Soylu, Valilikteki güvenlik toplantısının ardından Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ozan Balcı, AK Parti Van milletvekilleri İrfan Kartal, Osman Nuri Gülaçar, Abdulahat Arvas, İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili İhsan Emre Aydın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, AK Parti Van İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu ile esnafı ziyaret etti, vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.

Ardından, beraberindekilerle Edremit ilçesindeki Uygulama Oteli'nde kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Soylu, ülkenin etrafındaki coğrafyaya, aynı zamanda dünyaya baktıklarında çok meselelerinin olduğunu söyledi.

Dün biri 9 aylık diğeri 4 yaşında iki çocuğun denizde boğulduğunu anımsatan Soylu, geçmişte bu çocukların dedeleriyle beraber tanımlandıklarını, aynı kıbleye secde ettiklerini belirtti.

"Hatay ile Şanlıurfa'yı biz böyle bölmedik. Bir tarafında akrabanın bir bölümü, diğer tarafında bir bölümünün kalmasını biz sağlamadık." diyen Soylu, şöyle konuştu:

"Dünyada sesi çıkmayan bir Batı var. Bize şunu yapmaya çalışıyorlar. Ya bizi bir mezhep çatışması içine sokmaya çalışıyorlar. İslam'ı hedef alarak bizim her birimizi farklı alanlara savurmaya çalışıyorlar. Bunun için de birçok aparat üretiyorlar. Boş durmuyorlar. Pakistan'a sel oldu. 3 aydır yağmurlar yağıyor. Dünyada bu işe ses çıkaran ve yardım eden tek ülke var o da Türkiye. Lübnan tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Oraya elini uzatan, sömürmeyen istismar etmeyen bir ülke var o da Türkiye. Arkadaşlarımız iki hafta önce oraya gittiler. Oradakiler diyorlar ki denizin karşısında bir hayırlar ülkesi var, onlar bizim kardeşlerimiz. Denizin karşısında bütün ümmeti gözeten bir lider var Recep Tayyip Erdoğan, Allah onlardan razı olsun."

Türkiye'yi sadece Anadolu coğrafyasının bir zenginliği, gücü olarak düşünmenin kendilerini yanıltıcı bir sürece iteceğinin altını çizen Soylu, Türkiye'nin, dünyanın da baktığı bir ülke olduğunu, daha güçlü olmaları gerektiğini bilen insanlar olarak yetiştiklerini aktardı.

Ülkenin gelişmesini istemeyenlerin insanların heyecanını kırdığını, ürküttüğünü, farklılaştırdığını anlatan Soylu, şunları kaydetti:

"İstedikleri zaman devreye girdiler. Zihinlerimizi köreltmeye çalıştılar. Bizim bu ülkeyi yönetemeyeceğimizi, zenginliklerimizin bize fazla olduğunu sürekli kafamıza çaldılar. Bu oyunu birisinin bozması lazımdı. Bozmak istedi Adnan Menderes, bedelini canıyla ödedi. Ondan sonra kim geldiyse bozmak istedi ama Amerika başta olmak üzere onun kuyruğundaki Avrupa ile birlikte etrafımızdaki coğrafyaya ve dünyaya sözümüzü etmemizi istemediler.

Darbelerin arkasında Amerika'nın olduğunu herhalde öteki dünyaya gittiğimize söylememizin bir anlamı olmayacak. Yıllarca bizi 2 bin-2 bin 500 dolarlık kişi başına gelir seviyesinde tutanlara karşı ilk kez kafa tutuyoruz. İlk kez kendi içimizdeki gayrılıkları ortadan kaldıracak fırsat yakaladık. İlk kez Amerika'yı, Avrupa'yı böyle yakaladık. İlk kez onları vizyonsuz ve lidersiz yakaladık. İlk kez birbirine düşmüş ne yapacaklarını şaşırmış halde yakaladık. Yüz yıllık planlar yapan Avrupa, bu kışın doğal gazın planını yapamıyor. Hiç merak etmeyin bunların hiçbiri Türkiye'ye tahıl koridorunu açması için gelmezler ama Amerika bunu çözemedi."

"Geçmişin hepsine kabahat bulmanın bir anlamı yok"

Batı'nın göç meselesini sadece sınır, güvenlik ve sınır duvarı meselesi olarak gören zihniyete sahip olduğunu anlatan Soylu, "Bizi birbirimize düşürecekler. Bütün Müslüman coğrafyayı mağdur edecekler, kendi derdi içinde kavrulmasını sağlayacaklar, vur patlasın çal oynasın devam edecekler. Bunu değiştirecek dünyada tek ülke var.

Bu tabloda ilk kez bir fırsat elimize geldi. Yüksek, orta ve düşük ülkeler var. Düşük ve orta ülkelerin bir tek umudu var o da Türkiye. 21. asra girerken eksiklerimiz var.

Geçmişin hepsine kabahat bulmanın bir anlamı yok. Onlar da yapmak istemişlerdir. Rahmetli Demirel'in eşine saldırmadılar mı? Erbakan hoca, Libya'ya gitti oradaki misafirlikte bir çadırda bulundu diye bunu dünyanın en büyük rejim meselesi haline getirmediler mi? 6 ayda bir Hürriyet gazetesinde Adnan Menderes'in idamlık fotoğraflarını yayınlayıp, bu memleketin evlatlarını 'sakın ha bizim dışımızda bir yolculuk yaparsanız bedelini ödersiniz' diye korkutmadılar mı? Tayyip Erdoğan her adım attığında sonu Adnan Menderes'e benzeyebilir diye Avrupa'dan Amerika'dan, Türkiye'deki distribütörlerinden tehdit etmediler mi?"

Bu ülkede insanların "ben Kürt'üm", "Alevi'yim", hatta "ben dindarım" demeye çekindiğini, AK Parti iktidarı döneminde ortaya konulan bütün özgürlük ve hürriyet adımlarına karşı herkesin temkinli olduğunu ifade eden Soylu, "Şimdi herkes kendini ifade edebiliyor. Daha önemlisi var, bizi birbirimize düşürebilecek fırsatı bulamıyorlar.

Amerika tarihinin terör örgütüne en büyük yardımını yapıyor. Son 3 yılda 2 milyar dolar Amerika Senatosu'ndan çıkarıldı PYD'ye ve PKK'ya. Bundan bir tanesini biz yapalım. Dünyanın her tarafında bizi çarmıha gererler. Uyduruk yıldızlarıyla beraber terör örgütünün mensuplarını ziyaret ediyorlar, onlara taziyede bulunuyorlar sonra da Amerikan büyükelçiliği bizim evlatlarımız şehit olduğunda dostlar alışverişte görsün diye güya bizim için de taziye yayınlıyor. Her zaman uyguladıkları iki yüzlü bir politika. İstedikleri gibi bizi yönetebileceklerini düşünüyorlar. Türkiye bu oyunu bozdu." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin son 20 yılda hem geçmiş yıllarda yaşatılan altyapı yatırım açığını kapattığını hem de 21. asrın altyapısını yaptığını belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Akşam eve gittiğimizde siyaset konuşulurdu. 'Bu insanlar neden geliyor' denilirdi. Doğu'da ve Güneydoğu'da yol, okul, havalimanı, hastane, doktor, öğretmen, iş yok. Hiçbir şey yok. Ne yapacak insanlar, nerede hayatlarına devam edecekler? Şimdi Allah'a hamdolsun. Geçen hafta Ömerli ve Dargeçit'teydim. Ömerli ilk kez nüfusunu büyütmeye başlamış ve dışardan göç alıyor. Az önce Valimiz söyledi 4 milyar lira buraya okul yatırımı yapılacak. Spor sahaları var. Ülkemizin 81 ilinde üniversite var.

Havalimanları var. İnsanlar Hakkari'den ve Şırnak'tan giderken, Hakkari'ye ve Şırnak'a profesörler gidiyor. Oyunu bozduğumuz, akışı tersine döndürdüğümüz bir tabloyla karşı karşıyayız. Bunun adı devrimdir ve bunun sahibi Tayyip Erdoğan'dır. Bizim onu yalnız bıraktığımız zamanlar oldu. Allah'a sığındı ve dünyada Anadolu'nun bir yükümlülüğü olduğuna inanarak yoluna deva etti. Milletine inandı ve güvendi. Bugün insanlar Kürtlüğüyle, Müslümanlığıyla, bu ülkenin vatandaşı olmasıyla gurur duysun. Bunda ne var.

Eğer bunlara bir takım engeller koyarsan bunlarla meşgul olursun. Uçak, otomobil yapamazsın, savunma sanayini yüzde 20'den yüzde 80 yapamazsın. Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi bu kavganın ortasından çekti ve dünyayla nasıl rekabet edilebileceğini ortaya koydu. Bize, 'siz beceremezsiniz' diyenlere, biz bugün başarıyoruz ve bizim dünyaya söyleyecek sözümüz var diyoruz. Hepsi Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın bitebilmesi için Tayyip Erdoğan'ın ayağına gelecek."

"Tayyip Erdoğan oyunları bozdu"

Soylu, "Eğer ayakta durmasaydık, 17-25 Aralık'a, Gezi olaylarına, 15 Temmuz'a, ekonomik saldırılara teslim olsaydık kimse Türkiye'nin tarafından geçmez, bizi etrafımızdaki istikrarsızlığın bir parçası haline getirirlerdi. Bugün biz etrafımızdaki coğrafyayla dünyayı istikrarlı yapmaya çalışan bir ülkenin anlayışı içinde olmaya çalışıyoruz." dedi.

Kimsenin ocağını yakmadıklarını, ümidini söndürmediklerini, kimseyi birbirine düşürmek için kumpas kurmadıklarını vurgulayan Soylu, böyle bir millet olmadıklarını ve hiçbir zaman da olmayacaklarını dile getirdi.

Hakkari'de 2016-2019 yılları arasında tıp fakültesini kazanan hiçbir öğrencinin olmadığını aktaran Soylu, şöyle konuştu:

"Hangi çocuk üniversiteye gitmek, anne babasına hayırlı evlat olmak istemez. Geçen yıl 19, bu yıl 26 evladımız Hakkari'de tıp fakültesi kazandı. Bu sayı Van'da daha yükseldi. Hacıbekir Mahallesi'ne gittiğimizde Gençlik Kültür Merkezinde çocukların bir tek derdi var, kitapların başında geleceğini aramaya çalışıyor. FETÖ, İslam'ı başkalaştırmak için, DEAŞ, Müslümanlığı başka bir noktaya çekebilmek için, PKK, İslam'ın miğferi olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bu karakterini ortadan kaldırabilmek için Amerika tarafından icat edilmiştir.

Bu oyunu Tayyip Erdoğan bozmuştur. 20 asırda Türkiye'nin hangi oyunlarla karşı karşıya kaldığını iyi analiz etmiştir. Hangi riskleri alabileceğini, sırtını kime dayayabileceğini, kime teslim olacağını iyi bir şekilde değerlendirmiştir. Cumhuriyet'in ikinci asrından başlayan bu yükselişi gençlerimiz inşallah daha iyi notaya alır götürür. Ben Avrupa'nın demokrasisini biliyorum.

Onlar bizim yanımızdan dahi geçemezler. Suriye'de insanlar katledilirken bir tek ülkenin sesi çıktı o da burası. Daha yeni başladık ve göreceksiniz Allah da nasip edecek Türkiye çok büyük yükselişler yaşayacak. Bize inanmanızı ve güvenmenizi istiyoruz. Dünyanın dönem dönem karmaşıklıkları olabilir. Pandemi, Ukrayna-Rusya savaşı hiçbirimizin hesap ettiği bir şey değildi. İhracatımızın çıktığı nokta bellidir, Türkiye üst üste büyümeye devam etmektedir ve edecektir."

 "Van'da çok güzel işler yapılıyor"

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ozan Balcı ise Van'ın doğanın, tarihin, uygarlığın, zenginliğin merkezi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın riyasetinde kentte çok güzel işlerin yapıldığını belirten Balcı, "Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan spora, ulaşımdan iletişime, enerjiden kırsal altyapıya, tarımdan hayatın ve yaşamın her alanına kadar her alanda varız. Bunu kimlerle yapıyoruz? Sizlerin bizi yüreklendirmesiyle, buradaki siyasetçilerimiz, iş dünyamız, sivil toplum örgütlerimiz, esnafımız, basınımız, köylümüzle birlikte yapıyoruz." diye konuştu.

AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas da Türkiye'nin güçlülüğünü, hizmetlerini, sessiz devrimlerini, kardeşlik ortamını hep birlikte gördüklerini belirterek, "Bir zamanlar yaylalardaki mermi ve barut kokusunun yerini şimdi çiçekler, festivaller aldı. Şehirlerdeki huzursuzluk yerini güven ortamına bıraktı. Beldelerimizde, yaylalarımızda, köylerimizde kardeşlik ruhu oluştu. Bu, Cumhurbaşkanımızın riyasetinde erdemli ekibinin marifetiyle, samimiyetiyle, ihlasıyla, el birliğiyle, ortak akılla oldu." ifadelerini kullandı.

Toplantıya Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Editör: Wan Haber