Show TV'de yayınlalan 'Arıza' isimli dizide Yeşim Salkım'ın canlandırdığı Melek karakterinin Van için 'Ne işin var o dağ başında' sözleri gündem oldu. Konu ile ilgili sosyal medya çalkalanırken Van halkı Show TV'den özür açıklaması beklediklerini belirtmişlerdi.

Hürriyet Gazetesi Yazarı Savaş Özbey konuyu gündemine taşıdı.

İşte Özbey'in kaleme aldığı o yazı...

"Van’a dağ başı mı dediniz? Orada bir durunuz..." 

Çoğumuzun depremle, yıkık binalarla hatırladığı Van, aslında Doğu’nun şaşırtıcı derece ileri şehirlerinden biridir. Keşke İstanbul’dan “yazıp tutmak” yerine senaristler bir kez olsun gidip görmüş olsalardı.

Show TV’de yayınlanan “Arıza” dizisinde, Yeşim Salkım’ın canlandırdığı Melek Tekinoğlu karakteri, Van kenti için “dağ başı” deyince Vanlılar ayağa kalktı, sosyal medyada kampanya başlattı.

Şehrin güzelliklerini paylaşıp kentlerini tanıtmaya uğraşıyorlar.

Ben dizilerdeki, filmlerdeki replikleri gerçekmiş gibi ciddiye alıp tepki verilmesine karşıyım.

Dizideki karakter ölünce helva dağıtanlar, film setinde Bizans askeri rolündekilere saldıranlar, neler hatırlıyoruz. 

Dizide kötü bir karakter var diye, “Yok (misal olsun diye söylüyorum) kasapları kötü gösteriyorlar, yok (yine misal olsun diye) mefruşatçıları kötü gösteriyorlar” diye dizilere dava açan meslek grupları olmuştu hatta.

Bana hepsi saçma geliyor.

Katil uşak da olabilir, avukat da, muhasebeci de. Ama Vanlıların bu olayda haklı oldukları bir yan var.

O da bence senaristlerin eksikliği.

Çoğumuzun depremle, yıkık binalarla hatırladığı Van, aslında Doğu’nun şaşırtıcı derece ileri şehirlerinden biridir.

Keşke İstanbul’dan “yazıp tutmak” yerine bir kez olsun gidip görmüş olsalardı.

Beş yıldızlı otellerini, piyano eşliğindeki beş çaylarını, inanılmaz renkli, çeşitli ve nezih gece hayatını, yerel ve dünya mutfağı yapan şık restoranlarını, sörf yapılan sahillerini görseler zaten “Van” ile “dağ başı” kelimelerini aynı cümlede kullanmak akıllarının ucundan bile geçmezdi.

Kars treni ve Kars trend oldu ya...

Van da trend olsa hakikaten yeridir.

Editör: Wan Haber