BURSA - Bursa'nın somut olmayan kültürel mirasını gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla Bursa belgeliğine yeni bir eser daha kazandırıldı. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara'nın kaleme aldığı "Bursa'da Tarikatlar ve Tekkeler Kitabı" kent belgeliğindeki yerini aldı.

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara'nın kaleme aldığı "Bursa'da Tarikatlar ve Tekkeler Kitabı", Seyyid Usül Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna tanıtıldı. Tanıtım toplantısına Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve Prof.Dr. Mustafa Kara'nın yanı sıra öğretim üyeleri Prof.Dr. Bilal Kemikli, Doç.Dr. Sezai Sevim, Doç. Dr. Hasan Basri Öcalan, Doç.Dr. Sadettin Eğri, Doç.Dr. Doğan Yavaş ve Doç.Dr. Cafer Çiftçi de katıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, gerek tarihi ve kültürel mirasa yönelik restorasyon çalışmaları gerekse de somut olmayan kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması yönünde yaptıkları çalışmalarla Bursa'nın 'Müze Kent' olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini söyledi. Bursa'da tasavvufi hayatın yaşanmasında tekkeler ve tarikatların çok önemli olduğunu dile getiren Başkan Altepe, zaman içinde farklı fonksiyonlarda faaliyet gösteren tekke ve dergahların kimi zaman yolcular için sığınak olduğunu, ruhi hastalıkların tedavi merkezi, sosyal faaliyetler ve topluma destek faaliyetlerinin yapıldığı mekanlar olarak kullanıldığını kaydetti. Geçmişte toplumun tasavvufi hayatına yön veren bu mekanları eski ihtişamına kavuşturmak için önemli çalışmaları hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan Altepe, "Karabaş-i Veli Dergahı kentimize kazandırıldı. Yine İsmail Hakkı Bursevi ve Üftade Tekkesi'ndeki çalışmalarımız tamamlanmak üzere. İçinde bulunduğumuz Seyyid Usül Dergahı'nı da 5 yıl önce restore ederek orijinal haliyle kentimize kazandırmıştık. Halkımıza açık olan bu mekanlar kültürel faaliyetlerin yapıldığı, sevgi, bilgi ve huzurun paylaşıldığı buluşma noktaları oldu. Gerek bu tür yapıların ayağa kaldırılması gerekse somut olmayan mirası geleceğe taşıyan bu tür yayınlarla Bursa'mızın manevi hazinelerini de gün yüzüne çıkarıyoruz" dedi.

Kitabın yazarı Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara ise her ne kadar kitabın üzerinde kendi adı olsa da bunun önemli bir mutfak çalışması olduğunu belirterek, emeği geçenlere ve kitabın yayınlanmasını sağlayan Başkan Altepe'ye teşekkür etti. Bursa'da tarikatlar ve tekkelere ilişkin anlatılması gereken her şeyi kitabında anlattığını ifade eden Kara, "Her şehrin manevi bir dokusu ve ruhu var. Bursa gibi tarihi şehirlerdeki ruh daha bariz ve derinlerde. İnsanlar ruha bedenle birlikte ulaşıyor. Maddi olanın yardımıyla manaya ulaşılıyor. Namaz bir şekildir ama biz o şekille başka bir yere ulaşmaya çalışıyoruz. Şehirlerde böyle. Görüntüsü, yapısı, kalesi, camisi vardır. Biz o şeklin yardımıyla ruhuna ineriz" diye konuştu.

Bir gazetecinin "1925 yılında tekkelerin kapatılmasına ilişkin görüşlerini" sorduğu Prof.Dr. Kara şunları kaydetti: "O günün şartları bunu gerektirebilir. 1925 yılının şartlarında dergahlar geçici olarak kapatıldı. Daha sonra da bir gelenek haline geldi. Aradan 80-90 yıl geçti, peki şimdi ne olacak? Bu konuda her 5-10 yılda bir gündeme gelir. Bir ülkede din ve vicdan hürriyeti varsa mezhepler, tarikatlar serbest olur. Bu tüm dünyanın kabul ettiği anayasal zorunluluktur. Bugün Türkiye'de böyle olmayabilir, şartlar uygun olmayabilir. Benim görüşüm; dergahlar açılacak bu kesin. Ama zamanını bilmiyorum. Her şeyin bir zamanı var." CİHAN

Editör: Wan Haber