 50 ölüm, metal işkolunda 37 ölüm, konaklama işkolunda 23 ölüm, ticaret işkolunda 21 ölüm meydana geldi. Çocuk iş cinayetlerinde 14 yaş ve altında ölüm 169 iken, 15-17 yaş arası ölüm sayısı 344 oldu. Çocuk iş cinayetlerinde genel olarak her yıl mayıs ayından itibaren ciddi bir artış görülüyor. Okulların tatil olduğu aylarda çalışan çocuk sayısındaki artış, tarım istihdamının mevsimsel artışı, stajyerliğin artması gibi nedenlerle bu dönemlerde çocuk iş cinayetlerinde büyük bir artış yaşanıyor. Temmuz-Ağustos ayları en fazla çocuk işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği aylar arasında...

VAN’DA HER SOKAKTA ÇOCUK İŞÇİ GÖRMEK MÜMKÜN 

Tüm dünyada büyük bir sorun haline gelen çocuk işçileri Van’da her noktada görmek mümkün. Van’da neredeyse her sokakta çalışmak zorunda bırakılan bir çocuğa rastlamak mümkün. "Çocuk işçiliğinin" yüksek olduğu kentlerinden birisi de Van. Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde sayıları daha da artan zorla çalıştırılan çocuklar en çok ağır iş kollarından olan sanayi ve tarımda çalışmaya zorlanıyor. Kentte, neredeyse her sokakta çalışmak zorunda bırakılan bir çocuğa rastlamak mümkün.

Aile bütçelerine katkıda bulunmak ve okul harçlıklarını kazanmak için cadde ve sokaklarda çalışan çocuklardan bazıları kağıt mendil ve sigara satarken, bazıları da tartıcılık yapıyor. Günlük 10-15 TL arasında para kazanan çocuklar, sabahın erken saatlerinde geldikleri cadde ve sokaklardan geç saatlerde evlerine dönüyorlar. Sokakta her türlü tehlikeyle karşı karşıya kalan çocuklar, yaşanılanlara aldırış etmeden çalışmaya devam ediyorlar.

Çocuk işçiler, hayata 1-0 geriden başlayanların hikayesi… Onlar her çocuk gibi maalesef ki şanslı olamayanlardan. Kimi okulla işi bir arada götürüyor, kimi okula gitme fırsatı dahi bulamıyor, kimi ise ailenin bütün yükünü omuzluyor. Sorsak dünya şartlarında hepimiz eşitiz ama sadece sözde… Çocuk işçiliği özellikle pandemiyle beraber yeniden artışa geçti.

“EN BÜYÜK HAYALİM ÖĞRETMEN OLMAKTI”

  Van sokaklarında mendil satmaya çalışan çocuk işçi, ailesinin durumu kötü olduğu için okuldan alındığını belirtiyor. Pandemi döneminde baba işsiz kalırken aile ekonomisinin kötüye gitmesiyle beraber kendini bir anda sokakta mendil satarken bulmuş. 14 yaşında olan çocuk işçinin tek hayali ise öğretmen olmaktı. Bu hayalini gerçekleştiremeyen işçi, “ Okulu sadece 3.sınıfa kadar okuyabildim. Sokakta çalışırken kimi bizi itiyor kimi yardım ediyor. Ama bilmedikleri bir şey var. Bu hayatı biz kendimiz seçmedik. Bende isterdim herkes gibi parktan parka koşmak, büyük heyecanlarla okuldan gelip dinlenmek… Ama olmuyor… Aileme bakmak zorundayım… Çalışmak zorundayım” dedi.

 “HAYATIN ACIMASIZLIĞINI KÜÇÜK YAŞLARDA ÖĞRENDİM”

 Gece saatlerinde kâğıt toplayıcılığı yapan bir diğer işçi ise hayalinin elektrikli araç üretmek olduğunu söylüyor. Annesi babası hasta olduğu için liseyle beraber çalışmaya başlamış. Çocuk işçi “ Annem engelli. Babam ise hasta. Başlarda okulla beraber çalışmaya başladım. Fakat bir süre sonra daha fazla ikisini bir arada götüremedim. Zar zor meslek lisesinden mezun oldum. En büyük hayalim ise elektrikle çalışan araç üretmek. Ama şuan için onu gerçekleştirebilecek ne hayalim kaldı ne de elimde o kadar para kazanabileceğine olan umudum. Hayatın acımasız olduğunu çok küçük yaşlarda öğrendim ben.” Şeklinde konuştu.

“SAVAŞTAN KAÇARKEN DAHA AĞIR KOŞULLARA TABİ OLDUK”

Hemen hemen her sektörde çocuk işçileri görmek mümkün. En çok göreceğimiz alanlar ise özellikle sanayi alanları… Van sanayi sitesinde işçi olarak çalışan 16 yaşındaki göçmen çocuk işçi ise yükün ağır kısmını omuzlayanlardan… Babasını ve kardeşlerini savaştan kaçarken kaybettiğini söyleyen çocuk işçi “Biz yaklaşık 6 yıldır Türkiye’deyiz. Babamı ve 2 kardeşimi savaştan kaçarken kaybettik. Ben annem ve 2 kardeşim var. Ben çalışmak zorundayım. Yoksa ailem aç kalır. Okula gitmeyi çok özledim, Afganistan’daki arkadaşlarımı çok özledim. Ülkemizde durumumuz çok iyiydi. İstediğimiz her şeyi alabiliyorduk. Ama buraya gelince elimizde bir şey kalmadı. Ve ben çalışmak zorunda kaldım. Yeri geldi dövdüler, yeri geldi işi beğenmeyip sövdüler. Şimdi buradayım. Ama katlanmak zorundayım. Aileme bakmak zorundayım.” Diye konuştu


Kaynak:yenidoğugazetesi

Editör: Wan Haber