- Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık'tan bu yana uygulanan sokağa çıkma yasağı, 22 Mayıs’ta 14 sokakta kalktı.

İlçenin büyük bir kısmında yasak hala devam ediyor. Aralık ayından bu yana 6 aylık süre zarfında ilçede yaşanan çatışma, can kayıpları ve  göçleri beraberinde getirdi. Yasağın parça parça kalktığı Sur’da, ortaya çıkan manzara ise savaşı andıran yıkık bir kent oldu.

Yasak ve çatışmalar koca bir kent kadar o kentte yaşayanları da yıktı elbet. Evlerinden hiçbir şey alamadan çıkan yurttaşların anıları da hatıraları da yıkılan şehrin enkazlarında kaldı.Tüm bu yaşananlar herkesi zorlu bir yaşama savurdu.

Yasağın kalkmasıyla evlerine dönenler, harabeye çevrilmiş evlerini yeniden düzenleyerek yaşam kurmaya çalışıyor. Onlar için Sur öncekinden çok daha farklı. Eskisi gibi kapılarında saatlerce sohbet ettikleri komşuları, sokaktaki çocuk cıvıltısı yok. Sur’un eski ruhuna kavuşması zaman alacak gibi...

Yasağın kalkmasının ardından yaşadığı Melikahmet Mahallesi’ndeki evine geri dönen Şengül Oturmak eski Sur’u arıyor. Şimdiki Sur’u “Geldim kapı, pencere kırıktı. Dairemizin önünde bomba patlamıştı. Evin durumu çok iç acı değil. Kırık dökük de olsa idare etmeye çalışıyorum. Kiraya gidemiyorum. Bu evde kalkmak zorundayım. Eşim cezaevinde. İki çocukla yaşam mücadelesi veriyorum. Sur’a geldim ama sokakları eskisi gibi değil. Eskiden Sur güzeldi. Şimdi sadece kediler geziyor sokaklarda. Akşam olmadan, karanlık basmadan insanlar evlerine giriyor” diye anlatıyor.

HER PATLAMA SESİNDE EVİMİZ YASEVİNE DÖNÜYORDU

Kadriye Morgül. Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin ardından çatışmalar yoğunlaşınca çıkmak istemiş Sur’dan. Ailesi ile birlikte taşıyabilecekleri eşyaları alarak Sur’dan çıkmış çıkmasına ama yaşanan hengâmede nasıl olmuşsa 14 yaşındaki Cihat Morgül’ü kaybetmiş. 

Oğlunu ilçeden çıkarmak istese de başaramamış anne Morgül. En son çocuğunun ölüm haberini almış. Çocuğu ile son olarak Sur’da iken telefonla görüşebildiğini anlatan anne Morgül,”Oğlum ‘Anne çıkamıyorum. Yasak kalkarsa çıkabilirim” dedi. Ben, babası, küçük kız kardeşi telefonla konuştu. Bir daha da telefon bağlantısı kuramadım. Suriçi’nde yasaklı olmayan bir ev kiralık. Oradan her patlama sesi duyduğumuzda evde sessizlik oluyordu. Burası birden yas evine dönüyordu” diye gözü yaşlı anlatıyor.

ÇOCUĞU 3 KEZ DEFİN EDİLMİŞ

Çocuğunun önce Sur’da oradaki yurttaşlar tarafından defin edildiğini, ölüm haberini aldıktan sonra polisler tarafında Antep’e götürülerek orada defin edildiğini öğrendiğini anlatan Morgül, “Antep’ten oğlunun cenazesini alıp bu kez Diyarbakır’a getirdim. Oğlum üç kez defin edildi. Ne oldu, nasıl öldü hiçbir şey bilmiyorum” diyor.

7 yıldır yaşadığı Sur’unFatihpaşa mahallesindeki evi yıkıldığı için çocuğundan hiçbir hatıra kalmamış anne Morgül’e. Cep telefonunda oğlu Cihat’tan kalan fotoğraflarla bir albüm oluşturmuş. Tek tesellisi şimdilik bu fotoğraflar…

BEN ORAYA NASIL DÖNERİM?

 Sur içinde yasağın yaşandığı mahallelere uzak bir yerde, kiraladıkları evde yüreğinden koca bir kayıpla yaşama tutunmaya çalışıyor. “Sur’a bir daha geri dönecek misiniz” diye sorduğumuz da ise “Ben oraya nasıl dönerim. Oğlumun anıları orada, gezdiğimiz yerleri görmek istemiyorum. Keşke oğlum sağ olsaydı, Çadırda olsaydım. Şuan kızım için ayakta kalmaya çalışıyorum. Kızım ağabeyi Cihat’a çok düşkündü. Onunla filmler izlerdi. Şimdi ona ağabeyinin ölümünü anlatamıyorum” diye anlatarak Sur’un onun için artık acı verici bir kent olduğunu belirtiyor.

ÇOCUKLARIM YENİ EVE ALIŞAMIYOR

Yasağın devam etmesinden dolayı,  aylardır evlerine dönemeyenler ise şimdilik başka ilçelerde geçici bir yaşam sürdürüyor. Çocukluk, gençlik hallerinin geçtiği Sur’dan yıllar sonra çıkıp yerleştikleri ilçeler onlar için oldukça yabancı. Anılarının olduğu Sur’a geri dönmek istiyor Amine Güzel. Zaman zaman Sur’a giderek yasaklı bölgedeki evine bakıyor.Yasağın kalktığı ilçeden, oturduğu bina oldukça net görünüyor.  Duvarları yıkılmış evini her gördüğünde gözleri dolu dolu oluyor. Evinin yıkılacağını biliyor ama “Çadırda da olsa Sur’da yaşamak istiyorum” diyor. Şimdilik geçici olarak yerleştiği Bağlar ilçesinde, evinin manzarası dört duvar. İnançların iç içe yaşadığı Sur’da,  yasaklı bölgedeki Dört ayaklı Minareli, dar kuçeli evinin manzarasını özlüyor Amine Güzel. Onun için en zor olanı ise geçici olarak yerleştiği evine çocuklarının alışamaması….

KAYNAK: HABERDAR

Editör: Wan Haber