Emekli olan insanların iş yeri açma gibi bir durumları söz konusu olduğunda bazı istisna durumlar ve rahatlıkları için kolaylıkları olmaktadır. Emekli olunca artık çalışmaya devam etmeyen insanlar, geçirdikleri günlerini değerlendirmek ya da gelir elde edebilmek için herhangi bir iş yeri açtıkları ya da şahıs şirketi kurdukları zaman, emekli olmayan insanlara göre izlemeleri gereken farklı yollar vardır. Emekli olan insanlar çalışabilir mi?
Emekli Olduktan Sonra Çalışmak Mümkün Mü?
Emekli olduktan sonra insanlar çalışamaz diye bir durum söz konusu değildir. Elbette çalışmak mümkündür. Bu durumda emeklilerin maaşlarından kesinti olmaması için yapmaları gerekli olan bazı şeyler vardır. Bu durum için emeklilerin çalışma şartlarını ve durumlarını SGK’ya veya muhasebeye bildirmeleri gerekmektedir. SGK mevzuatının kapsadığı emeklilik dönemi sonrası için, eğer emekli olan kişi bir iş yerinde işçi pozisyonunda çalışmaktaysa bu halde kişiye yapılacak olan sigorta kapsamında, kendi emekli maaşından sosyal güvenlik destekleme primi kesintisi olmamaktadır.
İş yerinde olan muhasebeciler ya da yetkili personellerin, emekli olan kişinin yeni baştan işe girmiş olmasını sosyal güvenlik destekleme primine bağlı çalışanlar olarak kayda geçmeleri gerekiyor. Eğer ki bütün sigorta kollarına bağlı çalışanlar olarak bildiri yapılmışsa, bu durum halinde emekli olan kişinin maaşından kesinti yapılma ihtimali vardır. Yanlış bildirim yapılması durumunda ise emekli maaşından kesinti yapılan emekli personelin, tekrar maaş almaları konusunda yanlış yayınlanan bildirimin düzeltilmesi gerekmektedir.
Yapılan yanlış bildirimlerin düzeltilmesi için verilen süre ise 10 iş günü olarak tanımlanmıştır. Eğer ki verilen 10 iş günü içinde düzeltme yapılamamışsa veya yapılamıyor ise bu durumda sosyal güvenlik il müdürlüklerine işverenin yazdığı dilekçe ile düzeltme isteğinde bulunulması gerekiyor.
Emekli Olan Kişi Iş Yeri Açarsa Vergi Öder Mi?
Bir iş yerinin açılması demek Bağkur kapsamında olmak ve Bağkur kapsamına girmek anlamına gelir. Bilindiği üzere sosyal güvenliğin kapsadığı üç ana kol vardır ve bunlar 4A, 4B, 4C olarak isimlendirilmektedir. 4A’nın kapsam alanı herhangi bir özel sektörde çalışan kişilerdir. 4B kendi işini yapan insanları kapsayan sigortadır. 4C ise devletin kurumlarında devlet memuru olarak çalışan kişileri içerir. Emekli olan kişiler istisna durumlar haricinde 4C kapsamında çalışamazlar ve doğal olarak emeklilik durumundan sonra sosyal güvenlik açısından geriye 4A ve 4B seçenekleri kalmaktadır. Fakat sosyal güvenlik açısından esas durumda emekli olabilmek için prim ödeneği verildiğinden, emekli kişi kendi iş yerini açmak istemesi durumunda 4B primlerini ödemesi elzem değildir. Bunun yerine sosyal güvenlik destek primi ödemesi yapılmaktadır. Yapılan bu ödemeler emeklinin ilgilendiği alanlardaki vergi ve sosyal hizmet desteklerinin yapılabilmesi için sağlanmakta, emekli maaşının %10’u kadar bir kesinti uygulanmaktadır. Haliyle emekli olanlar iş yeri açtıkları zaman Bağkur primi ödemeseler bile prim ödemek durumunda kalıyorlar. Ancak, ölüm aylığı ya da dul maaşı alanlar, malulen yani sakatlık durumundan emekli olanlar, iş kazası sonucu ile iş göremezlik raporu olanlar, iş yerlerini açtıkları zaman Bağkur’un kapsam alanına girerler ve prim ödemek zorundadırlar.
Emeklilerden Kesilen Iş Yeri Açma Kesintileri Içinde Neler Vardır?
Emekli olan kişiler kendi iş yerlerini açtıkları durumda onlara uygulanacak olan bazı iş yeri açma durumunda uygulanan kesintiler vardır. Emeklilere yapılan kesintiler Sosyal Güvenlik Destek Primi adı altında yapılır. Bu kesintiler şu şekildedir: Limited şirket ortaklığı olan emekli kişilerin, emekli maaşlarından %10’luk kesinti uygulanır. Anonim şirket kurucusu ya da ortaklığı olan emeklilerin de maaşlarından yapılacak kesinti %10’luk miktardır. Yönetim kurulu üyesi olarak görevde olan emeklilerin maaşlarından yüzde 10’luk kesinti yapılır. Şahıs şirketi kurmuş şekilde icraat gösteren emeklilerin de maaşlarına %10’luk kesinti uygulanmaktadır. Eğer ki emekli olanlar daha avantajlı olmak istiyorlarsa, bilhassa küçük ölçekli işleri için şahıs şirketi kurmalılardır. Senelik kar oranının 22 bin lirayı geçmemesi halinde şahıs şirketleri önemli avantajlar sunabilir. Fakat bu durumda da ödenmesi gereken, devletin önceden belirlemiş olduğu bazı vergiler vardır ve onları ödemeleri gerekmektedir. Bu duruma göre emekli olmuş ve şahıs şirketi kurmuş kişiler normal şartlarda şahıs şirketi kuranların doğal olarak tabi tutuldukları vergilere dahil olurlar ve iş yerleri eğer ki kendilerinin değil de kira ise aynı şekilde stopaj da ödemek durumunda kalmaktadırlar. Bu durumlar arasındaki tek fark Bağkur primleri ve onların ödenip ödenmeyeceğidir. Yapılan mesleğin değişmesi halinde, mesleğin tanımına göre şartlar değişiklik göstermemektedir. Gürses
