Haber: İdris Yılmaz

Erciş ilçesinde yaşanan depremin ardından yazın sıcak, kışın ise soğuk koşullarda konteynerlerde yaşamak zorunda kalan depremzedelerin çocuklarında, ölümcül hastalık bulgularının baş göstermeye başladığı ortaya çıktı. Konteynerlerdeki sıcak ortamda yaşayan çocuklarda tümör, mantar ve hepatit B hastalıkları görülüyor.

Van'ın Erciş ilçesinde 23 Ekim 2011 ve 9 Kasım 2011 tarihinden meydana gelen depremlerin ardından kurulan ve yaklaşık 300 kişinin yaşadığı Alkanat ve Kışla konteyner kentlerinde, sağlıksız ortamda yaşayan çocuklarda tümör, mantar ve hepatit B bulgularına rastlanıldı. Yaşanan depremin yarattığı olumsuz şartlarda hükümetin verdiği vaatlerin yerine getirilmemesi üzerine işsiz ve yoksul depremzedelerin ekonomik durumları her geçen gün kötüye giderken, yetkilerin depremzedelere henüz bir çözüm üretmemesi depremzedeleri her gün eylem yapma zorunluluğuna itiyor. Çocuklarını doktora götürme imkanlarının bile olmadığını dile getiren depremzedeler, depremin yaşandığı günden bugüne bir defa Türk Tabipler Birliği gönüllü sağlık ekiplerinin gelip sağlık taraması yaptığını, bunun dışında hiçbir sağlık ekibinin konteyner alanlarına gelmediğini söyledi.

'Çocuklarımın hastalığını çaresizlik içinde izliyorum'

Yaşanan deprem sırasında bir otelde çalıştığını belirten Ayhan Baydar isimli depremzede, depremin yaşandığı sırada çalıştığı otelin yıkılarak yerle bir olduğunu, bu nedenle uzun dönem işsiz kaldığını ifade etti. Ailece sağlık sorunu yaşadıklarını, çocuklarında ve eşinde sürekli uyuklama, halsizlik, yorgun düşme ve deride döküntünün meydana geldiğini anlatan Baydar, bir iki defa doktora gittiğini, fakat doktorların verdiği ilaçlarla tedavi olamadıklarını dile getirdi. Baydar, ekonomik durumu olmadığı için bir daha doktora gidemediğini dile getirerek, "Zaten yoksulduk ve yaşanan deprem iyice belimizi büktü. Yaşadığımız konteynerlerde ise her an çıkarılma korkusu içindeyiz" dedi. 6 yaşındaki kızı Kader Baydar'ın sırtında çıkan ve hızla vücuduna doğru kök salan tümörü gösteren Baydar, "İlk önce küçük bir fındık gibi göründü. Doktorlar kızımın sıcak ortamda durmamasını özellikle ikaz etti. Elimde doktor raporu ile defalarca Erciş Kaymakamlığı'na gittim. Her defasında bana 'Sabredin devlet hepinize konut verecek' vaadiyle beni kapıdan geri çevirdiler. Yapılan kura çekilişlerinde ihtiyacı olanlara değil, ihtiyacı olmayanlara konut çıktı. Konut çıkanların çoğunluğu zengin kesimler ve bürokrasiye yakınlığı olan kişilerdi" dedi.


""

Hastalıklar dikkatlerden kaçmıyor!

Konteynerlerde bulunan çoğu çocuğun gözlerindeki çapaklanma ise dikkat çekiyor. Konteyner alanlarında biriken çöplerin koku salması ve sürekli yaşanan su kesintileri hastalık alarmı verirken, Alkanat konteynerlerinde bulunan açık su kanalı ise adeta mikrop yuvası haline dönmüş durumda. Mahallenin logar sularının aktığı açık kanalda oyun oynayan çocuklarda ise deri kızarması ve mantar oluşmaya başlamış. 

'Belediye Başkanı yardımları depoladı' iddiası

Fahri İnci isimli depremzede ise daha önce AKP'ye çalıştığını, depremde gelen erzakların Belediye Başkanı Zülfikar Arapoğlu'nun evinin altındaki ambarda ve 3 farklı noktada bulunan ambarlarda gizlenerek yaklaşan seçimler için saklandığını iddia etti. İnci, dünyanın ve Türkiye'nin birçok yerinden bölgeye yardımlar aktığını, fakat gönderilen yardımların hiç birinin kendilerine ve yoksullara ulaşmadığını belirtti. Konteynerlerdeki çocukların yoksulluk nedeni ile yeterli beslenemediğini, bu anlamda vücut dirençlerinin düştüğünü ifade eden İnci, "Depremde yetim kalan çocuklar için gönderilen erzaklar seçim yatırımı için saklanılırken burada çocuklar açlıktan ve bakımsızlıktan hastalanıyor" dedi.

'Nerdesin ey Başbakan'

Muhammet İslam ismindeki çocuğunun konteynerde doğduğunu söyleyen İnci, yaşam koşulları nedeni ile çocuğunu sürekli hastaneye götürdüğünü dile getirdi. Şu anda çocuğunun Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yatırıldığını belirten İnci, doktorların ısrarla konteyner ortamında bulunmaması gerektiğini söylemesine rağmen çaresizlikten ve gidecek bir yerleri olmadığından konteynerlerde yaşamak zorunda kaldığını dile getirdi. İnci, "Eğer çocuğuma bir şey olursa bunun sorumlusu vali, kaymakam, belediye başkanı ve bize hiç vekillik yapmayan milletvekili Fatih Çiftçi'dir. Bedeli ne olursa olsun bunlara bu hesabı soracağım. Yaşanan depremin ardından Başbakan ağzını ballandıra, ballandıra 'Kısa sürede yaralarınız sarılacak' dedi. Aradan iki yıl geçti, yaralarımız daha çok büyüdü, neredesin sen sayın başbakan. Konteynerlere bıraktırdığın, kendi kaderine terk ettirdiğin çocuklar, her geçen gün ölümcül hastalıklarla boğuşuyor" diye tepki gösterdi.

Sağlık taraması yapmak zorunda değillermiş! 

Konteynerlerde yaşanan sağlık sıkıntıları ilgili bölgede sağlık taramasının yapılıp yapılmadığına ilişkin ASM yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde, yetkililer, konteyner bölgelerinde sağlık taraması yapmak zorunda olmadıklarını savundu. Konteynerlerde belirtilen hastalıklarla ilgili istatistiki bilgilere ulaşmak için başvurduğumuz Erciş Devlet Hastanesi istatistik birimindeki görevliler ise konteynerlerin geçici yaşam alanları olmaması nedeni ile depremzedelerin ikametlerini bu bölgeye taşımadıkları için istatistik bilgilerinin mevcut ikamet adresleri üzerinden yapıldığı ve bu nedenden ellerinde sağlıklı istatistik bilgisi olmadığını belirtti. DİHA

Editör: Wan Haber