Küresel ekonomide yaşanan dalgalanmadan en çok etkilenen ülkelerden biri Türkiye oldu. Zayıf lira etkisiyle enerji fiyatlarındaki tırmanış ise haneleri vurdu. Faturalardan, akaryakıta her kalemde zamlar 84 milyonu zorunlu tedbirlere itti. Türkiye Raporu’nun şubat ayına ilişkin ‘Toplum Enerji Zamlarıyla Nasıl Başa Çıkıyor?’ araştırmasından ise çarpıcı sonuçlar çıktı. Katılımcıların çoğunluğu harcamalarını azalttığını söyledi.

MÜHENDİS DE İŞÇİ DE İKTİDARA OY VEREN DE AYNI DURUMDA

Türkiye çapında 12 ilde yapılan ankete katılanların yüzde 76’sı elektrik ve doğalgaz tüketimini azalttığını söyledi. Katılımcıların yüzde 59’u ulaşım tercihlerini değiştirdi. Yüzde 24 ise doğalgaz yerine kömür kullanmaya başladığını belirtti. AK Parti’ye oy verdiğini söyleyenlerin yarısını oluşturan kesim de ulaşım tercihlerini değiştirdiğini ifade etti. Kombisini kısanların her eğitim seviyesinden olması da dikkat çekti.

HAYATTAN TASARRUF

TÜİK’e göre yüzde 54, ENAG’a göre yüzde 123’lük enflasyon karşısında cüzdanı eriyen toplum yaşam alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kaldı. Zam yağmuru karşısında yüzde 76 kombiyi kıstı, yüzde 59 aracından inip otobüse bindi.

Türkiye Raporu, 3-7 Şubat 2022 tarihinde 12 ilde bin 500 kişi ile “Toplum Enerji Zamlarıyla Nasıl Başa Çıkıyor?” araştırması yaptı. Dünya genelinde Venezuela-Arjantin ile birlikte enflasyonun yüksek gerçekleştiği ülkeler listesinde en kötü karneye sahip olan Türkiye’de vatandaşların hayat pahalılığı ve fahiş zam yağmuru karşısında alışkanlıklarını değiştirdikleri saptandı. Ankette “Son zamanlarda elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarında yapılan zamlar sonrasında hangisini yaptınız?” sorusu iletildi. Sonuçlara göre toplumun yüzde 76’sı yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ile mücadele amacıyla harcamalarını kıstı. Katılımcıların yüzde 76’sı elektrik ve doğal gaz tüketimini azalttı. Yüzde 59 ulaşım tercihlerini değiştirdiğini ifade ederken yüzde 24 doğal gaz yerine kömür kullanmaya başladığını ifade etti. Zamlarla başa çıkma stratejilerinden en az tercih edilenin doğal gaz yerine kömür kullanmak olduğu görüldü.

Anket sonuçları zamların ardından en çok muhalefet partilerinin seçmenlerinin ulaşım tercihlerini değiştirdiğini ortaya koydu. HDP seçmeninin yüzde 78’i zamlardan sonra ulaşım alışkanlıklarını değiştirdiğini ifade ederken bu oran CHP seçmeninde yüzde 69 olarak gerçekleşti. Cumhur İttifakı partilerinin seçmenlerinin ise ulaşım tercihlerini diğer seçmen gruplarına kıyasla daha az değiştirdiği gözlemlendi. AK Parti seçmeninin yüzde 50’si ile MHP seçmeninin yüzde 48’i benzin ve motorine gelen zamların ardından ulaşım tercihlerini değiştirdiğini ifade etti.

Araştırma sonuçları bütün eğitim ve seçmen gruplarında büyük çoğunluğun elektrik ve doğalgaz tüketimini azalttığını ortaya koydu. Sonuçlar aynı zamanda elektrik ve doğalgaz tüketimini azaltanların en yoğunlukta olduğu seçmen grubunun CHP seçmeni olduğunu ortaya koydu. 2018’de CHP’ye oy veren katılımcıların yüzde 86’sı zamlarla başa çıkabilmek için elektrik ve doğalgaz tüketimini azalttığını ifade etti. Bu oran iktidar seçmeninde yüzde 70 olarak gerçekleşti.

CHP’Lİ BAŞKANLAR DUYURDU: TOPLU TAŞIMAYA ZAM YOLDA

CHP’nin 11 büyükşehir belediye başkanı, artan akaryakıt fiyatları nedeniyle ortak açıklama yaptı. Açıklamada, toplu ulaşımda ÖTV’nin alınmaması yönündeki taleplerinin merkezi idare tarafından defalarca duymazdan gelindiğine vurgu yapılarak “Üzülerek ifade ederiz ki, elimizde olmayan nedenlerle bu artışları vatandaşlarımıza yansıtmak durumunda kalacağız” denildi. Tarihte ilk kez yedi gün üst üste akaryakıtın zamlandığına işaret edildi. Ayrıca CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, toplu ulaşımda kullanılan akaryakıtta KDV ve ÖTV’nin kaldırılması için kanun teklifi verdi. HDP milletvekilleri de akaryakıtta KDV ve ÖTV’nin sıfırlanması için kanun teklifi sundu.

İKTİDARA TELEKOM SORULARI

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Türk Telekom’un yüzde 55 hissesinin 2026 yılında bedelsiz olarak kamuya geçeceği halde Türkiye Varlık Fonu tarafından 1 milyar 650 milyon dolara alınmasının nedenini sordu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Altay, Hariri Ailesi’nin 8-10 milyar doları alıp gittiğini, Türk bankalarına olan borçlarını ödemediğini hatırlattı. ‘Kaynak yaratacak’ diye sunulan Varlık Fonu’nun kaynak değil yeni borçlar yaratan bir kuruma olduğuna dikkat çeken Altay, şu soruları yöneltti: “TVF 1 milyar 650 milyon dolarlık borcu nereden bulmuştur? Büyük bir döviz sıkıntısının yaşandığı bir dönemde borçlanma yapılması millete yük değil midir?

Türk Telekom özelleştirmesi sürecinin Türk bankacılık sektörüne dolayısıyla Türk ekonomisine verdiği zararlarla ilgili, yönetim ve denetim sorumluluğu olan kamu görevlileri hakkında hukuki bir süreç başlatılacak mı?” Öte yandan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Telekom’un özelleştirilip yeniden kamu tarafından alınmasına sert tepki gösterdi. Özel “Türkiye Varlık Fonu milletin ocağına incir ağacı dikmek için kurulmuş. 2005’te devletin olan Türk Telekom 16 yıl sonra yeniden devletin. Arada Hariri ailesini zengin etti. Hortumladıkları millete yük oldu. Yetmedi milletin kasasından 25 milyar TL daha çıktı. Ne hikaye ama” dedi.

ELEŞTİRİYE TAHAMMÜLLERİ YOK GÜÇ ZEHİRLENMESİ YAŞIYORLAR

Babacan, uzun süre iş başında kalan iktidarların güç zehirlenmesi yaşadığını, eleştiriye tahammülün kalmadığını söyledi. DEVA Partisi lideri “Basın ve sivil toplum kuruluşları eleştirecek ki hükûmet de yanlışlarından dönsün” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara Mamak’ta vatandaşların evlerine misafir oldu. Hane halkından bir genç Babacan’a “Ben onlara karşı bir şey söylediğim zaman neden terörist oluyorum? Sizin iktidarınızda eleştirel tweet attığımızda kapımıza hemen polis gelecek mi?” diye sordu. Babacan şu yanıtı verdi: “Eleştiriye tahammülleri yok. Bu tür konular, kanundaki yetkiye dayanarak yapılan işler değil. Bizim kanunlara baktığımızda aslında özgürlükçü kanunlar. Ama fiili durum oluşturuyorlar. Kanunu da hukuku da zorlayarak insanların kendisini ifade etmesinin önüne geçiyorlar. 10 bin gazeteciyi işten kovdurttular. Eleştirel yazıyor ya da televizyonda eleştirilerini söylüyor diye. Gençlerimizin çoğu sosyal medya kullanmaktan çekiniyor. Maalesef ülkeyi yönetenler çok uzun süre iş başında kalırsa güç zehirlenmesi yaşıyorlar. Uluslararası bir atasözü var “Güç yozlaştırır; mutlak güç, mutlaka yozlaştırır”. Eğer devlet yönetme gücünü çok uzun süre kullanırsan o zaman tahammülün kalmıyor. Eleştiri duymak istemiyorsun.”

Gencin “Biz sizi eleştirdiğimizde hiçbir şekilde polis görmeyecek miyiz kapımızda?” sorusuna karşılık Babacan, şöyle konuştu: “Görmeyeceksiniz, çünkü biz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde cumhurbaşkanının yetki süresini bir defa seçilme ve 7 yılla sınırladık. Süresi başlayacak, bitecek ve görevi teslim edecek. Öbür türlü bir daha, bir daha derken olmuyor. O güç zehirlenmesi meydana geliyor ve eleştiriye tahammül kalmıyor. Halbuki demokrasilerde eleştiri çok önemli bir özgürlük alanı. Çünkü hükûmet göremeyebilir. Basın ve sivil toplum kuruluşları eleştirecek ki hükûmet de yanlışlarından dönsün.”

Karar

Editör: Wan Haber