Aladağ'daki yurt yangınında yurt müdürünün 4 yaşındaki çocuğu, 10 ortaokul öğrencisi, bir de eğitmen hayatını kaybetmişti. 10 çocuğun cenazesi DNA testlerinin ardından bugün Adana'daki Asri Mezarlığı'nda ailelerine teslim edildi. Hayatını kaybeden 10 çocuktan 6'sı aynı köyden, Köprücük'tendi: Bahtınur, Nurgül, Tuba, Sümeyye, Sevim, Zeliha... 

Cenazeleri Adana'dan yola çıktıktan tam dört saat sonra köylerine varabildi. Arazi araçlarının bile gitmekte zorlandığı, balçık ve yer yer toprak kaymalarının olduğu yolu her gün gidip gelemeyecekleri için yurtta kalıyorlardı. Zorlu orman ve dağ yolunun sonunda onları yine aileleri, komşuları ve arkadaşları karşıladı. Ancak bu kez büyük bir acıyla... 

"Ne olduğunu anlatın bize" 

Yaklaşık 250 kişinin yaşadığı köyde herkes başı önünde çocuklarına gözyaşı döktü. Cenazeler mezarlığa ardı ardına götürülürken, kadınların ağzından "kuzularım" feryadı döküldü. Nurgül Pertlek'in teyzesi Fatma Kötoğlu  "Geçtiğimiz pazar yolladık hepsini, böyle mi geleceklerdi? Ne olduğunu anlatın bize, sahip çıkamadılar çocuklarımıza" dedi.

Yurtları yıkıldığı için... 

Altı kız çocuğu da aynı okuldandı. İlkokulu Köprücük'te okuduktan sonra ortaokula gidebilmek için Aladağ Sinanpaşa Yatılı Bölge Okulu'na gelmişlerdi. En küçüğü 10, en büyüğü 14 yaşındaydı. Okullarının yurdu depreme dayanıksız olduğu için bir yıl önce yıkılmıştı. Yeniden yapılacaktı. Ancak yeni yurdun temel kazma çalışmaları daha bir ay önce başladı. Yani çocuğunu kaybeden ailelerin hepsinin ortak noktası çocuklarına mezar olan yurttan başka seçeneklerinin olmayışıydı. 

"İlla bu yurtta kalın" 

Hepsi de ağlarken bunu dile getirdi. Tıpkı 8.sınıf öğrencisi Sevim Köylü'nün annesi gibi:

"Sınavlarımı kazanayım okuyayım diyordu kızım da, başka bir şey demiyordu. Okullarının yurdu geçen sene yıkıldı. O zaman Aladağ'daki lisenin yurduna almışlardı çocuklarımızı. Bu sene yer yok diye bu özel yurda yerleştirdiler. Herkes 'İlla bu yurda varacaksınız' dedi. Ücret vermiyorduk. 'Fitre, zekat verirsiniz' dediler. Üç oğlumdan biri de bu yurdun erkek kısmında. Devam ettirmem. Yurdun başına iki görevli dikselerdi, ölür müydü çocuklarımız?"

"Tuvaletleri öğrenciler temizliyordu" 

5. sınıfa giden kızı Tuğba Aydoğdu'yu yangında kaybeden, 6.sınıftaki kızı Neslihan'ın da yaralı kurtulduğunu anlatan Teslime Aydoğdu öfkeli. "Benim çocuğumu Allah almadı" diye isyan etti:

"Zor durumdaydım. Mecburluktan gönderdim. Sorumsuz yurtlara verdim. Büyük kızım yurtta elini yıkarken elektrik çarpmış. ‘Kardeşimi kurtaramadım, ona ulaşamadım yangında’ diyor." 

Tuğba'nın ablası Gülay Aydoğdu, kardeşinin kaymakam olmak istediğini anlattı. Köylerindeki bu zor koşullara rağmen okuduklarını ve başka çarelerinin olmadığını anlatan abla Aydoğdu, "Kardeşlerimin kaldığı yurtta tüm işi çocuklar yapıyordu. Tuvaletleri, yemekhaneyi hep öğrencilere temizletiyorlardı" diye konuştu.

Aynı kurumun erkek yurdunda kalanlar tedirgin

Köyde çocukları aynı kurumun erkek yurdunda kalanlar da var. İki gündür uyku uyumadıklarını söylüyorlar. Herkes kaygılı. 12 yaşındaki oğlunun aynı kurumun erkek yurdunda kaldığını anlatan Şerife Özgeç, "Yangından bu yana çocuklarımız da korkudan uyuyamamış. Okulumuzun yurdu yıkıldı diye mecbur kaldık. Hiç istemedi çocuklarımız gitmeyi buraya. Güvende olmadıktan sonra okusalar ne okumasalar ne" dedi.

Kaynak: Aljazeera

Editör: Wan Haber