Van'ın iktidar milletvekilleri, bugün yine basınla bir aradaydılar.

Kahvaltılı basın toplantısına, kentin yerel ve ulusal medya mensupları yoğun ilgi göstermişti.
 
Lakin 'özgür basın' denilen (DİHA-JİNHA) çalışanlarından kimse yoktu.
 
Çağırılıp, çağırılmadıklarına dair herhangi bir bilgiye de ulaşamadım.
 
Aslında o masada onların da oturması gerektiğine inanlardandım.
 
Çünkü bu kentin Sosyo-Politik realitesi bunu gerektiriyordu.
 
Fakat her nedense, 'özgür basın mensupları' orada değillerdi.
 
Her neyse...
 
Gelelim asıl mevzuya.
 
Kahvaltılı basın toplantısına iştirak ettiğimde saat 12 sıralarıydı.
 
Kahvaltı yapılmış, iktidarın Van milletvekilleri kente yaptıkları ve yapacakları yatırımlara dair basın mensuplarına sunum yapıyorlardı.
 
Masanın baş tarafında Ak Parti Van milletvekilleri, Sayın Beşir Atalay ve Burhan Kayatürk
 
Ortada ise Van Valisi ve aynı zamanda Belediye başkanı sayın Zorluoğlu oturuyordu.
 
Ak Parti Van il başkanının da bu toplantıda olabileceğini düşünmüştüm fakat o yoktu.
 
İl yönetiminden de kimse yoktu.
 
"Bu ayrıntı dikkatimden kaçtı" dersem yalan olur.
 
Vali ve milletvekilleri, Van'a dair, yapılan, yapılacak olan ve yapılamayan yatırımları ve çalışmaları sıralarken, göz ucuyla toplantıya iştirak eden cenahı yokladım.
 
Gördüğüm resimler karşısında hayretler içinde kaldım.
 
BU NE PİŞKİNLİK!!!!
 
Kimler yoktu ki!!!
 
Daha düne kadar ,milletvekillerini yerden yere vuranlar, milletvekillerini , FETÖ terör örgütüyle ilişkilendirenler....

"Bu vekiller bizleri tehdit ediyor" diye yazanlar.
 
 "Bu milletvekilleri, Ak Partiyi Van'da bitirdi" diye manşet atanlar.
 
Evet... Evet...
 
Bu zatların tümü bu sabah, o yerden yere vurdukları milletvekilleri ile aynı masada oturmuşlardı.
 
İnanın ki hayret ettim.

Tuhaflaştım...
 
Şaşırdım....
 
Her neyse... Bunu da geçelim.
 
Siz okurlar, elbette ki oralarda neler konuşulduğunu da merak etmişsinizdir

Biraz da o Konuşulanlardan söz edip makalemi sonlandırayım.
 
Toplantının moderatörlüğünü Beşir Atalay yapıyordu.
 
Milletvekili Kayatürk, ağırlıklı olarak, Van'a yapılan ve yapılacak yatırımlara dair teferruatlı bilgi paylaşımında bulundu.
 
Van Çevreyolu,  Van Gölü arıtma tesisi, Van Stadı, Van kent meydanı, kültür sarayı, Van peynirciler çarşısı projelerinin sonlandırıldığını, bütçelerinin kısmen Van Valiliği hesaplarına aktarıldığını ve bu yıl içinde start verileceğini deklare etti.
 
Van Valisi Zorluoğlu, ağırlıklı olarak, kentin imar ve yapılaşma sorunlarına dikkat çekti.
 
Bazı kurum binalarının nereye yapılacağına dair bilgi paylaşımında bulundu. Kayyum belediyelerin çalışmalarına dikkat çekti. Kayyum olarak Van Büyük Şehir Belediyesine atandıklarında, belediyenin yaklaşık 1 katrilyon borcu olduğunu dile getirdi.
 
Vali, bir önemli noktayı daha dile getirdi ve bu yıl yapılacak olan ‘shopping fest’ Yani 'Van Alışveriş Günleri'nin Valilik ve Van Büyük Şehir belediyesi bünyesinde yapılacağının altını çizdi.
 

Yani bir şekilde Van TSO'yu devre dışı bırakma sinyali verdi.
 
Toplantı, soru ve cevap konsepti ile sonlandı
 
Beşir Atalay'ın "Arkadaşlar...herkese söz hakkı vereceğiz. her arkadaş, bu kente dair ne varsa, cesurca ve rahatça bizimle paylaşabilir. Eger ki sizler yaşadığınız ve tanık olduğunuz sorunları, cesurca bizimle paylaşırsanız biz de önümüzü görürüz" demesine rağmen ,basın mensuplarının büyük kısmı, sorudan ziyade, yine hazırol'a methiyeler düzme, şirin görünme yaklaşımı sergiledi.
 
Zira bir gazetecinin 'siyasetçiler neden Vanlı bürokratlara yeterince sahip  çıkmıyor?' sorusuna, AK Parti milletvekili Burhan Kayatürk' ün verdiği şu cevap fazlasıyla dikkat çekiciydi.
 
Kayatürk; " Arkadaşlar... bu soruyla bağlantılı olarak sosyal medyada #VanEvladınaSahipÇık adında bir hashtagging açıldı.
 
Beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Hatta sosyal Medya da 2.sıraya kadar yükseldi. Fakat sorarım size, bu hashtagging'ı açanlar değil mi, bu bürokratlar hakkında çuvallar dolusu şikayet dilekçeleri yazanlar?.. Böylesi bir niyetle mi Vanlı Evladımıza sahip çıkacağız!!!"
 
Yani anlayacağınız , Van basını yine her zaman ki gibi rolantıda kalmayı ve iktidara şirin görünmeyi yeğledi.
 
Suya-sabuna dokunmadı.
 
-KHK mağdurlarına dair tek soru sormadılar.
 
-Olası 2019 seçimlerine dair Ak Partinin , kentteki durumunu sorgulamadılar.
 
-Mevcut il yönetimin Ak Parti adına , bu kentte nasıl bir rol oynayacağına dair, vekillerin niyetini sorgulamadılar.
 
-Toplumsal barışın yeniden inşaası anlamında yeni bir sürecin başlayıp -başlamayacağını sorgulamadılar.
 
Sonuç itibarıyla "Padişahım Sen Çok Yaşa" deyip salondan ayrıldılar.