Yasa dışı dinlemelerin ve teknolojik araçlarla özel hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin tespiti, önlenmesi ve gerekli önlemlerin alınmasına ilişkin Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin dört partinin ortaklaşa verdiği önerge kabul edildi.
Meclis Başkanvekili Sadık Yakıt başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda, tüm siyasi partilerin ortaklaşa verdiği 'Yasa dışı dinlemelerin ve teknolojik araçlarla özel hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin tespiti, önlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması hususunda bir Meclis Araştırması açılması ile ilgili önerge yapılan görüşmelerin ardından oylanarak kabul edildi.
CHP adına konuşan İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) 25 bin dinleme talebini reddettiğini açıkladığını hatırlatarak, "Ama kaç talebin kabul edildiğini söylemedi. Asıl merak ettiğim bu. Yasa dışı dinlemeler çarşaf çarşaf gazetelerde çıkıyor ve siyasi iktidar kendi amaçları yönünde bunları kullanıyor" dedi.
Sokaktaki vatandaşın dinlendiğinden kuşkulanması ve dinlenmesinin ülke için vahim bir tablo olduğunu ifade eden Türmen, "İşin en ciddi tarafı da bu. Siyasilerin dinlenmesinin yarattığı sakıncalar yanında sokaktaki vatandaşın dinlenmesi ve korku içinde olması demokratik toplum düzeni ile bağdaşmayan bir durum. Bu Araştırma Komisyonu topluma güven vermeli. Topluma güven verilebilmesi için de TİB'in mutlaka bağımsız bir kurum haline getirilmesi lazım" diye konuştu.
AK Parti adına kürsüye gelen Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç da, haberleşme hürriyetinin, özel hayatın gizliği ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelerin son 10 yılda mevzuatta yer aldığını belirterek, dinleme ve izlemenin hasıl yapılacağının da AK Parti döneminde mevzuatta yerini aldığını söyledi. Tunç, "Yasa dışı dinlemeler, görüntü ve ses kayıtlarının basın yoluyla ifşası konusunda bir takım çevreler kara propaganda yapmış, AK Parti'yi eleştirmişler, hatta mesnetsiz olarak suçlamışlardır. Bu işlerde iktidarın parmağının bulunduğuna ilişkin bazı beyanatlarda bulunanlar da olmuştur. AK Parti'yi eleştirenlerin iktidarda oldukları dönemde telefon dinlemeleri konusunda mevzuatın yeterli olmadığını unutmamak gerekir. O dönemlerde dinlemeye yetkili olan kuruluşlar özel şirketlerle birebir muhatap olduğu için suistimallere açık bir durum söz konusuydu, denetim söz konusu değildi. AK Parti 2005'te bunun için yasa çıkardı. Bu yasayla TİB kurularak bir denetim mekanizması oluşturuldu" diye konuştu.
Türkiye'de iletişimin denetlenmesinin TİB ile tek elden yönetildiğini belirten Tunç, "Bu durum tüm dinlemelerin tek merkezden ve TİB tarafından yapıldığı şeklinde anlaşılmamalıdır. TİB dinleme yapılacak kişi ile operatör arasında yer almaktadır. TİB başta olmak üzere tüm operatörler ve ilgili güvenlik, istihbarat kurumları iletişimin denetlenmesi ile ilgili her türlü teknik alt yapıyı kurmuş durumdadır. Operatörlerden alınan kayıtlar TİB aracılığıyla bilgi güvenliği kriterlerine uygun olarak ilgili kurumlara iletilmekte ve arşivlenmektedir" dedi.
Dinlemelerin hakim kararı ile yapılması gerektiğini belirten Tunç, TİB'in de kanuna aykırı taleplere itiraz edebildiğini hatırlattı.
Tunç "Bu şekilde düzene kavuşan telefon dinleme ve izlemeyle birçok olay aydınlatılmış, çeteler çökertilmiş, faili meçhul kalmış olaylarda faillerin yakalanması sağlanmıştır. Temiz bir toplum, şeffaf yönetim için önlem alan AK Parti'yi yasa dışı dinlemelerle ilgili eleştirenler kendileri iktidarda iken bu düzenlemeleri gerçekleştirememişlerdir. Bizler AK Parti olarak yasa dışı dinlemenin bir insan hakkı ihlali olduğuna inanıyoruz ve suç şüphesi olan kişinin yargı karar olmadan dinlenemeyeceğini düşünüyoruz. Bunun için düzenlemeler yaptık. Geçmişte kimin kimi dinlediği belli olmayan bu önemli konunun düzene kavuşturulması için gerekli alt yapıyı hazırladık Buna rağmen kötü örnekler öne çıkartılarak önceki kaotik durum unutulmakta ve iktidarımız suçlanmaktadır. Bu konuda verdiğimiz önerge ile bu konuda ne kadar hassas olduğumuz açıktır" dedi.
Tunç, Türkiye'de herkesin dinlendiği iddia ve söylemlerinin de abartılı değerlendirmeler olduğun ubelirterek, buun teknik açıdan mümkün olmadığını söyledi.
Önerge sahipleri adına yapılan konuşmaların ardından, Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin önere oylanarak kabul edildi. Buna göre yasa dışı dinlemeleri araştıracak olan Komisyon 17 üyeden oluşacak. Komisyonun çalışma süreci başkan seçiminden itibaren başlamak üzere 3 ay olacak ve Komisyon gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilecek.
(MÜG-Eİ-Y)

22.01.2013 19:59:29 TSI

Editör: Wan Haber