İSTANBUL- Anadilde savunma ve hükümlülerin cezaevinde aileleri ve eşleriyle özel görüşme yapabilmesini de içeren "Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

SANIK SADECE İKİ KEZ ANADİLİNDE KONUŞABİLECEK

CMK ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da yapılan değişikliklerle sanıklar, iddianamenin okunması ve esas hakkında mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını "kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği" başka bir dilde yapabilecek. Sanıklar tercümanlarını il adli yargı adalet komisyonları tarafından oluşturulan listeden seçecek, tercümanın giderleri devlet tarafından karşılanmayacak. Bununla birlikte düzenlemenin uygulamaya geçmesi için söz konusu tercüman listeleri oluşturuluncaya kadar sanıklar mahkemeye kendi tercümanını getirebilecek.

'BEKLENTİMİZ KARŞILANMADI'

Düzenlemeyi ETHA'ya değerlendiren BDP Hukuk İşlerinden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, "Beklentimizi karşıladığını söylemem maalesef olanaklı değil" dedi.

Düzenlemeye daha önce getirdikleri eleştirileri hatırlatan Beştaş, "Yeni kanunda ceza yargılamasıyla bağdaşmayacak hususlar var. Sanığa mahkemeden önceki soruşturma aşamasında tercüman atanmayacak. Sadece kovuşturma aşamasında mütalaa ve iddianameye karşı hak verilmiş. Yazılı savunmaya olanak yok. Ayrıca burada hakkın kullanımı karşısında sana bir bedel ödetiyorlar, 'Bedelini ödersen dilini konuşursun' diyorlar. Devletin yargılama yaptığı yerde sanığa, 'Ödersen tercüman kullanırsın' yaklaşımı doğru değil" dedi.

CHP Milletvekili Güler'in "Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz" sözünü hatırlatan Beştaş, şöyle konuştu: "Birgül Ayman Güler gibi 2013 yılında hala ırkçı ve faşizan bir dil kullanabilen insanları düşününce açıkçası anadilde savunma hakkının eksik de olsa çıkmasını önemsiyorum. Bunun mahkemede etkili bir şekilde kullanılması için artık yargıya iş kalıyor. Ama bu yasanın sıkıntısız olduğu anlamına gelmiyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki adil yargılanma ve savunma hakkının kısıtlanması yönünde ciddi eleştirilerimiz bulunuyor." Etha

Editör: Wan Haber