Yrd. Doç. Ahmet Ali Arslan:

Ardahan Üniversitesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Ahmet Ali Arslan, "Ardahan'ın sınırları dışına izinsiz bitkilerin tohumları, özellikle köklerinin çıkışını yasaklamamız lazım" dedi.
Arslan, konuyla ilgili İHA muhabirine yaptığı açıklamada Kür nehrinin kenarında 520 ilaç bitkisi türü olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
"Kür boyundaki Ardahan ilaç bitkileri bunlar ve sadece Kür nehrinin kenarında 520 ilaç bitkisi türü var. Bunlar artık resmen Avrupa birliği tarafından ilaç olarak kabul edilmiş. Mesela Kantaron ve yakut dediğimiz halk dilinde kılıç otu bitkisi. Kılıç otu bitkisini Osmanlı devleti her askerinin beline bir torba içine toz yapıp koyuyordu. O tozu olmayan askeri savaşa götürmüyordu ve cezalandırıyordu. Çünkü bu kılıç otu dediğimiz kılıç yarasını kapatıyor. Asker yaralandığı zaman vücudun neresi olursa olsun o tozu döktüğü zaman yarayı kapatıyor ve kanı kesiyor ve bu bugün bile kullanılıyor."
İbn-i Sina'nın kitabı Avrupa'da 750 yıldır okutulduğunu söyleyen Arslan, "İbn-i Sina'nın kitabı Avrupa'da 750 yıldır okutuluyor. Fakat biz hala koca karı ilacı olarak görüyoruz ama Avrupa öyle demiyor, Avrupa direkt olarak ilaç bitkileri diyor ve Avrupa bütün Arnavutluğu, Bulgaristan'ı, Moldova'yı kendi tarlası yaptı. Her taraf ilaç bitkisi, bütün tarlaları ilaç bitkisi şekline çevirdiler. Biz Avrupa'nın ham maddesi deposu konumundayız" diye konuştu.
Yrd. Dç. Ahmet Ali Arslan, Türkiye'den bugün her yıl Amerika, Almanya, Japonya ve İngiltere'ye 14 milyar liralık ham madde gittiğini ifade ederek şöyle devam etti:
"Bunlar bize miligram olarak bire üç yüz hap olarak geri dönüyor. İlaçların ham maddesi bizim topraklarımızdan toplanıyor, fakat işlenmesi için Avrupa, Amerika ve diğer ülkelere gönderilerek işlenmiş hali ile bize geri dönüyor. Örneğin bir kilo kantaron veya bir kilo kılıç otu 6 Euro ve bu kılıç otu bize işlenmiş haliyle 80 Euro olarak geri dönüyor. Ardahan'ın sınırları dışına izinsiz bitkilerin tohumları, özellikle köklerinin çıkışını yasaklamamız lazım. Çünkü bunlar binlerce yıldır hiç değişmeden bu topraklarda yaşıyor. Çünkü hiçbir zehir bulaşmamış, gübre bulaşmamış ve böcek ilacı bulaşmamış tek topraklardır buralar."
(OY-AT-AŞ-Y)

09.01.2013 11:31:51 TSI