Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi'nde AK Parti İstanbul milletvekilleriyle buluştu. Erdoğan İdlib, mülteciler ve Suriye meselesiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları:

Macera çabası değildir

Suriye meselesi Türkiye için asla bir macera veya sınırlarını genişletme çabası değildir. Ülkemizin Suriye'de yürüttüğü mücadelenin anlamını hala kavramayanların bulunduğunu üzüntüyle görüyoruz.

İdlib üzerinden köşeye sıkıştırmak istiyorlar

İdlib ülkemizi köşeye sıkıştırmak ve diğer kazanımlarımızı elimizden almak için kurgulanan, kışkırtılan bir konu olarak önümüze geldi.

Yeni bir göç dalgasını kaldıramayız

3,7 milyon Suriyeliyi ülkemizde barındırıyoruz, yeni bir göç dalgasını kaldırabilecek durumda değiliz.

Suriye halkı 'tamam bu iş bitti' demeden çıkma niyetimiz yok

Biz oraya Esed'in davetlisi olarak gitmedik. Biz oraya Suriye halkının davetlisi olarak gittik. Suriye halkı "tamam bu iş bitti" demeden bizim ordan çıkma niyetimiz de yok"

Bizim ne petrol ne orada toprak derdimiz var, bir güvenli bölgeyle sınırlarımızı teminat altına almak istiyoruz.

Putin'e "aradan çekilin" dedim

Bunu da dedim özellikle bilmenizi istiyorum. Dün sayın Putin’e de söyledim. “Sizin orada ne işiniz var” Üs kuracaksanız üssü yine kurun. Ama şu anda siz bizim önümüzden çekilin, rejimle baş başa bırakın. Biz gereğini yaparız. E tabi ona da “biz çekildik” diyemiyorlar. Menfaatleri nedir? İnanın bunu çözebilmiş değiliz.

Trump diyor ki, burada Putin’in diyor ne beklentisi var

İki üç tane üs ise kurun. Bununla bizim bir derdimiz yok. Ve dün gece Trump diyor ki, burada Putin’in diyor ne beklentisi var, ne isteği var? Bunları söyledikten sonra Kamışlı’da bir petrol olayı bunların dedim. Orada petrol var mı dedi, orada petrol var dedim.

Hedef Suriye değil Türkiye

Karşımızdaki senaryonun hedefi Suriye değil Türkiye. Suriye'de istediklerini alanlar namlularını Türkiye'ye çevirecekler.

Şehit sayısı 36 oldu

İdlib harekatımızda önceki gün vermiş olduğumuz 34, daha sonra 36'ya çıktı. Şehitlerimiz inanıyorum ki bu milletin vatan kılınması mücadelesinin zirve yaptığı noktalardır.

Rusya ve ABD sözünü tutmadı

Bize verilen söz neydi? YPG, PYD'yi bunları bu bölgelerden çıkacaklardı. Ne Rusya ne ABD bu sözleri tutabildi, çıkaramadılar.

Terör örgütlerine binlerce tır silah mühimmat, araç, gereç yardımını yapanlar, rejim çok ciddi manada silah, mühimmat, araç gereç füze her şeyi yine bu ülkelerden alırken kimse Türkiye'ye ne bu konuda herhangi bir destek veriyor, ne de bu mültecilerle ilgili bize destek veriyor.

Suriye'ye fiilen 3'e bölenler

Bugün Suriye'yi fiilen 3'e bölenlerin Türkiye'nin bütünlüğüne saygı göstereceğini düşünmek gafletten öte bir durumdur.

Şu anda ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum: 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?' sorusu, aslında 'Türkiye terör örgütlerine ve kendine düşman bir rejime teslim olmalı.' önerisini bize tavsiye ediyorlar. Bunların yaptığı budur.

2100 rejim unsuru öldürüldü

Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmıyoruz. Şu ana kadar 2 bin 100'ün üzerinde rejim unsuru öldürülürken, 300'e yakın araç imha edilmiştir.

Kimyasal depo vuruldu

Dün akşam itibarıyla 7 kimyasal ürünlerin olduğu depo, onlar da yine patlatılmıştır. İşin bu noktaya gelmesini asla arzu etmezdik. Ama madem ki kendileri bizi buna zorladılar sonuçlarına da katlanacaklar.

Yarın sabaha daha güvenli, huzurlu mu uyanacağız?

Bir an için empati yapalım. Ve Suriye’de ne işimiz var diyenlere hak verip hemen bugün son askerimize kadar oradan çıktığımızı düşünelim. Türkiye olarak yarın sabaha daha güvenli, huzurlu, güçlü bir şekilde mi uyanacağız? Rusya’sından Amerika’sına rejiminden terör örgütlerine kadar mücadele ettiğimiz herkes tüm projelerinden vazgeçip bizi mi alkışlayacak? Milyonlarca Suriyeli güle oynaya evlerine dönüp kendilerine yeni bir gelecek mi acaba kuracaklar?

Suriye'de güvenli bölge çalışmaları sürüyor

Suriye'de tüm sınır hattımız boyunca 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölgeyi bilfiil oluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor.

O, arama lütfunda bulunmadı

Dün gün boyu liderlerle görüşmelerimiz oldu, ana muhalefetin başı hariç. O, arama lütfunda bulunmadı. Neymiş ben onu arayacakmışım. Ben seni ne arayım ya, dünya bizi arıyor, sen de bizi ararsın, biz de sana bütün detaylarıyla her şeyi veririz.

Biz bu kapıları bundan sonraki süreçte de kapatmayacağız ve bu devam edecek

Ne dedik aylar önce “Böyle giderse kapıları açmak zorunda kalacağız” İnanmadılar. Biz dün ne yaptık? Kapıları açtık, bu sabah itibariyle 18 bin oldu. Bugün herhalde 25 bin 30 bini bulabilir.  Biz bu kapıları bundan sonraki süreçte de kapatmayacağız ve bu devam edecek. Neden? AB sözünde durması lazım. Sözünü tutması lazım. Biz bu kadar mülteciyi bakmak, onları beslemek durumunda değiliz. Eğer dürüstseniz, samimiyseniz o zaman siz de buradan bir paylaşımda bulunacaksınız. Bulunmadığınız takdirde biz bu kapıları açarız. İNTERNET HABER

Editör: Wan Haber