Van'daki bir otelde düzenlenen iftar programına Bakan Eker, Van Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti Van milletvekilleri Mustafa Bilici ve Gülşen Orhan ile işadamları katıldı. Yemekten sonra bir konuşma yapan Bakan Eker, İslam coğrafyasına bakıldığı zaman Ramazanda yürekleri burkan bir tabloyla karşı karşıya olduklarını söyledi. Eker, “Suriye’de, Mısır’da Müslümanlar zulme uğruyor. Biz hükümet olarak nerede bir mazlum varsa, zalime karşı onun yanında olmayı, haksızlık yapanın karşısında durmayı ilke edindik. Başbakanımız da, hükümetimiz de bu tutumumuzu açık bir şekilde haykırmaktan, nerede kimin yanında durduğumuzu dünya aleme söylüyoruz. Maddi manevi mazluma ne yapılması gerekiyorsa söylüyoruz. Demokrasi diyorlar, Batının değerlerinin en önemli unsurlarından biri demokrasidir. Kopenhang kriterlerinin birinci maddesi demokrasidir. Yönetimin halkın tarafından seçimle değiştirilmesidir demokrasinin birinci kaidesi. Mısır’la halkın yüzde 50 oyunu alan yönetim darbe ile yönetimden uzaklaştırılıyor. Darbe yapılıyor, ama bu darbeye darbedir diyemiyorlar. Ülkenin insanları öyle Vandalizme başvurmadan, molotofkokteyli atmadan, cam çerçeve indirmeden, insanlar sadece meydanda oturuyor. Milyonlarca insan zulme karşı duruşunu tayin ediyor. Dua ediliyor, Kur’an okuyor ve sadece oturuyor. Ama bunların üzerine ateş açılıyor. 200’ün üzerinde insan katlediliyor. Bu katliama katliamdır denmiyor. Çatışma deniliyor. Çatışma başka bir şey. Bu çatışma değil. Dünya bunu seyrediyor. Suriye’de yüz binlerin üzerinde insanlar katledildi. Kendi insanını katleden, kendi insanlarına bombalarla saldıran bir rejim var. Buna da aynı şekilde seyirci kalınıyor. Bunlara iki yüzlü olduklarını söylemek gerekiyor. Demokrasiyi insanlar sadece kendi için istememeli. O demokrasi gerçek manada halkın iradesinin ortaya konduğu, tercihlerin belirlendiği bir sistem değil. Bu Ramazanda İslam coğrafyasına bu tür acıların yaşanmasına şehit oluyoruz” dedi.

""

“MİLLETTEN ALDIĞIMIZ EMANETİ NAMUSUMUZ GİBİ KORUDUK”
Türkiye’de de bir takım tezgahlar, tuzaklar kurulmaya çalışıldığını ifade eden Bakan Eker, “10 senedir AK Parti iş başına geldiği günden itibaren bir takım müdahaleler, bildiriler, tuzaklar, suikast planları gündemde oldu. Biz dik durduk, milletten aldığımız emaneti namusumuz gibi koruduk. Millete bunu anlattık. Her seferinde milletimiz bize destek verdi. Türkiye’ye 10 yılda önemli hizmetler yaptık. Türkiye ekonomisini IMF’ye bağlamış bir ülke iken 2013 Mayıs ayında Türkiye IMF’ye olan borcunun son taksitini ödeyip ‘sen yoluna biz yolumuza, seninle bir işimiz kalmadı’ dedik. Birileri bundan rahatsız oldu. Türkiye uluslararası platformda karşısında kim olursa olsun doğruya doğru yanlışa yanlıştır dilebiliyor. Bu çok ama çok önemli. Kurulan tezgahlar bu tür konularla ilgili Türkiye 80 yıllık sorununu, kan akıtan, gözyaşına sebep olan, ocak söndüren, 40 bin vatandaşımızın kanına sebep olan, acılara neden olan sorununu çözme idaresini ortaya koydu. 7 aydır 30 yıldan beri hasret kaldığımız bir huzur ortamını yakaladık. Bu da birilerini rahatsız ediyor. Barışı istemeyenlerin olacağını biliyorduk. Sabote edebileceklerini de biliyorduk. Bir takım olaylar oldu, ama biz onlara bakarak değil, milletin isteklerine bakarak kararlarımızı verdik. Bu mesele bizim meselemiz. Türkiye’de Türklerin, Kürtlerin herkesin bir arada kardeşçe yaşayabildiği bir sistemin tesisi bizim meselemiz. Bunu Başarmak, kanın akmasına son vermek bizim meselemiz. 80 sene bu memleketin vatandaşları arasında sorun yoktu. Van'da da Diyarbakır'da da İstanbul'da da herkes bir apartmanda oturuyor. Bir sorun yok. Sorun neydi? Türkiye’nin bir idare anlayışı vardı. düzen vatandaşlarını kısımlara bölüyor. Birine Kürtsün, birine Türksün, diğerine başka bir şey diyordu. Bize acı çektirdi, gelişmemize engel oldu, ekonomik kaynakların heba olmasına neden oldu. Biz herkesi kardeş biliyoruz. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Herkes bizim için bir. Herkes bu topraklarda kendi kültürünü, inancını düşüncesini sahiplenebilmeli, geliştirebilmeli. 10 yıl içinde çok mesafe kat edildi. Her seferinde engellerle mücadele etmek zorunda kaldık. Bugün çözüm sürecine kararlılıkla sahip çıkan Başbakanımız büyük bir inisiyatif alıp kimselerin sahiplenmediği, kabul etmediği, uygulamadığı bir irade ortaya koydu ve bugün bir noktaya geldik. Geri dönecek değiliz. Bunu kararlılıkla sonuna kadar götürüp insanların ruhunda var olan duyguları, yanlış uygulamalar nedeniyle bozulan ahengi, kardeşliği yeniden tesis edeceğiz. Bu bizin içi büyük bir görev” diye konuştu.
Herkesin sorunun çözümünde adres olarak Başbakanı gösterdiğine de değinen Bakan Eker, şunları söyledi:


“Doğru sadece Başbakanın siyasi liderliğinin gücü değil, esas olan sebep, diğer partilerin hepsi sorunun ortaya çıkmasında, büyümesinde, dal salmasında, gelişmesinde vebali var. Zihniyetlerinin vebali var. Partilerin zihniyeti geçmişte bu sorunu büyüktü. Bu son 30 yılın meselesi değil. Bu 80 yıllık meseleydi. 1920’lerden başlayarak 1985’e kadar olan sürece içten büyüyen ama kapalı duran, acıyı yaşayanların hissettiği bir meseleydi. Son 30 yılı kanayan bir yara haline geldi. O süreçte bu kararlılık gösterilse, insan sevgisine dayalı, birlikteliğe dayalı bir yönetim felsefesi karşılık bulsa, o kadar kan dökülmeyecek, ocaklar sönmeyecekti. Bunlar nasıl bin sene kavga etmeden iç içe yaşadılar, ne oldu da 80 yılda bunlar soruna dönüştü. Sorunu doğru teşhis eden ve buna karşı evrensel değerlerine dayalı bir siyaseti AK Parti geliştirebildi. Bu meselenin çözümü için insanlar AK Parti’yi bekliyordu. Çözüm sürecinin başarıya ulaşması, yatırımcının gelmesine yardımcı olacak. Çözüm sürecine 4 elle sarılmalıyız. Buna zarar verecek her sese yeter artık edi bese diyebilmeliyiz. Biz hükümet olarak barış ve kardeşliği tesis edelim diyoruz.”

“BAKANLIĞI VAN’A GETİRDİM”
Bakanlığını Van getirdiğini de ifade eden Mehdi Eker, “Ben bakanlığı Van'a getirdim. Yönetici arkadaşlarımız burada. Sektör temsilcileriyle burada bir toplantı yapacağız. Onlarla neler yapabiliriz diye bir toplantı yapacağız. Meyvecilik, sebzecilik, hayvancılığı nasıl gerçekleştirebiliriz. 15 vilayetteki hayvan sayısı 18 milyon. Meralar ıslah edildiğinde 38 milyon hayvan barındırılacak. Yayla yasakları kalkacak çözüm süreciyle alakalı. Bütün bedenimizle çözüm sürecine sarılacağız. Buna engel olanlara fırsat vermeyeceğiz. Bu kadar adım atıldı. Buna destek olacağız, karşı olanlara fırsat vermeyeceğiz. ‘Mesele Gezi Parkı değil, hala anlamadınız mı?’ diyenler vardı ya. Mesele Türkiye’nin paçalarından tutup yükselmesini engellemek. Barış sürecini baltalamak. Terör tekrar insanların canını yaksın. Kararlılıkla sevgiyi, kardeşliği, kendi medeniyet değerlerimizi, kültür kodlarımızı unutmayacağız. Onlara sahip çıkacağız. Birlik içinde yatırımlarımızı daha iyi noktaya taşıyacağız” şeklinde konuştu.

Editör: Wan Haber