Bardakçı köyünde yaşayan Eşme, her gün onlarca çanak, çömlek, yayık ve testi yaparak baba mesleğini sürdürüyor. Eşme, Anadolu'nun en eski el sanatlarından çömlekçiliği, oğlunun yanı sıra bu işe merak salan gençlere öğretiyor.
Osman Eşme, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşadığı köyün çömlekçilikle tanındığını söyledi.
Mesleğe 2003'te başladığını, şimdiye kadar 40 bine yakın ürün hazırladığını belirten Eşme, "Günümüzde çömlekçilikle kimse uğraşmıyor. Ben de kendi imkanlarımla mesleği bugüne kadar getirdim. Kullandığım çarklar, Urartular'dan kalma sistemdir." dedi.
Yurt dışı ve ülke genelinden, hazırladığı ürünleri almaya gelenlerin bulunduğunu anlatan Eşme, şöyle devam etti:
"Yurt dışında çömlekçilik sanatıyla ilgilenen tanıdıklarım beni ders vermem için davet ediyor. Bu teklife sıcak bakmıyorum. Benim isteğim, çömlekçilik Bardakçı köyünde olsun. Bu çömleklerde kullandığımız kil, köyümüzde bulunmakta. Çömlekçilik atölyesinin burada açılmasını istiyorum. Köyün geleneği kaybolmasın, bu sanatın ustalarını yetiştirelim, mesleği daha ileriye taşıyalım."
Mesleğin yeniden canlandırılması için elindeki kısıtlı imkanlarla çalıştığını dile getiren Eşme, "Günlük 50-60 çömlek yapıyorum. Bu çömlekler atölyede kuruduktan sonra fırınlama işlemini yapıyoruz. Çömlekleri bin derece sıcaklıkta 6 saat pişiriyorum." diye konuştu.
Eşme, "Gençdes Projesi" kapsamında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğrencilerine 3 ay uygulamalı ders verdiğini ifade etti. 
Osman Eşme'nin oğlu Oğuzhan Eşme de dedesinden babasına kalan mesleği sürdürmek için okul çıkışlarında atölyede çömlek yaptığını belirterek, "Bu mesleğin kaybolmaması için çabalıyoruz. Çömlekçiliği öğrenip gelecek nesillere öğretmek istiyorum. " diye konuştu.
Çömlekçiliğe merak salan gençlerden Servet Eşme ise Osman ustanın bu işi öğrenmek isteyen herkese yardımcı olmaya çalıştığını dile getirdi. (AA)
