1-Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında neler  bulunmaktadır? Hangi ürün ya da hizmetler bu kanun kapsamındadır?

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsamaktadır. Ancak, 4077 sayılı Kanunun kapsamı konusunda tereddütler oluşması neticesinde aynı konulara ilişkin yargı mercileri farklı kararlar alabilmektedir. Bu nedenle Kanunun kapsamı yoruma mahal bırakmayacak şekilde yeniden kaleme alınmıştır.  

Bu itibarla, 28/11/2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” şeklinde tanımlanarak Kanunun kapsamı tüketiciler lehine genişletilmiştir.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, alışverişe konu olan; taşınır eşyayı, konut veya tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları kapsamaktadır. Ayrıca, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusu olarak tanımlanan hizmetler hakkında anılan Kanun hükümleri uygulanmaktadır.

2- Yeni Tüketici Kanunu ne zaman yürürlüğe giriyor?

Bilindiği üzere, ülkemizde tüketicinin korunması alanında temel metin olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili ikincil mevzuat 1995 yılında yürürlüğe girmiş ve AB’ye uyum konusunda bu alanda atılan ilk adımlardan biri olmuştur. Kanunun uygulanması sürecinde tespit edilen eksikliklerin giderilmesi ve bu alandaki AB mevzuatına uyum sağlanması amacıyla 2003 yılında Kanunda önemli değişiklikler yapılmıştır.

Ancak, Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunda tüketici haklarına ilişkin getirilen düzenlemelere uyum sağlanması, diğer taraftan süreç içerisinde yeni AB yönergelerinin düzenlenmesi ve mevcut yönergelerde yapılan değişiklikler ile uygulamada ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi amacıyla 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun hemen hemen bütün maddelerinde bir değişiklik ihtiyacı hasıl olmuştur.

Yeni Kanun, 76 milyon tüketicimizin yanı sıra tüm üretici ve satıcılarımızı da ilgilendiren çerçeve bir kanun olup, hazırlık sürecinde ilgili tüm paydaşlar ile müzakereler yapılarak günün şartlarına uygun olarak hazırlanmıştır.

Kanun tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 5, 6 ve 7 Kasım 2013 tarihlerinde görüşülerek yasalaşmıştır. 28/11/2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 28 Mayıs 2014’te yürürlüğe girmiş olacaktır.

3- Yeni Tüketici Kanununda kredi kartları ve bankacılık hizmetlerinde ne gibi düzenlemeler var? 

Ülkemizde bankalar; kredi kartı aidat ücreti, hesap işletim ücreti, dosya masrafı, hesap özeti ücreti, ipotek fek ücreti, nakit çekme ücreti, işlemsizlik ücreti gibi değişik isimler altında tüketicilerden para tahsil etmektedirler. Bankacılık sektörünün, faiz dışındaki ücret ve komisyonlara yönelerek başlangıçta sözleşmede öngörülmeyen ve soyut isimler altında birçok masrafı sonradan tüketiciden talep etmesi bu konuya ilişkin tüketici şikayetlerinin de artmasına neden olmuştur.

Bu kapsamda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile tüketicilerin en fazla mağduriyet yaşadığı alanlardan biri olan bankacılık sektörüne ilişkin yeni düzenlemeler hayata geçecektir. 

Anılan Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca Bakanlığımızın görüşü alınarak BDDK tarafından çıkarılacak Yönetmelik ile, bankacılık sektöründe tüketiciden haksız olarak alınan ücret ve komisyonların önüne geçilecek ve bu alanda yaşanan belirsizlik ortadan kalkacaktır. Böylelikle bu Yönetmelikte yer almayan hiçbir ücret veya masraf tüketiciden alınamayacaktır. Bu yönüyle bakıldığında tüketici, bankaların keyfi uygulamalarından kurtulacaktır.

Diğer taraftan, Yeni Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte kart çıkaran kuruluşlar tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı sunmak zorunda olacaktır. Evrensel bir hak olan tüketicilerin bilgilendirilmesi esas alınarak bankacılık sektöründe tüketicilerin sözleşme imzalanmadan önce bilgilendirilmesi zorunlu tutulacak ve tüketiciden talep edilecek her türlü ücret ve masrafa ilişkin bilgilerin, sözleşmenin eki olarak tüketiciye ayrıca verilmesi zorunlu olacaktır.

Yeni Kanunda tüketici kredileri ve konut finansmanı sözleşmeleri ile ilgili uygulamada yaşanan sorunları ortadan kaldıracak çok önemli düzenlemeler yer almaktadır. Tüketici kredilerinde; konut kredilerinde olduğu gibi ön bilgilendirme mecburiyeti getirilmiş; ayrıca 14 gün içerisinde tüketiciye hiçbir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkı tanınmıştır.

Birçok tüketicinin şikâyetçi olduğu; kredi alabilmek için Bankanın yapılmasını zorunlu tuttuğu sigortalar tüketicinin isteğine bırakılmıştır. Kredi için açılan hesaptan da hesap işletim ücreti alınamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Konut Finansmanı Sözleşmelerinde de; benzer hükümler yer almaktadır. Bununla beraber şu anda %2 olan erken ödeme tazminatı yeni Kanunda, kalan vadesi 36 aya kadar olan kredilerde %1’e düşürülmüştür. Bu da tüketicinin lehine olan son derece önemli bir düzenlemedir.

Bankacılık ve finans sektörüyle ilgili bu düzenlemelerle, tüketiciler ile bankalar arasında yaşanan uyuşmazlıkların en az seviyeye inmesini bekliyoruz.

4- Yeni Tüketici Kanununda günümüzde oldukça yaygınlaşan İnternet üzerinden yapılan alışverişler konusunda bir düzenleme var mı?

Yeni Kanun ile pazardaki payını her geçen gün arttıran, internet, telefon, katalog gibi yollarla mesafeli olarak kurulan sözleşmelere ilişkin olarak da yeni düzenlemeler getirilmektedir. Bu tür satışlarda, mesafeli sözleşme kurulmadan önce, tüketici sözleşme şartları hakkında bilgilendirilecektir.

Mesafeli sipariş edilen ürünler en geç 30 gün içerisinde tüketiciye teslim edilmek zorunda olacaktır.

Mevcut Kanunda 7 gün olan cayma hakkı süresi 14 güne çıkarılmaktadır. Satıcı ve sağlayıcı, tüketiciyi cayma hakkı konusunda bilgilendirmezse; tüketici 14 günlük süreyle bağlı olmayacaktır.

5- Televizyonlarda yapılan yayınlarda, tüketiciyi uyaran  kayan yazılar çok hızlı akıyor ve okunamıyor. O an oluşan bir mağduriyette kim sorumludur? Mağdur hakkını nasıl aramalıdır?

Bakanlığımız bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu, tüketicilerin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının ticari reklam ve ilanlar vasıtasıyla zedelenmesini engellemek için gerekli tedbirleri almakla sorumlu olup, bu konuda Bakanlığımıza intikal eden şikayetleri titizle incelemektedir.

Ticari reklam ve ilanlarda yer alan alt yazı ve dipnotlara tüketicilerin okuyamayacağı şekilde yer verilmesi nedeniyle ortaya çıkan ihlallerin ortadan kaldırılması ve bu konuda uyulması gereken ilke ve kuralları belirlemek amacıyla Ticari Reklam ve İlanlarda Altyazı ve Dipnotların Kullanılmasına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Tebliğ hazırlanmıştır.

13/03/2011 tarihli ve 27873 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 13 Haziran 2011 tarihinde yürürlüğe giren söz konusu Tebliğ, altyazı ve dipnotlardaki yazının boyutu, altyazıların ekranda kalma süresi ve altyazı metinleri ile ilgili diğer hükümleri düzenlemektedir.

Bu konuda gerek reklam verenlerin gerekse de mecra kuruluşlarının Kanunda öngörülen idari yaptırımlarla karşılaşmamalarını teminen anılan Tebliğ’de hüküm altına alınan ilke ve kurallara riayet etmeleri büyük önem arz etmektedir. Tüketiciler, ticari reklam ve ilanlarda yer alan altyazı ve dipnotlara ilişkin olarak Reklam Kurulu’na başvuruda bulunabilir.

6- Sözleşmelerde çok küçük harflerle yazılan maddeler yasal mı? Olması gereken nedir?

Gerek mevcut Kanun gerekse de 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girecek olan Yeni Kanuna göre tüm tüketici sözleşmeleri en az oniki punto büyüklüğünde olmalıdır.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca, Kanunda yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmeler ile bilgilendirmelerin en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenmek zorundadır. Sözleşmelerin bir nüshasının kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur. 

Devamı 28 Mayıs'ta Sizlerle...

Sözleşmelerde çok küçük harflerle yazılan maddeler yasal mı? Olması gereken nedir?

Mağazadan alınan bir ürün hangi koşullarda iade edilebilir?

İnternetten satın alınan bir ürün iade edilebilir mi?

Kozmetik ürünlerinde tüketici hakkı nedir?

Abone  olduğunuz bir hizmette, hizmet vericiden kaynaklı bir aksama olursa mağdurun hakları nelerdir? Örneğin, internet abonelikleri.

Reklamlarında ‘1 numarayız’ ‘En iyiyiz’ ‘Bizden iyisi’ yok diye satılan ürünleri Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yorumlayabilir misiniz?

Online oyunlarda, oyunculara bir sözleşme imzalatılarak bir oyun hizmeti sunuluyor. Oyun kapsamında ayıplı bir hizmet alınırsa kime başvurulacak? 

Bilgisayarları korumak adına piyasada “TAM KORUMA” vaadiyle ürünler satılmaktadır. Bu programlar bilgisayarı koruyamazsa ayıplı mal sınıfına girer mi? Burada oluşan zararı kim karşılar?

Editör: Wan Haber