Vansesi Gazetesi'nden Rıdvan Can'ın haberine göre; 2014 yılında kapılarını açan Van Ortadoğu Expo Fuar ve Kongre Merkezi'nin Organize Sanayi Bölgesi'ne (OSB) devredilmesini doğru bulmadığını belirten Van Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Necdet Takva, "Fuar ve Kongre Merkezi Organize Sanayi Bölgesi'nin (OSB) Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (DAKA) emeğinin ürünü değildir. Fuar merkezi Van TSO'nun emeğinin ürünüdür. OSB'ye devredilmesi yanlıştır. Devir işlemiyle ilgili yasal süreç başlatacağız" diye konuştu. Takva'nın eleştiri ve açıklamalarına OSB Başkanı Necmettin Çok'un vereceği cevap merak ediliyor.

Kalkınma Bakanlığı'nın cazibe merkezileri projesi kapsamında DAKA üzerinden sağladığı hibe kredi ile Erciş yolu üzeri OSB arsası içinde yapımı tamamlanarak 2014 Eylül ayında "5. Yapı ve İş Makineleri" ile "1. Belediye İhtiyaçları ve Kent Mobilyaları Fuarı" ile hizmete açılan Van Ortadoğu Expo Fuar ve Kongre Merkezi'nin OSB'ye devredilmesi TSO ile OSB ile arasında tartışma başlattı.

"OSB'ye devri doğru değil"

 Fuar ve kongre merkezinin OSB'ye devredilmesinin çok yanlış olduğunu ileri süren Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, Kalkınma Bakanlığı tarafından Van'a yapılan Fuar ve Kongre Merkezi'nin OSB'ye devredilmesi işleminin doğru olmadığını belirterek, "TSO Van'da en zor koşullarda 20 yıl süresince inatla ve ısrarla fuarcılık yaptı. Bunun bir sonucu olarak Organize Sanayi Bölgesi sınırları içinde cazibe merkezleri projesi kapsamında ilimize fuar ve kongre merkezi yapıldı. Fakat talihsiz ve anlayamadığımız bir şekilde fuarın işletilmesi OSB yönetimine verildi. Bu yapılan doğru değildir"  diye konuştu.

"Yasal süreç başlatacağız"

Konuyla ilgili  Vansesi Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan Takva, devir işlemi ile ilgili yasal işlem başlatacaklarını söyledi. Devir işlemine eleştirilen yönelten TSO Başkanı Necdet Takva, " OSB'ye devirle ilgili işlemin doğru olduğunu düşünmüyorum.  Bu onların işi değil. Devir işlemini çok yanlış buluyorum Van bilindiği gibi fuar ve kongre merkezi haline geliyor.  Fakat talihsiz ve anlayamadığımız bir şekilde fuarın işletmesi OSB yönetimine verildi. Bununla ilgili yasal süreç başlatacağız" şeklinde konuştu.

"Fuar TSO'nun emeğinin ürünüdür"

Fuar ve Kongre Merkezi'nin TSO'nun emeğinin bir ürünü olduğunu dikkat çeken Takva, "Ortadoğu Expo Fuar ve Kongre Merkezi Organize Sanayi Bölgesi'nin, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın emeğinin ürünü değildir. Tamamen Van TSO'nun emeğinin ürünüdür.  Çünkü 20 yıl önce çadırlarda başlayarak spor salonlarında, panayır havasında fuarlar yapan ve bu etkinliğinde inat eden, ısrar eden,  sonrasında fuar merkezini talep eden TSO'dur. Ama iş çıktılara gelince, iş belli ete kemiğe bürünerek kurumsallaşınca bakıyorsunuz ortaya farklı anlayışlar çıkıyor. Sürdürülebilirliği açısından yapılan devir doğru bir şey değildir. Bizi sevmeyebilirsiniz ama doğru olanı yapın. TSO bizim babamızın tapulu malı değildir. Nihayetinde dönemimiz bitecek, biz gideceğiz başkaları gelecek. Ama fuar ve kongre merkezinin, tekstil kentin işletmesinde, yönetilmesinde TSO'nun rolü yadsınamaz. Bunu böyle düşünmeleri gerekiyor. Bunlar kentin bilinirliliği, tanınırlılığı açısından önemlidir" şeklinde konuştu.

"Tekstil Kent'in yönetiminde rol almak istiyoruz"

Tekstil Kent yönetiminde de yer almak istediklerini ancak bazı kesimler tarafından bu taleplerinin kabul edilmediğini kaydeden TSO Başkanı Takva, "  Tekstil Kent de cazibe merkezleri projesi kapsamında inşa edilerek Van halkında büyük umutlar yaratmıştır. Özellikle istihdam konusunda büyük katkı sağlayacağını düşündüğümüz Tekstil Kent hala faaliyete girmedi. Orada da kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik bir yaklaşım yok. Orası da dışa kapalı.  Tekstil Kent'in sevk ve idaresinde, yönetiminde aktif rol almak istiyoruz. Talebimizle ilgili Bakanlıklara, Kalkınma Ajansı'na, mülki idarelerimize yazılar yazdık. Fakat nedense anlaşılmaz bir şekilde TSO'nun taleplerini hem bakanlık, hem buradaki yerel politikacılar hem de mülki idare görmezden geliyor. Ben buna bir anlam veremiyorum. Doğru yaptıklarını da düşünmüyorum. Bu yaklaşım doğru değildir"  dedi.

"Üyelerimiz ürünlerini odamızda sergiliyor"

Van'da kendi odalarına üye olan üretici firmaların ürünlerinin Ticaret ve Sanayi Odası girişinde sergileyerek tanıtmaları için stand düzenlendiğini söyleyen Takva şöyle konuştu:  "Uzun süredir üzerinde çalıştığımız birkaç konu var. Bunlardan bir tanesi de üyelerimizin oda ile olan ilişki biçimini doğru kurgulamak. Geçenlerde bazı firma yetkilileri bizi ziyaret ederek ürettikleri ürünlerinin oda da sergilenmesini hak ve menfaatlerinin korunmasını, ürünlerinin uluslararası bilinirliğinin artırılması gibi konularda iş birliği geliştirilmesini istediler. Aslında odaların görevi de budur. Kendilerine bu konuda teşekkür ediyorum. Bizimde odanın giriş alanında Van'da üretilen ürünlerin sergilenmesine ilişkin bir düşüncemiz vardı, Firmalar bu düşüncemizi destekleyen yaklaşım içinde oldular. Dediler ki biz girişte tanıtım standı yapalım ve kendi ürünlerimizi burada sergileyelim. Daha sonra da standı isteyen firmalara oda olarak siz tahsis edin. Nihayetinde bu oda üyelerin aidatları ve ödedikleriyle inşa edilmiştir. Netice oda herkesin odasıdır. Buraya bürokrasi kesimden gidip gelen oluyor. Bununla beraber farklı illerden gelen işadamları var. Onların Van'da üretilen ürünleri görmesi ve fikir sahibi olması bizim için son derece önemlidir. Van Mermer Türkiye'nin en önemli ihracat yapan firmaları arasında yer almaktadır. Van Mermer Van'ın en önemli maden işletmecilerinden bir tanesidir.  Van Mermer oda girişinde stant yaptı ve bir ay boyunca kendi ürünlerini stantta sergileyecek. Daha sonra diğer firmalar burada hem ürettikleri ürünleri, hem de görsel tanıtımlarını ücret ödemeden sergileyebilme imkânı bulacaklar. Stand odamıza da güzel bir görüntü kazandırdı" diye konuştu.

"TSO tüccarın vitrinidir"

TSO'nun esnafın, sanayicinin ve tüccarın vitrini olduğunu belirten Takva, "TSO tüccarın, üreticinin, sanayicinin, esnafımızın bir nevi vitrinidir.  Bizimde isteğimiz, beklentimiz üyelerimizin bu vitrini en etkin şekilde kullanmalarıdır. Hiçbir dönemde olmadığı kadar biz odayı tüccara açan bir anlayış içindeyiz. Üyelerimizin ürettiği ürünleri TSO'da sergilemeleri hem onların ticari potansiyellerini artırmaya katkı sağlayacak, hem de Van'ı bir nevi vitrine çıkarmış olacağız.  Tüccarın ve sanayicinin burada etkin olarak daha fazla faydalanmasının koşullarını hep birlikte arıyoruz" dedi.

 ''Oda tarihinde bir ilki yaptık''

Mübarek Ramazan ayında oda olarak ilk defa ramazan sofrası kurulduğunu, destekleyenlerin ve katılanların sayısının her geçen gün arttığını söyleyen Takva, buda bizi fevkalade sevindiriyor dedi. Takva, " İftar masraflarını tamamen üyelerimizin sağladığı imkânlarla karşılıyoruz.  Odamızın her hangi bir bütçe ayırma olanağı yoktur.  Biz 152 bin kişiye kahvaltı verdiğimizde de tüm imkanları odadan karşılanmamıştık. Tamamını gönüllüler sponsorlar destekçiler ve bizim yönetici arkadaşlarımızdan temin ettik. İftar hayır meselesidir bunun hesabı olmaz.  Şuana kadar her şey yolunda gidiyor katılım sayısı da artıyor.  Buraya gelen herkes iftarını açsın yemeğini yesin esnafımızı tüccarımızı hayırla yâd etsin diye elimizden geleni yapıyoruz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Ramazan sofrasını finanse edenlerin ismini afişle asarak misafirlerimizin bilgi sahibi olmasını sağlıyoruz.  Bizlerde davetli olmadığımız günlerde misafirlerimiz ve halkımızla birlikte burada iftarımızı açıyoruz. 

''İyi bir seçin dönemi geçirdik''

Türkiye'nin genel profillerine baktığınız zaman biz diğer illere göre Van'ın sakin seçim atmosferi yaşandığını söyleyen Takva,  yani çok fazla karmaşalığın olmadığı çok fazla alışılmış seçim dönemi gerginlikleri olmadan iyi bir seçim dönemi atlattığımızı düşünüyoruz dedi. Kendisini ziyaret eden HDP Van Milletvekillerine sürdürülebilir kılınması konusunda temennilerini ilettiklerini söyleyen Takva  " Van bir huzur kentidir, barış kardeşlik kentidir. Bunun tesisi konusun da özellikle politikacılar burada faaliyet gösteren siyasi partiler bu ortamı temin edecek yaklaşımların içinde yer alması gerekiyor. Politikacılarımızın bürokratlarla ilişkilerini doğru kurgulaması gerekiyor burada bürokrasiyi öteleyerek bir sonuca varmamız mümkün değil. Özellikle mülki idare ile bizim politikacılarımızın uyumlu çalışması gerekiyor. Milletvekili arkadaşlarda bu konuda gerekli duyarlılığı ve hassasiyeti göstereceklerdir" dedi.

"Koalisyon korkulacak bir şey değil"

78 milyon insanın çok farklı renklerden inançlardan meşreplerden yaşadığı Türkiye'de tek particilik anlayışı doğru değil, fantezidir diyen Takva, hükümet kurulması ve koalisyon arayışlarına değinerek, " 13 yıldır iktidarda olan bir partimiz var.  2001 krizinin dayattığı yarattığı o karmaşanın umudu olarak geldiler. 13 yıl günahıyla sevabıyla bir iktidar dönemi geçirdiler, halk bu partiye son seçimde tek başına iktidar olma imkanı vermedi. Bunun dışında hiç temsil edilmemiş siyasi anlayışlar fikirler, akiller şuanda meclis çatısı altında. Bunlar barajı aşarak kendilerini ifade eder hale geldiler, buna da artık alışmamız lazım. Koalisyon korkulacak bir şey değil. Dünyada da gelişmiş 50 ülkenin 35 tanesi koalisyonla yönetiliyor. Örneğin Almanya'da Hıristiyan Demokratlar tek başına iktidarken kendine başka bir partiyi de ortak edebiliyor. Çağırıyor ortaklaştırıyor görev verebiliyor yani korkulacak bir şey yok Hükümetin kurulmasını bekliyorum ve temenni ediyorum. Bu meclis siyasal duruşunu net olarak ortaya koymalı ve biran önce ülkemizin sorunlarına çözüm bulmak üzere çalışmalara başlamaları gerekiyor. HDP'li vekillere bu duyarlılığımızı yansıtmaları gerektiğini söyledik. Biz onların keyfine keder bir toplumsal düzen içinde olmak istemiyoruz. Bir sürü ekonomik sorunlarımız var, bölgeler arası gelişmişlik farkları var. Bunların giderilmesi konusunda bu insanların bir araya gelerek bunları çözmesi lazım. 550 tane vekil seçtik mi seçtik, gitsinler kavgalarını orda etsinler.Halkın, tüccarın ekonomi aktörlerin huzura ihtiyacı, iyi bir siyasi performansa, barışa, kardeşliğe huzura ihtiyacı var bu tercihlerde bile net ortaya çıktı" diye konuştu.

 "Kırmızı çizgimizdir gibi yaklaşımları doğru bulmuyoruz"

Türkiye'nin Suriye'de güvenli bölge oluşturma girişimleri ve sınır ötesi harekat konularına değinen TSO Başkanı Takva, " Suriye politikasının son günlerde ortaya getirdiği çok önemli gelişmeler var. Biz ülkemizin bütün enerjisini halkının zenginliğine refahına, kardeşliğine ve uyumuna harcamasını düşünen bir yapıdayız. Dolayısıyla yönetenlerin enerjilerini başka yere harcama gibi bir hakları da yoktur. Şunu yaparız, buraya gireriz, kırmızı çizgimizdir gibi yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Hükümetinde mevcut devlet düzeninde Suriye politikasını özellikle bölgemizi yakinen ve direk ilgilendirdiği için gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum.  Bizi ziyaret eden HDP'li vekillere bu duyarlılığımızı hassasiyetlerimizi doğru bir şekilde yansıtmalarını söyledik. Sınır ötesi bir operasyonun Türkiye'ye şu aşamada hiçbir katkısı olmayacaktır. Sınır ötesi operasyonları ancak insani barışın ve oradaki, toplumsal düzenin gerektiğine hizmet etmek amacıyla gerçekleşmesini itiyoruz.  Bunun ötesinde kendi ulusal sınırlar dışında maceralara atılmanın kimseye faydasının olmayacağını düşünüyorum. Kısa zamanda hükümetin kurularak bu konuda siyasal çözüm bulacağını düşüncesindeyim" diye ifade etti.

Editör: Wan Haber