Bitlis ve Van’da faaliyet gösteren Vangölü Aktivistleri Derneği üyeleri, Van Gölü’ne dikkat çekmek, daha önce başlatılan çalıştay çalışmalarının devamına etkide bulunmak ve Van Gölü Koruma Kanunu’nun çıkması için temaslarda bulunmak amacıyla Eylül’de 1200 kilometrelik Van-Ankara güzergahında bisikletli bir farkındalık etkinliği gerçekleştirdi.

11 günlük yolculuk ardından Ankara’ya varan aktivistler burada çeşitli temaslarda bulundu.

Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel, ekip olarak yolda yaşananları, Ankara’da ve yolda gördükleri tepkileri ve yetkililerle yapılan görüşme içeriği hakkında bilgi verdi.

22 KİŞİ BİR ANDA 70-80 KİŞİ OLDUK

Zorlu 11 günlük yolculuktan sonra ulaştıkları hem Ankara’da, hem diğer şehirlerde çok iyi tepkilerle karşılandıklarını belirten Özel, şunları söyledi:

“Ankara girişinde Van’dan, Bitlis’ten gelen birçok kişi bizi karşıladı. İş insanlarımızdan İlhan Kaya, Ankara’nın 20-25 kilometre dışında bizi karşıladı. Akşam yemeğine davet etti. Bizim için bir jest oldu. İnsanımızın desteklemesi gerçekten çok kıymetliydi. Van’da daha önce yaptığımız etkinliklerimize katılan ve faaliyetlerimizi bilen batıdan birçok insan, birçok aktivist karşıladı. Dolayısıyla 22 kişi gittiğimiz Ankara girişinde bir anda 70-80 kişiye ulaştık. Kalabalık olarak Ankara’ya girdik. Çoğunda da ‘Van Gölü Kirlenmesin Mavi Kalsın’ yazılı tişörtler vardı. Bu oldukça ilgi gördü, selam veren, korna çalan, alkış tutan… Biz üç gün boyunca bütün ulaşımımızı bisikletle yaptık. Çok güzel tepkiler aldık. Farkındalığı artırmak için kalabalık caddelere, insanların yoğunlukta olduğu birçok yere bisikletle gittik. Güzel bir tanıtım oldu. Ankara’daki bu üç günlük gezimiz bir yana ondan önceki 11 günlük Van-Ankara arası yaptığımız yolculukta da mola verdiğimiz şehirlerde çok olumlu, çok destekleyici tepkiler aldık.”

‘DAĞ BAŞI’NDA BAŞARDIK

Bir televizyon dizisinde Van’dan ‘dağ başı’ olarak söz edilmesini hatırlatan Özel, şöyle devam etti:
“Bütün şehirler içine kapanmışken, hani Van için ‘dağ başı’ dediler ya, biz ta dağ başından Ankara’ya bisikletlerle bu etkinliği gerçekleştirdik, Vanlılar bunu başardı, 1200 kilometre… Bıkmadan usanmadan, 11 gün birçok şehri geçerek Ankara’ya gelmişler yani bu çok kıymetli bir tanıtımdır. Bu tanıtım kısmının yanında zaten biz oraya bir amaç uğruna gittik Van Gölü ile ilgili. Biz bazı sosyal medya paylaşımlarımızda ‘başaracağız’ diyorduk, sonra da dedik ki ‘birlikteliği sağladık’. Neden bunu diyoruz, çünkü biz giderken birçok görüşme gerçekleştirdik, hepsi de bizimle birlikte olduklarını ve destekleyeceklerini söylediler. Bürokrasiden tutun, siyasilerimizden ve sivil topluma kadar farklı kesimlerden bu yakınlığı gördük. Van Devlet Hastanesi’nin yeşil alana alınmasındaki başarımız da birliktelikti. Biz bu anlamda ikinci defa birlikteliği sağlıyoruz. Biz tabi bu konuda teşekkür turuna da çıkacağız. Van’da bizimle birlikte hareket eden ve destekleyen isimlere plaket sunacağız.”

YAPILAN GÖRÜŞMELER VE DESTEK VAATLERİ

Hem çalıştay konusunda hem Koruma Kanunu konusunda yetkililerle yaptıkları görüşmelere değinen Özel, şunları anlattı:
“Bir meydanda basın açıklaması yapmak istedik. Orada biraz polis engeliyle karşılaştık. Fakat daha sonra aştık bunu. Çünkü sonuçta bisikletli bir ekiptik, kalabalık olunca biraz göze battık ama sonra bunu da aştık. Güvenliğimizi sağlamak için bir eskort verdiler, 3 gün boyunca bizimle birlikte gezdiler. Daha sonra eski vekilimiz şu anda da AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcılığını yapan Burhan Kayatürk ile bir araya geldik. Hem bilgilendirmelerde bulunduk hem desteğini istedik. O da sağ olsun Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan hanımefendi ile randevuyu ayarladı. İşin bir ayağı da oydu, ona ulaşmak istiyorduk. Daha sonra Külliyeye geçtik. Burada Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan hanımefendiyle bir araya geldik. Orhan ile bir araya gelmemizin en büyük nedeni daha önce başlatılan çalıştay hakkında idi. Çalıştan onun başkanlığındaydı. Aslında bizim bir amacımız da bu çalıştayın hayat bulmasıydı. Çünkü bu çalıştay, kanunun çok ötesinde. Biz ‘Koruma Kanunu’ diye yola çıktık, aslında o çalıştayı hedefledik. Çünkü o çalıştay Van Gölü’nün bütün kirlenme nedenlerini ortaya çıkaran, çözüm önerilerini netleştiren ve bir de işin turizm boyutunu gözler önüne seren bir özelliğe sahipti. Yani bu çalıştay çok kapsamlı. O nedenle de girişimlerimiz daha çok bu çalıştayın hayat bulması yönündeydi. Görüşmelerimizin odağında da bu vardı, direktmen Koruma Kanunu değildi. Esas amaç Koruma Kanununa etkide bulunacak olan çalıştaydı. Biz Van Gölü etrafında yaptığımız 450 kilometrelik yürüyüşle Sayın Emine Erdoğan’a da ulaşmayı başarmıştık geçen sene bu çalıştay da o şekilde ortaya çıkmıştı. Biz ve Ticaret Odası bu çalıştayda varız. Bir toplantı yapıldı, sonra pandemi dolayısıyla ertelendi. Bir toplantı da telekonferans şeklinde oldu. Biz orada iken Gülşen hanım bazı girişimlerde bulundu, sordu ilgili yerlere ne oldu diye. Hızlandırılmasına yönelik bir görüşmeleri oldu. Ertesi gün de eski bakanlarımızdan Cevdet Yılmaz ile görüştük. Kendisine konuyu izah ettik, böyle bir çalıştay olduğunu  anlattık. O da hemen birkaç yere telefon açtı, ilgilendi. Durumla ilgili bilgi aldı. Bakanlar Kurulunda gündeme getireceğini söyledi. Hızlandırılması yönünde destek olacağı sözünü verdi.”

ÜÇ KADIN EL ELE VERİRSE…

Van Gölü ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan ile AK Parti Samsun Milletvekili ve Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan’ın duyarlılıklarına dikkat çeken Özel, şunları söyledi:

“Bir saat sonra da AK Parti Samsun Milletvekili ve Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan ile bir araya geldik. Bizimle çok ilgilendi. Notlarını aldı, çevre duyarlılığı olan bir isim zaten. O da ilgileneceğini, hem Emine hanımla hem Gülşen hanımla görüşeceğini söyledi. Yani doğrusu biz orada büyük bir umutla ayrıldık. Ben şöyle değerlendiriyorum, bu üç hanım efendinin eliyle inşallah Van Gölü kurtulacak. Hatta bunu kendisine de ifade ettim, ‘siz kadınlar bu işe el atsanız çözülür’ dedim. Yani ben umutluyum açıkçası, iyi yol aldık. 15 günlük çabamız boşa gitmedi. Süreç işliyor, takipçisiyiz. Raporlamalar bitti, kısa süre içinde sonuçlar alınacak. Çok umutluyuz, tabi biz yine takibinde olacağız. Çünkü göl her geçen saniye kirleniyor, bırakın her geçen günü, her geçen saniye 1800 litre gibi bir kirlilikten söz ediyoruz, bu da ciddi bir rakamdır. Bu açıdan takipçisi olacağız.” (Prestij Gazetesi)

Editör: Wan Haber