7 Haziran seçimleri sonrası Beştepe'de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı ziyaretini de hatırlatan Doğan, "Bugün olsa yine giderim" açıklamasında bulundu.
 Meclis Genel Kurulu’nda bütçe maratonu devam ediyor. Görüşmelerin ikinci gününde Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerine HDP grubu adına İstanbul Milletvekili Celal Doğan söz aldı.

Konuşmasına 15 Temmuz vurgusuyla başlayan Doğan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, 15 Temmuz’da ülkemizin maruz kalmış olduğu, demokrasinin maruz kalmış olduğu darbe nedeniyle hem şahsına hem ailesine en içten geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum” dedi.

‘ERDOĞAN’A BU LEKE SÜRÜLMESİN’

Milletvekillerinin tutuklanmasıyla ilgili, “Bu yargının tasarrufu” yönündeki açıklamaları, Menderes asılırken söylenen, “Sizi buraya gönderen irade böyle istemiştir” sözlerini hatırlatarak eleştiren Doğan, “Sayın Cumhurbaşkanına da gelecekte bu lekenin sürülmesini arzu edenlerden değilim” diyerek bu hatadan dönülmesini istedi.

Dış politikayı eleştiren Doğan, 7 Haziran seçimleri sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Saray’da yaptığı görüşmeyi de değerlendirdi. Üzerinde çokça konuşulan görüşme için Doğan, “Çok seviyeli bir görüşme olmuştu, lütfetmişti, gitmiştim, çağırsa yine giderim çünkü benim öyle komplekslerim falan yok, ben sarayın şunu bunuyla o kadar meşgul bir insan da değilim. ‘Saraya gitmem’ diyenler bugün komşu kapısı hâline getirdiler. Bu nedenle, bugün de olsa giderim” dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda HDP’li bir milletvekilinin ‘Kürdistan’ sözlerine gösterilen tepkiye değinen Doğan, Erdoğan’ın daha önce bu ifadeyi kullandığını hatırlattı ve şöyle dedi:

“Ben Diyarbakır konuşmasını arayan, daha doğrusu yapan Cumhurbaşkanımı özlüyorum, o Cumhurbaşkanının tekrar o noktaya gelmesini özlüyorum çünkü orada diyor ki Selvi Ana diye bir yaşlı kadın: Üç yıldır buralara şehit gelmiyor oğlum… O, Cumhurbaşkanını da duygulandırıyor.”

BAŞKANLIK SİSTEMİ SORULARI

Başkanlık sistemine de değinen Doğan, sabahtan akşama üzerine spekülasyon yapılan konuşmaları dinlemekten bıktıklarını belirterek, “Getirecekseniz getirin” dedi ve ekledi:
“Tabii ki başkanlık da demokrasinin içinde bir rejimdir ama içine ne koyduğunuza bağlıdır bu. Adının cumhurbaşkanlığı, başbakanlık olması bizi tatmin etmez, içerideki dengeler yani hôd-be-hôd bir kuvvetler ayrılığı var mı? Türkiye’de milletvekili seçimi ister daraltılmış bölge deyin isterseniz minimize bölge deyin, isterseniz başka deyin, ne ad koyarsanız koyun, başkan, milletvekili seçiminde inisiyatif sahibi olacak mıdır? yargı bağımsızlığını sağlamak ve tarafsızlığını sağlamak konusunda Meclis nitelikli çoğunlukla yargının seçilmesinde katkıda bulunabilecek midir? Daha da ötesi, başkan, Türkiye’deki bütün halkların Cumhurbaşkanı olma anlayışını içine sindirebilecek midir? Bu niteliklerde bir sistem getirin tartışalım; beğeniriz, beğenmeyiz; oy veririz, oy vermeyiz; ayrı bir konu ama konuşuyoruz.”

Kaynak: Gazeteduvar

Editör: Wan Haber