Ben şahsen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’i kutluyorum! Çıktı ve açıkça “Hayvan sayımızda sıkıntı yok” dedi! Oysa isteseydi eyyamcılık yapar, “Ülkemizde hayvan yok, bunun sebebi de hayvan ve gübre lobisidir” diyerek işin içinden çıkabilirdi! Hatta işi biraz daha ileri götürür “Yurdum hayvanı Gezi olaylarından çok etkilenmiştir, korkudan otlamaya çıkamadığı için hayvanlar zayıf düşüp zamanından önce mezbahaya gönderilmiştir” diyerek hayvan sıkıntısını direk Gezicilerin üzerine yıkabilirdi! 

            Her ne kadar birileri “Geçen sene hayvan sıkıntısı yaşanan bir ülkede bir senede ne değişti de hayvan bolluğu yaşandı” diye soracak olsa da bu bir devlet politikasıydı! Kaldı ki yıllardır demokrasi krizi yaşayan bir ülke, küçük bir torbanın açılması ile birden bire demokrasi kazanın içine düşmemiş miydi? Yeni trend demokrasi böyle bir şeydi aslında! Dün olmayan şey bugün olabilir, bugün bulunan şey yarın kaybolabilirdi! 

            Hem ülkede hayvan sıkıntısının olmaması demokrasinin daha da gelişip oturması anlamına geliyordu! Neydi öyle Güney Amerika ve Uruguay'dan ithal edilen Angus cinsi hayvanların durumu! Güney Amerika'nın politik duruşunu bire bir üzerlerinde taşıyan bu Anguslar, Türkiye'de kaldıkları süre içerisinde yurdum topraklarını bir birine katmışlar, özünde biat kültürüne sahip olan ve kesilirken bir iki ayak salladıktan sonra salâvat getirip ruhunu teslim eden işbirlikçi yurdum hayvanlarına kötü örnek olmuşlardı! 

            Kaldı ki bu Anguslar Türkçe’de bilmiyorlardı! Üstelik böylesine kolay yollardan yurdum topraklarına girmesi, devletin bekası ve milletin bölünmez bütünlüğü açısından büyük bir tehlike de oluşturuyordu! Zira Güney Amerikalı Angusların direnişini gören yurdum hayvanları bundan sonra ki kurban bayramlarına daha örgütlü girip ortalığı birbirine katabilirlerdi! 

            Öte taraftan sorun sadece Angusların dil’i değil aynı zamanda diniydi de! İslami usullere göre otlatılmayan, kaldıkları mekânın kapıları "Bismillah" diye açılmayan, kesilmeye gittikleri mekânlarda tekbir getirilerek "Ya Allah" deyip boğazına saldırılmayan bu Anguslar, Müslümanlar için çok önemli olan kurban bayramında yurdum insanlarının beklentilerini karşılamayabilirlerdi! 

            Kaldı ki bu yüzden olmalı Hükümet, hem yurdum hayvanlarını direnişçi Anguslar'dan uzak tutmak, hem de yükselen et fiyatlarını aşağıya çekmek için hayvan besicilerine 2011 yılından itibaren 7 yıl faizsiz kredi vermeye başlamıştı! 

            Her ne kadar verilen bu kredilerin yerine gitmediği, örneğin 40 hanesi olan bir köyde 50 baş hayvan varken, kredi verileceğinin duyulması ile bu sayının birden 2000'e yükseldiği devlet tarafından tespit edilmişse de bu durum yurdum toprakları için yeni bir şey değildi! Zira bu ülke yurt dışına ceviz yatak odası ihraç ediyorum deyip sunta parçalarını ihraç eden insanları da görmüştü! Burada önemli olan memleketin hayvan sıkıntısı çekmemesiydi ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’de “Hayvan sayısında sıkıntı yok” diyerek bu müjdeli haberi vermişti! 

            Aslına bakılırsa bu müjdeli haber birçoklarımız için yeni bir şeydi! Zira yıllardır hiçbir iktidar partisi ile aynı fikirde olamamanın büyük üzüntüsünü yaşayan ben ilk kez bir iktidar partisinin yetkilisi ile aynı fikirde olmanın mutluluğunu yaşıyordum! Tabi hayvan sayısı denilirken, hayvanları işkence edercesine yol ortasında, yol kenarında, çocukların gözleri önünde satır ve baltalarla göz göre göre katledenler anlatılmak isteniyorsa eğer!

 



Yasal Uyarı​

  • Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar.
  • Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.