Çiçek TAHAOĞLU

“Biz, temel ihtiyaçlarını sağlayamayanlara bu ihtiyaçların sosyal hak olarak devlet bütçesinden sağlandığı, herkesin yeteneği ve becerisine göre çalışma hakkına sahip olduğu ve kadın ve erkekler arasında eşitliğin sağlandığı bir toplumun hepimizi adalet ve özgürlük duygusuyla güçlendireceğine inanıyoruz.

“Birkaç başarı hikâyesinden yola çıkarak mikro kredinin genel olarak başarılı bir uygulama olduğuna dair bir algı yaratmak, her şeyden önce binlerce kadının mikro kredi deneyimini göz ardı etmeye yol açmaktadır.”

“Sosyal borçlanma ile kadıngirişimcilere iş geliştirme desteği” sloganıyla duyurulan “Ekonomiye Kadın Gücü” projesini değerlendiren Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu (KEİG), özel sektördeki mevcut şirketlerde kadın-erkek oranının eşitliğinin sağlanmaya çalışılması yerine kadın istihdamının mikro kredilerle arttırılma çabasını eleştirdi.

 “Girişimcilik adı altında borç yükü”

Turkcell, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) ile hayata geçirdiği “Ekonomiye Kadın Gücü” projesi, mikro krediyle kadınların iş kurmasını hedeflediğini duyurdu. Ancak KEİG, mikro kredi mekanizmasının kadınları “girişimcilik” adı altında onları borç yükü altına soktuğunu ve geçici/güvencesiz çalışma alanları sunduğunu söylerken,  çözüm için kadın-erkek eşit istihdam olanaklarının yaratılmasını sağlayacak politikalara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

KEİG, Turkcell Genel Müdürlüğü’ne de yolladığı mektupta “Kalkınmanın üretim sürecine katılım kadar bireyin kendini geliştirmesi için gerekli tüm eğitim, kültür, sağlık ve sosyal hizmetlere de erişiminin sağlanması ile ölçüldüğünü dikkate alarak, kadınların erkeklerle eşit olarak tüm kurumlara erişiminin sağlanması gerekmektedir” dedi.

“Uygulamalar başarısız sonuçlanıyor”

Mikro kredinin tek başına yoksulluğun çözümü olamayacağını belirten KEİG, mikro kredinin neden olumsuz sonuçlara neden olduğunu şöyle özetledi:

* Mikro kredi programları ev eksenli çalışma biçimini de pekiştirerek kadının ev içi emeğinin devamı olan ev içinde çalışma biçimini kurumsallaştırıyor.

* Mikro kredi uygulamalarının sürdürülebilirliğini sağlamak için finansal sürecin takibi, yani alınan kredinin geri ödenmesi temel alınıp, bireyin sosyal gelişiminin takibi göz ardı ediliyor.

* Kadınlara verilen mikro kredi grup üyeliği sisteminde ortaya çıkan olumsuzluklar, özel yaşamı denetlemeye kadar gidebiliyor ve bu durum kadının hem hane içindeki hem de toplumdaki yerini olumsuz etkiliyor. Bilhassa borçların tahsil edilmesinde izlenen politikalar, kadınların hem grup içinde hem de aile içinde gerilimler yaşamasına neden oluyor.

* Mikro kredi ile yoksul kadınların ekonomik olarak güçlenmesi olanaklı değil ve mikro kredi ile sürdürülen zaruri girişimcilik kayıt dışı, düşük verimliliği olan işlerle sınırlı. Çünkü beslenme, barınma, sağlık, eğitim gibi günlük ihtiyaç için alınan kredinin anaparası ve yüzde 15’lik faizinin geri ödemesi yine çoğunlukla borçla yapılabiliyor. Örneğin Batman ve Diyarbakır’da, mikro kredi alan kadınlar el işi yapma ya da gözleme pişirme gibi işlere yoğunlaştı.  Bu tarz ürünlerin arz fazlası nedeniyle satılamadığı ve satış yapılamadığı için de mikro kredinin geri ödemesinin kadınlar açısından büyük bir zorluk yarattığı gerçeği söz konusu.

* Uygulamayla, kadınlar mikro kredi alıp ev içinde “kadın işi” olarak adlandırılan ürünler üreterek komşulara satış yapıyor. Az sayıda kadının girişimci kredisi alabiliyor. Örneğin Batman’da 1,000’den fazla mikro kredi alan kadından sadece 15’i girişimci kredisi alabildi.

*Bianet (Bia)

Editör: Wan Haber