Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP grup toplantısında konuştu. Davutoğlu, konuşmasında Özgürlüklerin Korunması ve İç Güvenlik Reform Paketi’ni açıkladı. Buna göre, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıkları İçişleri Bakanlığı’na bağlanacak. Polise 24 saat, savcıya 48 saat gözaltı izni verilecek.

Başbakan Davutoğlu, 19 Ekim Pazar günü Akil İnsanlar Heyeti ile yaptıkları uzun süren toplantıda bütün eleştirileri not ettiğini ve değerlendirmelerini açıkça ifade ettiğini belirterek şunları söyledi:

“Çözüm süreci, hiçbir dış etki olmadan bu milletin kendi dinamikleri içinde ve hükümetimizin katkıları ile oluşmuş milli, yerli ve özgün bir projedir. Ve sonuna kadar korunacaktır. Bu süreç başarılı olduğunda Türkiye’nin ayağındaki prangalardan kurtulmak mümkün olacağı gibi bütün vatandaşlarımız da sahip oldukları kültürel geçmiş, dil, lehçe dolayısıyla tam bir özgürlük alanına kavuşacaklar. Çözüm sürecini taktiksel hedeflerle başlatmadığımız gibi konjonktürel olarak çıkartılan krizlerle de bitirmeyiz. Stratejik bir proje olarak benimsediğimiz çözüm süreci konusundaki provokasyonlara boyun eğmeyeceğiz.”

Özgürlük-güvenlik uyumu kavramını ilk kez kullandığını dile getiren Davutoğlu, bu uyum için 1 hafta boyunca çalıştıklarını ve hazır hale getirdiklerini söyleyerek vatandaşlık işleri ile ilgili yeni düzenlemedi açıkladı. Başbakan Davutoğlu şunları söyledi:

PASAPORT VE SÜRÜCÜ BELGELERİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN İŞİ DEĞİLDİR.

Doğum, evlenme, boşanma ve ölüm gibi hallerde nüfus müdürlüklerine gitme zarureti ortadan kalkacak. Nüfus müdürlüğüne gitmeden doğrudan bildirimle tescil yapılabilecek. İsim ve soy isim değişiklikliği ile ilgili mahkeme kararı artık olmayacak. İsim kişinin kendisinin seçmesinin en doğal hakkı olduğu bir husustur. Vatandaşlarımız tek dilekçeyle bu soy adını kullanmak istiyorum diyecek. Nüfus ve kayıt örneği ikametgah gibi belgeler e-devlet üzerinden verilecek. Pasaport ve sürücü belgeleri Emniyet Genel Müdürlüğünün işi değildir. Güvenlikle ilgili bir konu değil. Pasaport alacak olan bundan sonra Emniyet Genel Müdürlüğüne gitmeyecek Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne gidecek. Bunlar artık polisiye alanlar değil vatandaşlık hakları ile ilgili alanlardır.

JANDARMALARIMIZ İÇİŞLERİ BAKANLIĞIMIZIN TAYİN ETTİĞİ ÖZELİ BİR KIYAFET GİYECEK.

Çok önemli bir adım atıyoruz. Devrim mahiyetinde bir adım. O da Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının atama ve sicil yetkilerinin doğrudan İçişleri Bakanlığına bağlanmasıdır. Şimdiye kadar Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığına bağlı olmakla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri içinde düzenlemeler yapılıyordu. Askeri konular hariç bütün diğer konularda yetkiler İçişleri Bakanına ve İçişleri Bakanlığına veriliyor. Bundan sonra jandarmalarımız İçişleri Bakanlığımızın tayin edeceği özel bir kıyafet giyecek. Özel bir kıyafetle alanda çalışacaklar. Demokratik ve sivil hayatın daha yakın unsurları halinde çalışmaya devam edecekler.

DİNLEMELERİN HEPSİ TBMM’DE DENETİM ALTINA ALINACAK.

Güvenlik birimlerinin çeşitli konularda yaptığı istihbarat teknik takip, dinleme gibi yetkilerin önce o birimlerde İçişleri Bakanlığında, Başbakanlık Teftiş Kurulunda ve Başbakanlıkta denetimi yapılacak. Ayrıca TBMM’de oluşturulan 17 kişilik bir komisyona da rapor sunulacak. Dinleme ilgili rahatsızlıkların hepimizi nasıl meşgul ettiğini son aylarda biliyoruz. Bu rahatsızlıkları gidermek için her türlü tedbiri alacağız ama eğer herhangi bir suçun önlenmesi için önleyici bir istihbarat dinlemesi yapılmışsa ya da mahkeme kararı ile asli bir istihbarat dinlemesi yapılmışsa bu yapılan dinlemelerin hepsi TBMM’de bütün partilerin katıldığı bir komisyonda değerlendirilecek ve denetim altına alınacak.

MOLOTOF KOKTEYLİ KONUSUNDA KUSURA BAKMASINLAR HAKİMLERE TAKDİR HAKKI BIRAKMAYIZ.

Toplantı ve gösteri yapma hakkı demokratik bir haktır, engellenmez. Eğer biri engelleyecek olursa önce ben önüne gider engellediği yerde toplantı ve gösteri yaparım. Her hak ve özgürlük gibi toplantı ve gösteri yapma hakkı da hukuk devleti kuralları içinde gerçekleşir. Ben bu alanda gösteri adı altında her türlü şiddeti yaparım kimse bana ses çıkaramaz denirse ses çıkarılır. Devlet nerede diye bir vatandaş sorarsa biz buradan haykıracağız. Devlet de burada millet de burada. Şiddete dönüştürülen her türlü eylem suç sayılacak. Elinize molotof kokteyli aldığınız anda toplantı ve gösteri hakkı biter, şiddet eylemi başlar. Maalesef molotof kokteyli konusunda öyle bir muğlaklık var ki hakimlerin takdir yetkisine kalıyor. Molotof kokteyli yakıcı bir madde mi yoksa değil mi? Son yaşanan olaylardan sonra kusura bakmasınlar hakimlere saygımız sonsuz ama bu konuda kimseye takdir hakkı bırakmayız. Molotof bir saldırı aracıdır. Şiddet işlemek amacıyla yüzünü kapatarak toplantı ve gösteri yapacağım iddiasında bulunanlar onlara da izin verilmeyecek. Maskeler takarak yüzlerine tümüyle kapatarak şiddet amaçlı şekilde sokağa çıkanlar potansiyel suçlu muamelesi görürler. Gösteriye silahlı katılanların cezaları arttırılacak. Eğer böyle bir suç işlenirse ki fark ettik bunu 6 aydan 3 yıla kadar olan ceza tutuklanmasını da teminen bu ceza 2,5 yıldan 4 yıla kadar arttırılacak.

POLİSİMİZE 24 SAAT GÖZALTI YETKİSİ VERİYORUZ.

Polis molotof kokteyli atan birini alıp karakola götürdüğünde gözaltına alamıyor. Bu olaylara baktığınızda polis şiddet eylemini durdurmak istiyor. Molotof kokteyli kullananları gözaltına alıyor fakat bir müddet sonra onlar tekrar çıktığında yeni suç işleyenlere cesaret verecek bir tablo ortaya çıkıyor. Bu durumda polisimize biz 24 saat gözaltı yetkisi veriyoruz. Savcılığa müracaat etme şartıyla. Her polise vermiyoruz bu yetkiyi. Vali yardımcısı ya da üst bir amirin kararı ve denetimiyle. Bu çerçevede AB standartları da göz önüne alınarak bu gözaltı düzenlemeleri yeni bir düzene kavuşturulacak.

HER BİRİ TERÖRİSTTİR.

Bonzai ve diğer uyuşturucu işi yapanlar terör muamelesi görecekler. Her biri birer teröristtir. Çünkü gelecek nesilleri yok eden bir eylem içindeler. Bonzainin net olarak eroin ve uyuşturucu sayılacağı kanuni düzenleme yapılacak. Her türlü uyuşturucu faaliyetinin okul çevrelerine yaklaşması durumunda ağırlaştırılmış olan cezalar iki misline çıkarılacak. Sanal ortamda şiddete teröre nefrete çağrı dili anlamına gelecek uygulamalar ifadeler veya yapılan çalışmalar kesinlikle suç olarak telakki edilecek ve bunların durdurulması için gerekli tedbirler alınacak. Atılan tweetleri bana gönderdiler. ‘Silahlı ayaklanmaya başlıyoruz. Herkes silahını alsın. Şu sokakta silahlı direniş başlamıştır. Silahlarınızla oraya gidin’. Şimdi bu tweetleri atmak özgürlük müdür?

HİÇBİR VATANDAŞIMIZ RASTGELE VE KEYFİ ARANAMAZ.

Kolluğun üst ve araç arama yetkisi tamamı ile hukuki denetime açık bir şekilde gerekli izin prosedürleri işlenerek yenir düzenlemeye kavuşturulacak. Hiçbir vatandaşımızın üstü aracı ya da evi rastgele ve keyfi şekilde aranamaz. Ancak herhangi bir şekilde gelen bir istihbarat çok güçlü bir suç işleme delili oluşturacak hale dönüşmüşse bunun için de yine yargı süreçleri de paralelinde işletilmek suretiyle izin alındıktan sonra arama yapılabilecek araçta ve üst aramalarda” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, ayrıca engelliler, hastalar ve yaşlılarla ilgili olarak bu vatandaşların ifadelerinin evlerinde alınabileceğini ve ifade için karakola ya da mahkemeye çağrılmayacaklarını açıkladı.

KOLLUK GÖZETİM KOMİSYONU KURULACAK.

Kolluğun görevlerini nasıl kullandığını denetlemek amacıyla AB standartlarına uygun bir şekilde Kolluk Gözetim Komisyonu kurulacak. Ola ki bu yetkiler verildi emniyet görevlilerimizden herhangi birisi bu yetkileri kötüye kullanmışsa bunu denetlemek üzere de Kolluk Gözetim Komisyonu kurulacak. Bu komisyonun içinde Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı, Barolar Birliği Başkanı temsilcileri ve üniversite temsilcileri olacak ve tamamı ile sivil bir yapı olacak.

İSTANBUL TAHKİM MAHKEMELERİ KURULACAK.

Nihayet İstanbul Tahkim Mahkemeleri’ni kuruyoruz. Uyuşmazlık ve karşılıklı hukukların korunması yönünde de tahkim sürecini güçlendirerek devam edeceğiz.”

Konuşması partililer tarafından yapılan tezahüratlar nedeni ile sık sık kesilen Davutoğlu, açıkladığı İç Güvenlik Reform Paketi’ndeki düzenlemelerin TBMM’de AB Uyum Komisyonu’ndan da geçeceğini belirterek nihai tekliflerin Bakanlar Kurulu ve ilgili bakanlıklar tarafından tamamlanarak TBMM’ye sunulacağını söyledi. (DHA)

Editör: Wan Haber