Erciş ilçesinde 15 Mayıs 2012 tarihinde "KCK" adı altında yapılan operasyonda gözaltına alınan ve 10'u tutuklu 13 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada yargılanan BDP Çelebibağı Belde Başkanı Mehmet Nuri Tunç, BDP eski ilçe yöneticisi Şevket Ulugana, KURDÎ-DER yöneticisi Necmettin Açık, MEYA-DER Erciş Temsilcisi Mehmet Zeki İşcan, BDP Çelebibağı eski Belde Başkanı Mehmet Gürbüz, BDP Erciş İlçe Başkanı Mehmet Sıddık Geçer, DTK delegesi Abdurrahman Çağan, KURDÎ-DER Erciş Şube yöneticisi Ömer Sayıner, DTK delegesi Cevdet Avcı, belediye meclis üyesi Mahmut Çelebi, BDP Erciş eski ilçe yöneticisi Abdullah Akın, Bahattin Gezer, Muradiye Belediyesi meclis üyesi Songül Akbulut ve avukatları hazır bulundu. Yargılananların yakınları da duruşmayı izledi. Duruşmada Kürtçe tercüman da hazır edildi. 

Yargılanan Kürt siyasetçileri de katıldıkları basın açıklamaları, "KCK" adı altında yapılan aramalar sırasında el konulan kitaplar, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü nedeniyle düzenlenen Amara yürüyüşüne katılmaları, çeşitli tarihlerde yaşamlarını yitiren HPG'lilerin taziyelerine katılmaları ve sıradan yaptıkları telefon görüşmelerinin tamamının örgüt için yapıldığına ilişkin iddialara yanıt verildi. 

'İddianamedeki iddialar trajikomik'

Telefon görüşmelerinde kullanılan cümlelerin farklı yorumlandığı ve farklı yerler ile bağlantı kurulduğunu dile getiren müdafii avukatları, bunun için telefonda bahsi geçen konular nedeniyle mahkeme heyetinden var olan tanıkların dinlenilmesini talep etti. Tanıkların da ifadesinin alınmasını kabul eden mahkeme heyeti, tanıkları dinledikten sonra avukatlar iddianamede yer alan iddialar üzerine söz alarak, savunma yaptı. Müvekkilleri hakkında iddianamede yer alan iddiaların trajikomik olduğunu belirten avukatlar, Kürt siyasetçiler lehine ifade veren gizli tanıkların ise yanlış olduğu gibi aslında suçlu olanı akladığını suçsuz olanı da suçlu gösterdiğini belirtti. Avukatlar iddianamelerde yer alan telefon görüşmelerindeki "Biz" kelimesini dahi kolluk güçlerinin örgüte ait kelime olarak kayda geçtiğinin altını çizdi. Müvekkillerinin çarpık, çelişkili ve yanlış beyanlar üzerinde yargılandığını belirten avukatlar, BDP'nin siyasal çalışmalarının iddianamelerde "KCK" faaliyeti olarak gösterildiği kaydetti. Mahkeme heyetine önlerinde bulunan dosyanın çok kabarık olduğunu söyleyen avukatlar, fakat o dosyanın içerik açısından boş ve soyut bir dosya olduğunu dile getirdi. 

Avukatlar 3 ve 4'üncü yargı paketlerinin dikkate alınarak, tutuklu yargılanan müvekkillerinin tahliyesini talep etti. İddia makamı ise, tutuklu yargılananların tutukluluk halinin devam etmesini istedi. Yargılanan 13 kişi de tercümana aracılığı ile Kürtçe savunma yaparak, beraatlarını istedi. Duruşma kararını açıklamak için ara veren mahkeme heyeti, yarım saatlik aradan sonra kararını açıkladı. Mahkeme heyeti DTK delegesi Cevdet Avcı, BDP eski ilçe yöneticisi Şevket Ulugana ve MEYA-DER Erciş Temsilcisi Mehmet Zeki İşcan'ın tutuksuz yargılanmasına karar vererek, duruşmayı 1 Ekim tarihine erteledi. 

'Tahliyelerin neye göre yapıldığını anlayamıyoruz'

Verilen karara tepki gösteren tutuklu yakınları ve polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Toplu tahliye bekleyen tutuklu avukatları da karara tepki göstererek, mahkeme heyetini adalete davet etti. Van Barosu üyesi ve tutuklu avukatlarından Suat Çaka, yargılanan Kürt siyasetçilerinin hepsinin durumunun aynı olduğuna dikkat çekerek, sadece 3 kişinin tahliye edilmesini anlayamadıklarını söyledi. Tüm delillerin mevcut olduğunu, karartılacak delilin söz konusu olmadığını dile getiren Çaka, "İlk duruşmada taliye edilen 3 müvekkillerimizde mahkemeye katıldı. Kimsenin bir yere kaçacağı da yok. Dava kapsamınca somut bir delilde yokken tüm müvekkillerimizin tahliye edilmemesine anlam veremedik. Açıkçası tahliyelerin neye göre yapıldığını anlayamıyoruz" dedi. 

Duruşmanın ardından tutuklu yargılananlar Van F Tipi Cezaevi'ne geri götürülürken, yakınları ise verilen kararı ıslık çalarak protesto etti. DİHA

Editör: Wan Haber