Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon kişinin verem hastalığına yakalandığını ve 1,4 milyon insanın da buna bağlı olarak öldüğünü belirten Amasya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Öner Nergiz, "Dünyada tek etkene bağlı olan ve tedavi edilebildiği halde en çok ölüme neden olan hastalık veremdir. Türkiye'de ise yılda yaklaşık 16 bin yeni verem hastası ortaya çıkmaktadır" dedi.
Bu yıl 6-12 Ocak tarihleri arasında 66.sı düzenlenen Verem Savaşı ve Propaganda Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinin verem mikrobu ile enfekte olduğunu ve bu insanların yüzde 10'unun hayatlarının bir döneminde verem hastalığına yakalanacaklarını anlatan Nergiz, "Bu hastalığın sebebi 'Mycobacterium tuberculosis' isimli basildir. Tedavi görmemiş verem hastalarının öksürük, aksırık, hapşırma ile solunum yoluyla dışarıya attığı mikroplu havanın solunmasıyla hastalık bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta 10-15 kişiye hastalığı bulaştırmaktadır. Bulaşma en çok hasta ile yakın temasta kalan aile bireyleri ve yakın çalışma arkadaşları arasında olur. Tedavi edilen hastalar da 2-3 hafta sonra bulaşıcılık büyük oranda yok olur. Mikrop vücuda girdikten sonra, basil çoğalmaya başlar. Bu enfeksiyon halidir, hastalık değildir. Enfeksiyon gelişen kişilerin yüzde 10'u yaşamının bir döneminde hastalanacaktır. Vücut direncini düşüren AIDS, diyabet, böbrek hastalıkları, kanser, alkol sigara alışkanlığı, madenci hastalığı gibi durumlarda hastalanma oranı daha yüksektir" diye konuştu.
Veremin bulaşıcı bir hastalık olduğunu vurgulayan Öner Nergiz, "Hastalık en çok akciğer de olmak üzere bütün organlarda oluşabilir. Hastaların öksürük, balgam, kanlı balgam, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi ve göğüs ağrısı gibi şikayetleri olur. Tedaviye rağmen 2-3 haftadan uzun süren öksürükler de Verem Savaşı Dispanserleri'ne başvurmak gerekir. Tanı balgam da verem mikrobunun görülmesiyle konur. Hastanın şikayetleri, akciğer filmi, yapılan test ve diğer bulgular veremle uyumlu ise mikrop görünmeden de verem teşhisi konulabilir ve tedavisine başlanır" şeklinde konuştu.
Veremin teşhis ve tedavi sürecinin ücretsiz olurken, çocukların da verem hastalığından korunması için BCG aşısı yaptırılması gerektiğini anımsatan Halk Sağlığı Müdürü Nergiz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tedavisi standart olup, her ülke, şehir, hastane ve dispanserde aynı şekilde yapılmaktadır. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde veya dispanser hekiminin tayin edeceği bir kişi tarafından gözetim altında içirilmesi gerekmektedir. Buna 'Doğrudan Gözetimli Tedavi' denir. Tedavi hastanede veya dispanserde başlar. Aylık takipleri Verem Savaşı Dispanserlerinde yapılır. Tedavi süresi en az 6 aydır."
(MÇ-SLH-Y)

05.01.2013 11:21:31 TSI

Editör: Wan Haber