Vatikan Basın Sözcüsü Rahip Federico Lombardi, Katolik aleminin ruhani lideri Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus'un Türkiye ve Strasbourg'a yapacağı ziyaretlere ilişkin brifing verdi.
Vatikan Basın Ofisi’nde gerçekleşen basın toplantısında sözcü Lombardi, Papa’nın bu yıl gerçekleştireceği Türkiye ve Strasbourg ziyaretlerine ilişkin bilgi verirken, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

 

 


Lombardi, Papa’nın 25 Kasım’da Strasbourg’a yapacağı günübirlik ziyaretin sadece birkaç gün sonrasında; 28 Kasım’da Türkiye ziyaretine çıkacak olmasını “Yeni bir rekor” sözleriyle değerlendirdi. Papaların seyahatlerinin bu kadar sık aralıklarla olmadığı ve bunun bir ilk olduğuna dikkati çeken Lombardi, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’ün uzun süredir Papa’yı davet ettiğini ve bu seyahatin önceden 25 Kasım’a programlandığını, aynı şekilde Fener Rum Patriği Bartholomeos’un da Papa’yı 30 Kasım’da kutlanan Ortodoks Kilisesi’nin kurucusu Aziz Andrea gününe davet ettiğini, Türkiye’de Ağustos ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi ve yeni hükümetin kurulması sebebiyle ruhani lidere resmi davetin ancak iki ay önce gelebildiğini, bu nedenlerden ötürü Strasbourg ve Türkiye seyahatlerinin peşpeşe programlandığını kaydetti.

 

 


Lombardi, Türkiye seyahatine ilişkin bilgi vermeye “Türkiye seyahatinin Strasbourg ziyaretine göre daha farklı bir karektere sahip” ifadeleriyle başladı. Papa’nın Türkiye ve Fener Rum Patrikhanesi ziyaret etme geleneğini sürdürdüğünü belirten Federico Lombardi, “Türkiye’ye dikkati çeken bir ülke. Ortadoğu'da bulunuyor. Dinlerarası diyalog için önemli çoğunluğu Müslüman olan bir ülke. Küçük bir katolik cemaat de var. Papa ziyaret eder gittiği yerlerde onları cesaretlendirmek için onlarla görüşecek. Son yıllarda gelişen kardeşlik ilişkiler çerçevesinde Ekümenik Patrik’i ziyaret edecek. Patrik Bartholomeos, 19 Mart 2013’te Papa Franciscus’un resme göreve başlama ayinine katılmıştı. Bu yıl Kudüs’te bir araya geldiler. İlişkiler yoğun. Şimdi de Papa Franciscus, Aziz Andrea yortusuna katılacak” diye konuştu.

 

 


Sözcü Lombardi, önceki papalardan 23. Ioannes’in 1935 ile 1944 arasında yaklaşık 10 yıl boyunca Türkiye’de Papalık Temsilcisi olarak görev yapan Papa 23. Ioannes’in Türkiye’yi çok sevdiğini ve Türkiye ile Vatikan ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunduğunu, Papa 6. Paulus’un 1967’de, Papa 2. Ioannes Paulus’un 1979’da ve son olarak da Papa 16. Benediktus’un 2006 yılında bu ülkeye gittiğini hatırlattı.

 

 


Papa Franciscus’un seyahatinin, selefi Papa 16. Benediktus’un 2006’da yaptığı ziyaretin programıyla çok benzer olduğunu, o programdan farklı bu sefer Selçuk’taki Meryem Ana Evi’ne ve Katoliklerin hac ziyaretini yaptığı yerlerden Efes harabelerine gidemeyeceğini çünkü Türkiye’deki üç günlük programın zaten sıkışık olduğunu belirtti.
Soruları yanıtladı

Ziyarete ilişkin kısa bilgiler verdikten sonra basının sorularını cevaplayan Lombardi, bir gazetecinin Türkiye’de yeni cumhurbaşkanlığı sarayına yönelik tartışmaların olduğu anımsatması üzerine Vatikan Sözcüsü, “Türkiye’deki bu tartışmalardan bizim de haberimiz var. Bu saraylar bir günde inşa edilmiyor. Bu saray, Papa gitmeye karar vermeden önce inşa edildi. Bu konu Vatikan’ı ya da Papa’yı doğrudan ilgilendiren bir konu değil. Bu, Türkiye’de tartışılan bir konu” dedi.

 


Lombardi, Papa’nın pek çok ülke tarafından davet edildiğini, eğer Türk Cumhurbaşkanı davet etmeseydi Papa’nın Türkiye’ye gitmeyeceğini dile getirerek, “Eğer, beni tanıdığım biri, evine davet ediyorsa ben onun evine giderim” yanıtıyla Papa’nın nerede konuk edileceğini yerel makamların karar vereceğini ve kendilerinin de buna icabet ettiklerini aktardı.

 


Sözcü Lombardi, Papa Franciscus’un 28 Kasım’da Ankara’ya vardıktan sonra resmi karşılama töreninin de yine Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda olacağı bilgisini paylaştı.

 


Papa 16. Benediktus’un 2006’daki ziyaretinde Sultanahmet Cami’nde dua ettiğine dair polemik yaşandığının hatırlatılması ve Papa Franciscus’un da bu tarz bir harekette bulunup bulunmayacağı yönündeki soruya Lombardi, “Manevi bir boyutu olan dinlerarası ilişki çerçevesinde düşünmek lazım” dedi. Hristiyan birinin, camide yani başka dinin mabedinde ibadet edemeyeceğini fakat kendi dinin ritüellerini başkalarına göstermeden Tanrı’ya sessizce dua edebileceğini belirten Lombardi, bunun Müslümanlar için de böyle olduğunu ifade etti.

 


Önceki papalardan 6. Paulus, 1967 yılındaki ziyaretinde Ayasofya’da haç çıkardığı ve o dönem bu hareketin Türkiye’de tepki çektiği hatırlatılarak, Papa Franciscus’un Ayasofya’da dua edip etmeyeceği yönündeki soru üzerine de Federico Lombardi, programda böyle bir duanın söz konusu olmadığını belirterek, “Papa kişisel olarak iyi niyetle sessizce böyle bir meditasyon yaparsa bunu göreceğiz" yanıtını verdi.

 

 


Papa 16. Benediktus’un ziyareti sırasında yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı, Papa Franciscus’un ziyareti için güvenlik önlemlerinin nasıl olacağı sorusunu da Lombardi, “Güvenlik önlemleri geçen sefer, kayda değer. Bu sefer de öyle olursa şaşırmam. Papa önemli biri” dedi.

 

 


Lombardi, Papa’nın gittiği ülkelerde inananlarla iç içe olmayı sevdiğini ama Türkiye’nin nüfusunun Müslüman olması sebebiyle bu ülkeye “Papamobile” aracını götürmeyeceğini ve bu nedenle halkla bütünleşme gibi bir durumun olmayacağını belirtti.

 


Türkiye ziyaretinden önce Fransa’nın Strasbourg kentine 25 Kasım’da günübirlik ziyaret gerçekleştirecek Papa’nın neden Brüksel’e değil de Strasbourg’a gittiğine dair soruya da sözcü Lombardi, Strasbourg’da hem Avrupa Parlamentosu’nun olduğunu hem de 47 üyeli Avrupa Komisyonu’nun olduğunu anımsatarak, bunu bütün Avrupa’yı kapsaması açısından önemli bir fırsat olduğunu belirtti.

 

 


Kaynak : AA

Editör: Wan Haber