Balık av sezonunun ortasında tezgâhlar bereketsiz günler yaşıyor. Dünyayı saran koronavirüs salgını nedeniyle 15 Nisan'da bitmesi gereken balık av sezonu bu yıla özgü mart sonunda kapatılmıştı. 227 gün sürecek yeni av sezonunun başlamasıyla ağlarını umutla denize bırakan balıkçılar ekim ve kasım aylarında tuttukları palamut ve hamsiyle mutlu oldu ama son günlerde tezgâhlarda tür ve miktar azaldı. Hamsi, istavrit ve çinekop gibi balıkların yasal boy sınırında ya da altında olduğu gözlenirken, balıkçılar geriye kalan 135 günde limana palamut ve hamsiyle dönmeyi arzu ediyor.

Milliyet'in haberine göre; Son yıllardaki bereketsizliğin bilim insanlarını çok düşündürdüğünü belirten İ.Ü. Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık ve Su Ürünleri İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Erkan, balık stoklarının tükenmesini; yanlış balıkçılık yönetimine, aşırı avcılığa ve av boylarına uyulmaması ile kaçak avcılığa bağlıyor.

'YASADIŞILIK VAR'

Tezgâhlarda, av boyu 18 cm olan lüfer ailesinden çinekop ve sarıkanatın görülmesinin yasaklara uyulmadığının kanıtı olduğunu söyleyen Erkan, "Ekonomik tür lüferin ilk av boyu 25-26 cm. Bir kere bile yumurta dökmemiş balık avlanırsa sonraki yıllarda bulunması beklenemez. Çinekop ve sarıkanat, lüferin av boyuna gelmemiş, henüz yumurta vermemiş ismidir ve avcılığı yasaktır. 18 cm av boyu yeterli değildir. Yasaklara uyulmadan yapılan avın, lüfer gibi türlerin miktarını düşürdüğünü TUİK verilerinden ve tezgâhlardan görüyoruz. Palamut ve hamsi en çok tükettiğimiz balıklar olmakla birlikte avcılığı yıllar içinde önemli derecede azaldı. Ekim'de İstanbul Balık haline 2 bin ton hamsi, 3 bin 210 ton palamut, 833 ton mezgit, 613 ton istavrit, 250 ton sardalya satışa sunuldu. Bilim temelli balıkçılık politikası uygulanmazsa önümüzdeki yıllarda tezgâhlarda hiç balık göremeyebiliriz" dedi.

'DENETİMLER ARTMALI'

Prof. Erkan, küresel salgın nedeniyle sağlıklı beslenme, yüksek bağışıklık, güvenli gıda kavramlarına ilginin arttığını da vurgulayarak, balığın sağlıklı ve dengeli beslenmedeki önemini vurguladı. Erkan, ülkemizde kişi başına ortalama 6,26 kilogram olan su ürünü tüketiminin yetersiz olduğuna da dikkat çekti.

İstanbul Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Erdoğan Kartal ise, kasım ayı ortasına kadar zengin sayılabilen tezgâhların aşırı avcılık ve kontrolsüzlükle bu hale geldiğini belirtti. 30 bin balıkçıyı temsil eden Kartal, "Hava sıcaklığı bakımından sıcak bir dönem geçirdiğimiz için istediğimiz olmadı. Küçük tutulan hamsilerin balık fabrikalarına gönderilmesi önemli sorun. Denizde, halde ve tezgâhta denetimlerin artması hatta kapılarında nöbet tutulması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. A haber

.

Editör: Wan Haber