İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Toker, Doğu Anadolu Bölgesi’nin Arap levhalarının yoğun olarak çarpışma gösterdiği bir bölgede yer aldığını ve dolayısıyla Van Gölü’nün de tam bu çarpışma bölgesinde yerleşke gösterdiğini belirtti. Arap levhası ile Doğu Anadolu arasındaki çarpışmanın Van Gölü’nde birleştiğini ifade eden Toker, bu çarpışma sonucu burada bulunan sismik ve sismotektonik deformasyonlar görüldüğünü söyledi. ‘Arap Kratonu’nun Van Gölü’nün altında bir çarpışmaya sebep olduğunu dile getiren Toker, bütün bu tektonik gelişmeler sonucunda 23 Ekim tarihinde Van depreminin yaşandığını kaydetti.
Depremden bugüne dört yıl geçmesine rağmen birkaç gün önce Van’ın Gevaş ilçesinde meydana gelen ve bölge halkının kısa süreli de olsa panik yapmasına sebep olan 4.5 şiddetindeki artçının aslında sevindirici yanının olduğuna vurgu yapan Toker, “Gevaş’ta 4.5 şiddetinde bir artçı deprem oluştu. Amerika Jeolojik Birliği, Alman Sismoloji Birliği ve Kandilli Rasathanesi’nin bütün verilerini toplayıp düzeltmeleri yaptığımızda Gevaş’ta olan artçının 4.1 veya 4.2’ye tekabül ettiğini biliyoruz. Gevaş’ta olan depremin şöyle bir anlamı vardır. Gevaş-Gürpınar diye ünlü bir fayımız var. Bu fay, dörtlük artçıları oluşturarak kendisini rahatlatıyor. Gevaş 4.2’lik artçısını oluşturarak Van depreminin bölgedeki tüm enerji kalıntılarının ve parçacıklarının yavaş yavaş gitmesini sağlıyor. Bu artçı ile Gevaş-Gürpınar fayı dediğimiz ünlü fay, kendisini rahatlattı. Umarım önümüzdeki aylarda da 3.5, 3.8, 4.2 ve 4.3’lük artçılar üreterek Gevaş-Gürpınar fayı kendi üzerine binmiş olan bütün şokları, bütün stresleri terk ederek daha rahat bir fay haline gelir” ifadelerini kullandı.
Depremin üzerinden dört yıl geçmesine rağmen hala artçıların devam ettiğini dile getiren Toker, “2012, 2013 ve 2014 yılında bu artçılar kayda değer bir şekilde azaldı. Geçmiş yıllarda yaşadığımız 100-200 kadar artçı, 2014 yılı itibariyle 40-50’lere kadar düştü ve 2015 yılının ilk aylarında ise bu artçıların sayısı 8-10’a indi. İlk kez bir dörtlük artçı yaşadık. Aslında bütün bunlar iyi bir anlama geliyor. 2011 Van depreminin beklediğimiz artçılarının hemen hemen hepsi artık bölgeyi terk ediyor. Yani Van depreminin üzerinden dört yıl geçti, farklı bölgelerde artçılar oldu. Yıllık artçı oranı 100-200 iken, 2014 yılında artçılar 50’lere indi ve 2015 yılının ilk ayında ise bu oran 8-10’lara kadar düştü. Dolayısıyla bütün bunlar Van depremi kalıntılarının bölgeyi tamamıyla terk ediyor olduğunun bir göstergesidir” şeklinde konuştu.
