Sıcaklıkların artmasına bağlı buharlaşma, yağışların ve hava şartlarının etkisiyle su seviyesinde belirli periyotlarda değişimin yaşandığı Van Gölü'nün kıyı kesimlerinde, son zamanlarda yaşanan çekilme dikkat çekmiş, göl seviyesinin düşmesine bağlı yaşanan çekilme nedeniyle daha önce birçok yapının, teknenin ortaya çıktığı ilçede, Urartuların deniz taşımacılığında kullandığı kalenin sahil kesiminde o döneme ait 11 basamaklı liman görünür hale gelmişti.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Erol Uslu, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, bölgede incelemelerde bulunmuş, böyle bir şeyle ilk defa karşılaştıklarını söylemişlerdi. Bununla birlikte haberin duyulmasının ardından 3 metre genişliğindeki liman ve çevresindeki 5 dönümlük alan, adeta köstebek yuvasına döndü.

LİMAN KALINTILARINA, YENİ TARİHİ KALINTILAR DA EKLENDİ

Van ve çevresinde son yıllarda azalan yağış ve artan buharlaşma, 'Dünyanın en büyük sodalı gölü' olan 3 bin 712 kilometrekarelik Van Gölü'de su seviyesinin düşmesine neden oldu. En belirgin çekilme ise su derinliğinin diğer kıyılara oranla daha az olduğu Erciş ilçesinde gözlendi. Çekilme ile birlikte 2 yıl önce ilçenin 10 kilometre doğusunda bulunan Deliçay sularının Van Gölü'ne döküldüğü alanda ortaya çıkan liman kalıntılarına, yeni tarihi kalıntılar da eklendi.

İlçe merkezine 15 kilometre mesafedeki Çelebibağ Mahallesi sahilinde, bu yıl taşların oyularak yapıldığı yeni bir liman kalıntısı ortaya çıktı. Göldeki çekilme bölgede endişeye neden olurken, gün yüzüne çıkan yeni kalıntılar ise heyecanlandırdı.

DEFİNECİLER TALAN ETTİ
Van Gölü'ne birleşme noktasındaki 20 metre yükseklikteki ana kayaya gemilerin rahat yanaşabilmeleri için yaklaşık 2 bin 700 yıl önce bölgede yaşayan Urartuların inşa ettiği liman ve günümüze ulaşan kalıntıları, definecilerin hedefi oldu. 3 metre genişliğindeki 11 basamaklı liman ve çevresindeki yaklaşık 5 dönümlük alan, adeta köstebek yuvasına döndü. Onlarca çukurun bulunduğu bölgede, kazılarda patlayıcılar da kullanıldığı gözlendi.

Karaya çıkan liman kalıntıları, fotoğrafçıların da ilgisini çekiyor. Bölgeye gelen 25 yıllık doğa fotoğrafçısı Ferzende Coşar, kalıntıların ortaya çıkmasının kendilerini heyecanlandırdığını, ancak definecilerin çevreye verdiği zararı görünce de büyük üzüntü yaşadıklarını anlattı. Coşar, "Arkadaşlarımızla birlikte yeni ortaya çıkan 11 basamaklı tarihi limanın fotoğraflarını çektik ve bölgeyi gezip, incelemelerde bulunduk. Amacımız çektiğimiz bu resimleri sosyal medya hesaplarımızdan paylaşarak, bölgenin tanıtımına katı sağlamaktı. Ancak gördüğümüz manzara ve oluşturulan köstebek yuvaları bize büyük üzüntü yaşattı. Bölge için gerekli güvenlik önlemlerin alınmasını istiyoruz" dedi.

Adem Yolcu ise 10 yıldır doğa fotoğrafları çektiğini belirterek, "Urartular döneminden kalma 11 basamaklı tarihi limanın resimlerini çekmek istedik. Yalnız buraya gelen define avcıları bu alanda onlarca kazı yaparak limanın bulunduğu üst tarafı talan etmişler, üzüntü yaşadık" diye konuştu.

Geçtiğimiz günlerde İl Kültür ve Turizm Müdürü Erol Uslu, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Van Müzesi yetkilileri, ana kayaya 3 metre genişliğinde açılmış, Urartu döneminde tekne ve gemilerin kaleye malzeme taşımasında kullanıldığı değerlendirilen alanda incelemelerde bulunmuştu.

Çavuşoğlu, söz konusu limanın Erciş ilçesi kıyılarında yer alan ve "Beylerin Kalesi" olarak adlandırılan tescilli kalenin eteklerinde yer aldığını söyledi.

Urartular döneminde buranın Liman Kalesi olarak kullanıldığını belirten Çavuşoğlu, gölün birleşme noktasındaki yaklaşık 20 metre yükseklikteki ana kayaya gemilerin rahat yanaşabilmeleri için 3 metre genişliğinde 11 basamaktan oluşan liman yapıldığını aktardı.

''DENİZ TAŞIMACILIĞINA ÖNEM VERDİĞİNİ GÖRÜYORUZ''
Urartuların Van Gölü'nü aktif olarak kullandığı bilgisini veren Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Buradaki önemli husus, deniz taşımacılığında kullanılan ağır yüklerin daha rahat boşaltılması, teknenin daha rahat durabilmesi için bir bölüm açıldığını görüyoruz. Urartuların, Van Kalesi'nden itibaren hem güneye hem de batıya doğru kaleler inşa ettiğini biliyoruz. Bu kalelerin büyük bölümü Van Gölü'nün kenarında yer alıyor. Ayanis, Kef kaleleri bunlardan biri. Urartuların, uzun süren kış aylarında kaleler arasında ulaşımı sağlamak için deniz taşımacılığına önem verdiğini görüyoruz."

Doğal koyların Urartular için liman vazifesi gördüğünü ancak bugüne kadar bunlara ait bir kalıntının bulunmadığını anlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Van Gölü'nün sularının çekilmesiyle teknenin yaklaşabileceği, sabitlenebileceği bir alan ortaya çıkmış durumda. Buranın yüklerin boşaltılması için yapıldığını görüyoruz. Hemen kalenin altında yer alıyor.

''İLK DEFA KARŞILAŞIYORUZ''
Şu ana kadar böyle bir yapıyla ilk defa karşılaşıyoruz. Bizim için önemli bir şey. Van Gölü sularının Urartu döneminde biraz daha yüksek olduğunu gösteriyor çünkü hemen altındaki çıkıntı noktası açılmamış. Ana kayaya sağlı sollu dikdörtgen şeklinde basamaklar oluşturarak göle doğru açılmış durumda."

Mynet

Editör: Wan Haber