Sendika bürosunda bir basın açıklaması yapan Yusuf Adli, ülkemizin en büyük sorunlarında birinin küçük yaştaki kızların aile zoruyla evlendirilmesi olduğunu ve bu sorunun bölgenin kanayan yarası haline geldiğini söyledi. Adli, “Küçük yaştaki kızların zoraki evlendirmelerinden dolayı bölgemizde sık sık kadınlarımızın intiharlarına neden olmaktadır. Yapılan araştırmalara göre haftada bir kadın intihar etmektedir. Bunun en belirgin sebeplerinden bir tanesi, küçük yaştaki kızların evliliğinden doğan psikolojik bunalımdır. Hal böyle iken yapılan bu yanlışları imam nikâhına bağlamak, din görevlilerinin üzerine atmak hiçbir mantıkla izah edilemez. Bu tür evliliklerin sorumlusu Diyanet işleri Başkanlığı çatısı altında çalışan imamlar değillerdir. İmamlarımız kesinlikle bu tür evlilikleri tasvip etmezler ve bu sorumluluk altına girerek kesinlikle nikah kıymazlar. Bu tür yasadışı nikâhları din görevlisi olmayan, kendilerini topluma imam olarak tanıtan kişiler tarafından yapılmaktadır” dedi.

Yusuf Adli, inananlar açısından nikahın Müslümanlara sevap kazandıran bir ibadet olduğunu belirterek, “Nikah müessesinin dini yönü sebebiyle Müslümanlar, medeni hukuka göre kıyılan nikahlarla yetinmeyip bir de dini nikah kıydırma ihtiyacı duyarlar. Halk arasında bilinen imam nikahı ‘Allahın (c.c) emri, Hz. Peygamberin (s.a.s) sünneti’ ile yapıldığı için dini nikah denilmektedir. Nikahı ibadet yapan Allah’ın (c.c) emri, Hz. Peygamberin (s.a.s) sünnetidir. Yıllardır devam eden dini nikah ve resmi nikah ikileminin ortadan kalkması için nikah kıyma yetkisinin müftülere ve imamlara vermeleri gerekmektedir. Belediyelere, muhtarlara ve kaptanlara verilen nikah kıyma yetkisi nedense din görevlilerine verilmemektedir. Batıda, herhangi bir kilise papazının kıydığı nikah geçerlidir, ama Türkiye’de imamların kıydığı nikah geçersiz ve suçtur. Yapılacak iş, vakit geçmeden nikah kıyma yetkisi Diyanet’e verilmelidir. Böylece, resmi nikah ile dini nikah ayrımına son verilmeli, ikisi tek çatı altında birleştirilmelidir” diye konuştu.

Editör: Wan Haber