Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, yaşanan her olayda diyanet mensuplarını hedef alanların, korona virüsünden daha tehlikeli bir hal aldığını, bunun tedavisinin ise imkansıza yakın olduğunu söyledi. Bayraktutar, “Ülkemizin korona virüsü ile mücadelede tek ses, tek yürek olduğu bir ortamda diyanet mensuplarına saldıranların iyi niyetlerinden söz edilemez” dedi.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Bayraktutar, Diyanet İşleri Başkanlığı ve mensuplarının, yasayla kendilerine tanımlanan görevlerini gönülden yerine getirip, bunun üstüne kendilerinden fedakarlık yaparak toplumun her derdiyle ilgilendiğine dikkat çekerek, “Her meslek grubunun görevinin kutsal olduğunu, evine ekmek götürmek için akıtılan her damla terin bu ekmeği helal kıllar. Ama görüyoruz ki ülkemizde iflah olmaz bir kesim, yaşanan her olayı Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve mensuplarına getirmeye kararlı görünüyor. Zannediyorlar ki, diyanet camiasına laf atarak yükselecekler. Zannediyorlar ki, bu saldırılar onlara bir şey kazandıracak. Dini değerlere saldırarak, diyanet mensuplarını aşağılayarak bir şey elde edeceğine inanan bu güruh, alçaldıkça kendisini yükseldi zannediyor. Her fırsatta konuyu dine din görevlisine getirmeye çalışan, haysiyet cellatlığı görevinden bir türlü vazgeçmeyen bu cahil güruhun koronaya zarar vermesini önlemeleri gerekiyor, zira korona virüsü durdurulabilir bir hale gelse de, milletin dinine, din görevlisine amansızca dil uzatanlar ne duruluyor, ne de durduruluyor” dedi.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Koronadan daha tehlikeli, daha saldırgan olan bu insanların koronadan farkı şu, bunlar çoğalmıyorlar, dini itibarsızlaştırmak için mücadele veren son dinazorlar olarak karşımızda duruyorlar. Musibetler karşısında birlik olmamız gerekirken ayrıştırmanın türlü yollarını arayan, kendilerine göre bir inanç mekanizması oluşturmaya çalışanları anlayamıyoruz. Din görevlileri kardeşliği öğütlediler diye kardeşlikten nefret eder hale geliyorlar. Bu insanların inançlarına saygı duyduğumuzu belirtmek isteriz. Fakat içlerinde bizim inandığımız dine, imana inanan birileri varsa bu yapılanın yanlış olduğunu kendilerine hatırlatmak isteriz. Yaşanan felaket ve zorlu süreçlerin birlik ve beraberlikle aşılacak. Ülkemizin korona virüsü ile mücadelede tek ses, tek yürek olduğu bir ortamda diyanet mensuplarına saldıranların iyi niyetlerinden söz edilemez.”

Dini değerler ve diyanet camiasıyla problemi olan bu kişilerin her olayda sözü diyanet mensuplarına getirmelerini, çürümüş ve kokuşmuş düşünce yapısının hezeyanı olarak değerlendiren Bayraktutar, “Diyanet mensuplarımız, başkanından imamına, müezzinine kadar bu ülke için üzerine düşeni en iyi şekilde yapmaktadır. Bu hezeyan sahiplerinin davranış ve sözleri bizi yolumuzdan alıkoyamaz. İyi niyetten uzak, amaçları üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olan bu güruh kendi yok oluşunu görmek yerine milletimizin değerlerine saldırmayı tercih ediyor. Önce dönün de kendinize bakın” ifadelerini kullandı.

Üniversite ve araştırma merkezlerinin yanı sıra özel sektörün seferberliği ile başlattığı millileşme hamlesinin devlet tarafından desteklendiğini ve teşvik edildiğini belirten Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, “Son dönemde ülkemiz millileşme anlamında büyük bir mesafe kaydetti. Şimdiye kadar birçok alanda elde edilemeyen başarıların sebebi olarak diyanet teşkilatı ve mensubunu görenlere sormak istiyorum: Siz, bu ülke ve millet için ne zaman taş üstüne taş koymaya çalıştınız da diyanet mensupları engel oldu? Siz hangi bilimsel çalışma yapmaya çalıştınız da, yapamadınız? Hangi yerli savunma sistemini geliştirmek istediniz de size taş koydular? Siz, koronaya aşı ve ilaç yapmaya çalıştınız da bizim mi haberimiz olmadı? Bu ülke için bir çivi çakmamış, hayatı sosyal medyada gören, buradan duyar kasmak isteyen bu kimseler, yaptıklarıyla kendi beceriksizliklerini örtmeye çalışmaktadır. Bunların modası geçti” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha