Darbe girişimine ilişkin İstanbul’da hazırlanan ilk iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi Gülen örgütünün ‘son bir hamlesi ve atağı’ olarak değerlendirildi. Örgütün 'Devletin etkin mücadele kararı almasından sonra tasfiye sürecine girdiği için bu girişimde bulunduğu' vurgulandı. Gülen örgütü, 'en geniş ve büyük katılımlı silahlı terör örgütü’ olarak tanımlandı.

15 Temmuz Darbe girişimine ilişkin ilk iddianame İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlandı. Gülen örgütünün darbe girişiminde yer alan 62 asker hakkında hazırlanan iddianame, darbe günü Sabiha Gökçen Havalimanı bölgesinde geçen olayları içeriyor. İstanbul’un diğer bölgelerinde yaşanan olaylar için de bölge bölge ayrı iddianameler düzenlenecek. Savcılığın diğer iddianameler ile ilgili çalışmaları devam ediyor.

Savcılar Hikmet Pak ve Bülent Başar tarafından hazırlanan iddianamede 15 Temmuz gecesi yaşanan girişimin Gülen örgütü üyesi askerler tarafından gerçekleştirildiği vurgulandı. Ancak ‘örgüt üyesi olup olmadıkları bilinmeyen bir kısım asker şahısların da kalkışmaya bilerek ve isteyerek iştirak ettikleri’ belirtildi.

"Meşruiyet zemini inşa etti"

İddianamede örgütün neden darbe girişiminde bulunduğu da anlatıldı. Örgütün yaklaşım yarım asırdır Türkiye’de varlık gösterdiğini ancak dini referanslar üzerinden kendisine toplumsal ve kamusal bir varlık ve meşruiyet zemini inşa ettiği belirtildi.

"Deşifre olunca kadroları korumakta zorlandı"

Gülen yapılanmasının örgüt olarak deşifre olmasının ardından harekete geçtiğini belirten savcılık, “Bünyesi itibariyle dayanışma içerisinde hareket eden FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü son dönemlerde deşifre olması üzerine mensuplarını yeni ihdas edilen kadrolara yerleştirmek bir yana, mevcut kadroları korumakta zorlanmıştır” dedi.

"Darbe girişimi son hamle, son atak"

Darbe girişiminin son hamle olarak değerlendirildiği iddianamede, "Devletin etkin mücadele kararı almasından sonra tasfiye sürecine girmiş,ekonomik -siyasi yönden hızla zayıflamış, 15 Temmuz 2016 tarihinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere ülkenin muhtelif yerlerinde, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanan üyeleri ve yöneticileri aracılığıyla son bir hamle yaparak T.C. Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmiştir" değerlendirmesinde bulundu.

Örgütün en önemli yapı taşlarından biri olan dershanelerin kapatılması kararı, örgüte yönelik soruşturmalar ile TSK içindeki yapılanmasının ortaya çıkması ile paniğe kapıldığını belirten savcılık, "Birkaç başarısız denemeden sonra tasfiye edileceği kaygısına kapılan suç örgütünün son bir atakta bulunarak 15 Temmuz 2016 tarihli darbe kalkışmasını hayata geçirdiği görülmektedir" denildi.

"En büyük katılımlı silahlı terör örgütü"

Türkiye genelinde Gülen örgütüne yönelik hazırlanan iddianameler kapsamında örgütün ilk kez tanımı da bu iddianamede yer aldı.

İddianamede örgütün tanımı şöyle yapıldı:

"Demokratik hukuk devletinin özelliklerini ortadan kaldırmak amacıyla kurulmuş en geniş ve en büyük katılımlı silahlı terör örgütlenmesidir. Amaçlarını gerçekleştirmek için diğer silahlı terör örgütlerini kullanabilen - kiralayan, devletin silahlı unsurlarını emelleri için kullanabilen, devlet kademelerindeki silahlı güçler aracılığı ile operasyonel sonuçlar elde edebilen bir örgütlenmedir."

Selahattin Günday - Eljazeera

Editör: Wan Haber