Kemal Sunal, bir filmde evlenmek istediği kızla kiralık ev aramaya çıkarlar ve emlakçıya yüksek kiralardan dolayı tepki gösterir. Bunun üzerine emlakçı, kirası 100 Lira olan evler de var der. Sevinen Kemal Sunal, "tamam olur bakalım" der ancak emlakçı Siirt’de deyince oradan kızarak dönerler.

O "Siirt" üzerinden çok zaman geçmedi. Sizi tam 20 yıl öncesine götüreyim. Yıl 2000, Siirt'e 38 yaşında genç bir Vali atanır. Kim bilecekti ki bu genç adam Siirt’in kaderinin değiştirecekti.

Valiliğe ait 2 Mercedes, 2 Mazda, 1 Cherokee’yi satışa çıkardı ve bu 5 lüks aracı eğitime harcar, tarihinde ilk kez Siirt’i okul öncesi Eğitimde Türkiye birincisi olması, kızların okullaşma oranının hızla artması, uluslararası eğitim kuruluşlarından ödül alması, çalışmalarıyla dünyada ismi verilen metot modellerin olması vs.. Size bunları anlatamayacağım.

Siirt fıstığını dünya markası yapmak için kolları sıvadı ve her geçen yıl azalan fıstık ağacı sayısını ve rekolteyi rekor düzeyde artırır. Görev süresince Siirt’te toplam 10 milyon fıstık fidanı ağacı diktiren, bu sayede Siirt Fıstığının Türkiye ve Dünyada daha fazla tanınması ve markalaşmasının önünü açan isim olur. Bu genç adam Vali Nuri OKUTAN’dır. Bu valinin hayat hikayesini mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

O yıllarda Siirt kırsalı tamamen terk edildiği ve arazinin para etmediği yıllardır. O gün kırsaldaki arazi dönümü 1 TL bile etmeyen köy arazileri bu gün ise 70 Bin TL'dir. Boş arazileri, dağı taşı ve özellikle ekilmeyen kısımların fıstık ağaçlarıyla dolduğunu görüyoruz. Her yıl 1 ila 2 milyon fidan dikilmeye devam ediliyor. Bu gün Siirt fıstığın yüzde 40 kapasite ile yetiştirildiği, yıllık 15 bin ton kuru fıstık üretildiği ve Siirt'e yıllık 1 Milyar TL katma değer yarattığı bilinmektedir. 2030 yılında ise yüzde yüzlük kapasiteye varılacağı ve 1 Milyar Dolar gelir elde edileceği tahmin edilmektedir. 2017’de Dünyanın 3’üncü büyük fıstık fabrikasını 10 milyon dolarlık fıstık işleme tesisi kurulur, Türkiye’de bu kapasitede bir tesisin başka örneği pek yok. Üstelik fıstık yetiştiriciliği hayvancılığa olumsuz hiçbir etkisi de yok. Siirt bu üründen elde ettiği kazanç ile ilin tanıtımında büyük katkı sağlamıştır. Bir kişinin (Valinin) bir ilin kaderini nasıl etkileyebileceğini ve çevre illeri nasıl etkilediğini görüyoruz. Çevre illerden Batman da bu pazardan pay almaya çalışıyor. Aynı iklimi yaşayan çevre iller de bu yetiştiriciliği canla başla yapmaya başladılar. Velhasıl Siirt artık eski Siirt değil..

Şimdi gel gelelim Van’a.

Peki Van’da neler yapılabilir? Çatak, Bahçesaray, Gevaş, Edremit, Gürpınar ilçelerimizin yüzölçümü neredeyse bir Siirt kadar ve bu ilçelerimiz ceviz yetiştiriciyi ile Türkiye'de söz sahibi olabilir. Buralarda Ceviz yetişmiş, kendisini kanıtlamış, iklime uygun ve yukardaki belirtiğimiz rakamlarda katma değer yaratılabilir. Alın size bir kalkınma modeli/örneği. Zira ceviz kuruyemiş sektöründe ve endüstriyel sanayide çok fazla yerde kullanılmaktadır. Yapılacak olan ceviz üretimi ile ülkemizin dışa bağımlılığından kurtulur. Cevizin insan sağlığındaki yerini bilmeyenimiz yoktur. Böylesi bir üretim olması halinde ceviz yağı üretimi gibi dolaylı birçok sektörü de geliştirir. Bunların yapılmaması için hiçbir sebep yok.

Şuan Valimizin aynı zamanda Büyükşehir Belediye başkanı da olması, hazır yetkilerin tek elde olması ile beraber bunu başarmak mümkündür. Önümüze bir kalkınma modeli koymalıyız. Buna arıcılıkta, turizmde, kahvaltıda da başarmak mümkündür. Van Valisinden daha çok iş, daha çok proje yapmasını bekliyoruz. Hükümetin uygulayacağı projelerde sizin tekliflerinizin de yatırım ve kalkınma programlarına dahil olması kolay olacaktır. Van iline yıllık 1 Milyar TL gibi bir paranın yaratacağı ekonomi döngüyü bir hayal edin. Risk sıfır, iklim hava toprak uygun, bu ilçelerdeki insanlar zaten bu işte deneyimli. Ceviz, ekonomi karşılığı çok yüksek bir ürün. Ne dersiniz..

Editör: Wan Haber