Yeşilay Cemiyeti Gaziantep il Temsilcisi Fatih Tamer, her yıl Aralık ayının girmesiyle gündeme giren ve yapılan kutlamaların hiçbirinin inanç, gelenek ve kültür ile ilgisi bulunmayan yılbaşı etkinlikleri her şeyin ötesinde yeni bağımlılıkların kapısını ardına kadar açtığını söyledi.
Yeşilay Cemiyeti Gaziantep il Temsilcisi Fatih Tamer, yayınladığı mesajında, "Kapitalist tüketim ahlakının her türlü medyatik araçla topluma dayatıldığı bu etkinlikler ve kutlamalar da, başta alkol olmak üzere çeşitli hap ve uyuşturucuların rahatlıkla kullanılmakta, yeni bağımlılar, yeni köleler oluşturulmaktadır. Alkol endüstrisinin ya da uyuşturucu tacirlerinin insan hayatı ya da insan sağlığı gibi herhangi bir değer problemi yoktur. Onlar için yeni tüketiciler, yeni para kaynakları gerekmektedir. Bu anlayışla sonuçlarının nereye varacağını düşünmeden kendi ürünlerini insanlara her türlü renkli ve büyülü satış yöntemleriyle pazarlamaktadırlar. Bu manada yeni bir yıla girmeye önem atfeden her bireyin bunu kötü alışkanlıkların kapısını aralayarak yapmaya çalışması, bağımlılık endüstrisine yeni tüketiciler kazandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. İletişim araçları vasıtasıyla topluma bu tür eğlence ve tüketim tarzını dayatanlarsa tarih karşısında sorumlu olacaktır. Kamuoyunun bu konuda daha duyarlı olması ve 'normalleştirilmeye' çalışılan bu kutlamaların toplumun hayatına dayatılmasına karşı ciddi tepkiler koyabilmesi gerekmektedir. Yılbaşı kutlamalarındaki bir başka önemli tehlike ise kumardır. Maalesef ülkemizde kumar devlet eliyle resmi olarak oynatılmaktadır. Hali hazırdaki yasalara aykırı olmasına rağmen, gençleri ve çocukları bu tehlikeden korumakla yükümlü olan devlet piyango, toto gibi şans oyunlarını oynatmaya devam etmektedir. Meselenin en korkunç tarafı ise bazı ailelerin daha küçücük çocuklara 'şansına' diye süslü sözlerle piyango bileti çektirmesi ya da toto, kazı-kazan gibi oyunları oynatmasıdır. Küçük yaşlarda emek vermeden milyonlarca insanın emekli olana kadar çalışsa bile kazanamayacağı paraları kazanma hayaline ortak edilen çocukları nasıl bir gelecek beklediğini düşünmek ürkütücüdür. Daha o yaşlarda 'emek vermeden, başkalarının hakkına da girerek', üstelik başkalarının da kaybetmesi üzerine kurulu bir kumarla zengin olmayı düşünen bir çocuğun, okulda kopya çekerek sınavlardan geçmesi ya da gelecekte her hangi bir hususta yolsuzluk yapması beklenmeyen bir durum olmayacaktır. Devletin ya da ebeveynlerin nesillere bu şekilde bir kötülük yapmaya hakkı yoktur. Aile bakanlığı kurumuyla ailelerin sosyal yaşantısı konusunda birçok proje yapılırken, kumarın bizzat devlet tarafından gerçekten büyük bir çelişkidir. Aile Bakanlığının acil olarak bu hususta bir yasa değişikliğine gidebilmesi ve aileleri, nesilleri kumar belasından uzak tutması gerekir. Tıpkı alkol gibi kumarı da normalleştirmeye çalışan her türlü medya araçlarını kullanan kurumlar da sorumluluk almaktadırlar. Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanım yaşı 11'lere kadar düşmüştür. Son yapılan araştırmalarda ülkemizde bir yıl içinde uyuşturucudan ölen kişi sayısı tam 365'tir. Her yıl sigaradan kaynaklı hastalıklardan ötürü on binlerce insan hayatını kaybetmektedir. Kumar yüzünden milyonlarca insan kendi rızıklarını boş yere israf etmektedir. Bütün bu sıkıntıların aşılmasına vesile olacak çalışmaların artmasını ümid ederek, ülkemiz adına hayırlı bir yıl olmasını diliyor, Yeşilay Cemiyeti olarak insan hayatını yok sayan her türlü tehlikeye karşı mücadeleyi sürdüreceğimizi belirtiyoruz" dedi.
(ÖK-ÖK-Y)

30.12.2012 17:40:12 TSI

Editör: Wan Haber