Seçimlerin erken tarihe alınması şu an gündemde. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Demirtaş’tan ‘erken yerel seçim’ çağrısı: Hodri meydan 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri Türkiye’de taşların yerine oturmasını sağlamadı. 7 Haziran bir fırsattı ama Erdoğan bunu siyasi bir darbe ile maalesef ki bloke etti. 1 Kasım seçimleri de kesinlikle demokratik bir irade ortaya çıkarmadı. Bir savaş ve şok ortamında hızlı sonuç almak istediği için antidemokratik bir seçim sonucu ortaya çıktı. Evet, Türkiye erken seçime gidecek ama bunun tarihini kestirmek zor. 2017’de bir seçim olabileceğini düşünüyorum doğrusu.

‘2017 VEYA OLASI DAHA ERKEN BİR SEÇİMDE HDP YÜZDE 13’TEN ÇOK DAHA YÜKSEK OY ALIR’

2017’de seçim olursa HDP 7 Haziran 2015 seçimlerinde yakaladığı başarıyı yakalayabilir mi?

Ben geçebileceğimizi düşünüyorum. 2017 veya olası daha erken bir seçimde HDP yüzde 13’ten çok daha yüksek oy alacaktır. Kamuoyu araştırmaları bunu gösteriyor. Türkiye’de medyanın yarattığı algıya bakmayın siz. Ben 1.5 yıldır hiçbir Türk televizyonuna konuşamadım. Yaptığım hiçbir açıklama haber yapılmadı.

Dolayısıyla tek taraflı bir propaganda ile HDP’nin Türkiye’de siyaseten bittiğini zannediyor insanlar ama öyle değil. Biz tam tersine yükselişteyiz. Bütün anket ve araştırmalardan yola çıkarak HDP’nin 7 Haziran başarısını geçeceğini düşünüyoruz. Sizin bu sözlerinize göre HDP’yle ilgili ‘emanet oy’ söylemi geçerli değil… Bitti o artık. Çünkü o emanet oylar kalıcı oylara dönüştü. İnsanlar şunu gördüler: Biz en zor zamanlarımızda bile ilkelerimizden vazgeçmiyoruz. Bize en çok saldırı olduğu zamanlarda bile biz barış siyasetimizden ve dilimizden vazgeçmiyoruz. Bize en çok hakaret ve tehdit olduğu zamanlarda da korkmuyoruz, geri adım atmıyoruz. İnsanlar bu tutarlılığımızı gördüler.

‘BU DEVLET ŞU VEYA BU ŞEKİLDE KÜRTLERLE BARIŞMAK ZORUNDADIR’

Sürekli barış çağrısı yapıyorsunuz. Sizce çözüm sürecine dönüş ve barış çağrılarınızın karşılık bulması mümkün mü?

Hatip Dicle: 50 arkadaşımız süresiz, dönüşümsüz açlık grevine başlayacak Barış ve ateşkes, bizim için kalıcı bir ilke meselesidir. Silahların susmasını istemek, savaşın durmasını istemek sadece siyasi bir tutum değil, aynı zamanda bir ahlaki tutumdur. Partimizdeki herkes ahlaken de savaşa karşıdır. Normal şey sorunları masada diyalogla çözmektir. Çağrılarımız ve çabamız hemen sonuç bulmayabilir. Ama bu tür çağrı ve çabalarımız olmazsa barış ve ateşkes hiçbir zaman olmaz. Savaş çok uzun sürer. Şu an Türkiye hükümeti ateşkese cevap vermiyor, sadece KCK olumlu yaklaşıyor diye çağrılarımızdan vazgeçecek değiliz. Bu devlet şu veya bu şekilde Kürtlerle barışmak zorundadır. Savaş ve düşmanlıklar ilelebet sürecek gibi düşünmemek lazım. Birilerinin barış için uğraşması lazım. O biziz. Barış konusundaki tutumumuzdan koşullar ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz.

Kaynak: Ajanslar

Editör: Wan Haber