Yasa dışı dinlemeler ve özel hayatın gizliliğini ihlallerin araştırılmasına yönelik Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin dört partinin ortak önergesinin görüşmelerine başlandı.
Meclis Başkanvekili Sadık Yakıt başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda, tüm siyasi partilerin ortaklaşa verdiği 'Yasa dışı dinlemelerin ve teknolojik araçlarla özel hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin tespiti, önlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması hususunda bir Meclis Araştırması açılması' ile ilgili önergenin görüşülmesine başlandı.
Hükümet adına konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, yasa dışı dinlemelerin önlenmesine yönelik konunun Meclis'in gündemine gelmiş olmasının çok önemli ve takdire şayan olduğunu belirterek, "Teknolojinin süratle gelişmesiyle birlikte haberleşmenin sanal ortamda giderek sesli, görüntülü veya yazılı şekilde yapılıyor olması, toplumda dinlenme kuşkularını endişelerini de beraberinde getirmektedir" dedi.
Yasa dışı dinlemelerle mücadele edilmesi konusunda bu Araştırma Komisyonu'nun önemli bilgilere erişeceğini belirten Yıldırım, bu bilgilerin de bu konuda alınması gereken her türlü tedbir için önemli bir referans oluşturacağını kaydetti.
Vatandaşların haberleşme hürriyetinin Anayasa'nın 22'nci maddesi ile güvence altına alındığını anımsatan Yıldırım, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8'inci maddesinin de bu yönde düzenleme yaptığını ve yasa dışı dinlemenin önüne geçmek için hükümler koyduğunu anımsattı. Bu düzenlemelerin her ikisinde de kişilerin özel hayatının, iletişim bilgilerinin güvence altında olması hükmüne yer verildiğini belirten Yıldırım, bunun ihlali halinde de cezalar öngörüldüğünü, Türk Ceza Kanunu'nda da bu yönde hükümler bulunduğunu söyledi.

"HERKESTE 'DİNLENİYORUM' ENDİŞESİ VAR"
Bu düzenlemelere rağmen toplumda 'dinleniyorum' endişesinin sona ermediğini ifade eden Yıldırım, "Bugün ülkemizde hemen hemen herkes bu endişeyi yaşamaktadır. Bunun ortadan kaldırılması ve haberleşme hürriyetinin önündeki bütün engellerin yok edilmesi hukuk devletinin en önde görevlerinden biridir. Peki bu noktaya neden geldik? Türkiye'de 2006'dan, TİB'in kurulmasından önce dinlemelerde tamamen bir keyfilik hakimdi. Yasal dinlemeler bile istihbarat kuruluşları ya da başka kurumlar tarafından rahatlıkla yapılabiliyor, dinlemeye esas konuların dışına dahi çıkılarak bu dinlemeler insanların mağduriyetine sebep olabiliyordu. 2006'da yapılan düzenleme net bir sınır getirdi. Üç kuruluş; polis, jandarma ve istihbarat... Bütün ülkelerde de böyledir. TİB'in kurulmasından önceki döneme baktığımızda ciddi suiistimallerin olduğunu, dinlemelerin amacı dışına çıktığına çoğu kere şahit olduk" dedi.

"TİB 25 BİN DİNLEME TALEBİNİ REDDETTİ"
Yasa dışı dinlemelere izin vereme mekanizmasında değişikliğe gidildiğini belirten Bakan Yıldırım, dinlemeye yetkili olan kurumların taleplerini TİB'e iletmesi, TİB'in de bu taleplerin hukuka uygun olup olmadığını tespit edecek, eğer uygun bulursa dinlenmesine izin vermesi düzenlemesinin getirildiğini hatırlattı. Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu şekilde uygulamalara baktığımızda, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bu tarafa TİB e gelen dinleme taleplerinin 25 bin kadarı geri çevrilmiştir. Talepler yerinde görülmemiş, reddedilmiş ve iade edilmiştir. Bu önemli bir gelişmedir. Yine bu Kanunla yaptığımız önemli bir değişiklik de şudur; burada yasa dışı dinlemelerle elde edilen bilgiler, belgeler, veriler asla ve asla delil olarak kullanılamaz, kullanılması halinde de TCK'ya göre ağır cezaları var. TCK'da yapılan en son değişiklikle bu şekilde yasa dışı dinlemelerin cezası yüzde 50 oranında artırılmıştır. Sonuç olarak iletişimin denetlenmesinin yasal bir güvenceye kavuşturulmuş, bu faaliyetlerin tek merkezden yürütülmesinin, dağınık istihbarat ya da delil araştırma nedenleriyle veya gerekçeleriyle yapılan münferit dinlemelerin önüne geçilmiştir. Özellikle ortam dinlemesi, internet üzerinden kişilerin özel hayatına yönelik bilgilerin veya görüntülerin yayınlanması veya farklı elektronik araçlar kullanarak dinlenme toplumda en fazla endişe kaynağı olan yasa dışı dinlemelerdir. Bu dinlemeler yönelik alınacak tedbirler mutlaka bu araştırma komisyonunun konusunu teşkil edecektir."
Bakan Yıldırım ayrıca, Türkiye'nin yasa dışı dinlemelerle mücadele amacıyla geçen yıl Avrupa Komisyonu Siber Suçlar Sözleşmesini imzaladığını hatırlattı.

"DİNLENMEK İSTİSNA, HABERLEŞME ESASTIR"
"Dinlenmek istisna, haberleşme esastır" diyen Bakan Yıldırım, gerek suçla mücadele, gerekse suçla ilgili delil bulmak gerektiğinde veya terörle mücadele konusunda bir çalışma varsa, burada dinleme, izleme ve sinyal takip etmenin en önce akla gelen konular olmaması gerektiğini söyledi. Yıldırım, "Haberleşme özgürlüğü anayasal teminat altındadır. Kişilerin özel hayatı anayasal teminat altındadır. Dolayısıyla buna aykırı hareket edenler mevcut mevzuat içinde gerekli cezalandırmayı mutlaka görecektir. Bu konuda kanunlar açıktır. Uygulamada yaşadığımız sorunlar inkar edilemez bir gerçektir. Dinlemeden şikayet edenlerin bir üst mahkemeye de müracaat etmediği de bilinen bir gerçektir. Bütün bu konulardan haberi olduktan sonra da şikayetçi olan yok; burası enteresan. Bu da tabii anlaşılabilir bir şey; çünkü sonuç almak uzun süre alıyor ve tekrar davacı olduğu zaman vatandaş bu konular tekrar aleni hale geliyor ve tekrar mağduriyet yaşanıyor. O bakımdan bu komisyonun yapacağı çalışmaların bundan sonraki düzenlemeler için de önemli bir fırsat olacağını düşünüyorum" dedi.

"TÜRKİYE'NİN YÜZDE 71.6'SI DİNLENDİĞİNDEN EMİN"
BDP adına konuşan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da, Meclis'e geldikleri ilk yaptıkları işlerden birinin bu konuda Araştırma Komisyonu kurulması için önerge vermek olduğunu belirterek, bugün atılan bu adımın çok geç kalınmış bir adım olduğunu söyledi. MHP adına konuşan Konya Milletvekili Faruk Bal da, Türkiye'de özel telefon kullananların yüzde 71.6'sının dinlendiği kaygısı taşıdığını belirterek, bunu çok vahim bir durum olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın dinlenmesini önlemek için tüm tedbirleri aldığını, koruma kadrosunun yenilendiğini belirten Bal, "Ya yüzde 71.6'sı dinlendiğine emin olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ne tedbir alınacak? Ya dinlemeleri önlemekle görevli yargı 'kendim dinleniyorum' diye kaygılanıyorsa, bu kaygıyı gidermek için ne gibi bir tedbir alınacak? Ya Genelkurmay Başkanlığı'nı dinleyecek kadar nüfuz emiş çete hakkında ne gibi önlem alınacak AK Parti'nin zülfü yarine dokunan yerde tedbir var, zülfü yare dokunmayan yerde yok" dedi.
(MÜG-ÖZ-Y)

22.01.2013 18:01:50 TSI

Editör: Wan Haber