Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Kürt sorunu yoktur. Neyiniz eksik?' şeklindeki açıklamasına Van'daki kitle örgütü temsilcileri ve siyasi parti il başkanları tepki gösterdi. Evrensel Gazetessi'ne konuşan kitle örgütü temsilcileri ve siyasi parti başkanları, 'Madem sorun yok çözüm süreci niye var?' dedi. 

Balıkesir'de katıldığı bir törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Kardeşim neyin eksik senin? Bir Kürt olarak sen bu ülkede Cumhurbaşkanı oldun mu, oldun. Başbakan çıkardın mı, çıkardın. Bakan çıkardın mı, çıkardın. Devletin en üst kademelerine yönetici gönderdin mi, gönderiyor musun, var. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde var mısın, var. Kardeşim ne Kürt sorunu, artık böyle bir şey yok" şeklindeki ifadelerine Van'daki kitle örgütü temsilcileri ve siyasi parti başkanları tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasına tepki gösteren kitle örgütü temsilcileri ve siyasi parti başkanları, Erdoğan'ın sürece uygun bir dil kullanmasını istediler.
 

MELET: KABUL EDİLEMEZDİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sürecin ruhuna uygun bir dil kullanmadığını ifade eden İnsan Hakları Derneği Van Şube Başkanı Murat Melet, "Bir taraftan müzakereler, görüşmeler devam ederken bu dilin Cumhurbaşkanı tarafından kullanılması kabul edilemezdir. Bu ülkede bir zihniyet sorunu var. Bu zihniyet sorunu çözülmezse Kürt sorunu da sağlıklı bir şekilde çözülemez. Türkiye'de bütün halkların sorunu var. Herkes sürecin ruhuna uygun bir dil kullanmalı. Eğer Kürt sorunu yoksa neden ya da kimle müzakere yapılıyor? Bu ülkenin barışa ihtiyacı var. Bu nedenle HDP ve Hükümetin ortak yaptığı açıklamadan sonra beklentimiz somut adımların atılmasıydı, bu talihsiz açıklamanın yapılması değil"dedi.
 

ŞEN: KÜRT SORUNUNU BU ÜSLUP İLE Mİ ÇÖZECEKLER?
AKP hükümetini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiren CHP Van İl Başkanı Cemal Şen, "AKP Hükümetini ve Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'ı Kürt sorununun çözümü konusunda samimi bulmuyorum. Bu sorunu bu üslup ile mi çözecekler? Kürt sorunu yoksa bu müzakereler ve görüşmeler neden yapılıyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan yanlış bir üslup kullanmıştır. Seçim öncesi ulusal kesimden oy alma hırsıyla bu üslubu kullanmıştır. Kürt sorunu kesinlikle vardır ve Türkiye'nin en önemli sorunudur. Bu sorun çözülmeden Türkiye'ye demokrasi gelemez" ifadelerini kullandı.
 

ALAN: IRKÇILIK SORUNU VAR
"Bu ülkede Kürt sorunu yok evet, ırkçılık sorunu, demokrasi sorunu, tek adam sorunu vardır"diyen Emek Partisi (EMEP) Van İl Başkanı Hayrettin Alan şunları söyledi:

"Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu günden beri il il, ilçe ilçe gezerek AKP'nin seçim kampanyasını yürütüyor ve seçimlerde en az 400 vekil istiyor. Bunun nedeni ülke içinde ve dışında siyaseten sıkışan AKP'nin seçimlerde gücünü koruyarak başkanlık sistemine geçmek istemesidir. AKP genel başkanı gibi her yerde miting düzenleyen Erdoğan'ın "Kürt sorunu diye bir şey yok" demesinin nedeni de ülkedeki milliyetçi kesimlerin oylarını AKP'ye devşirmek istemesidir. Bir yandan Ak Saray'da hükümet yetkilileri kamuoyuna PKK lideri Abdullah Öcalan'ın mesajlarını okuyacak bir yandan da gittiği her yerde "Kürt sorunu diye bir şey yok" diyecek. Bence Erdoğan bu saldırgan söylemlerini arttırarak seçim sonuna kadar sürdürecek. Her konuşmasında pembe tablolar çizen Erdoğan'a kalırsa ülke güllük gülistanlık, ekonomi süper, demokrasisi ileri, ülkede hiçbir sorun yok! Bu ülkede Kürt sorunu yok evet, ırkçılık sorunu, demokrasi sorunu, tek adam sorunu vardır. Demokratik talepleri için sokağa çıkanlar engelleniliyor, Cumhurbaşkanını eleştirenler hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınıyor. Bu tek adam anlayışı ve anti demokratik uygulamaları durdurmanın yolu, emek ve demokrasi güçlerinin mücadeleyi ilerletmesinden geçiyor ve partimizin de seçimlerde birlikte ittifak yaptığı HDP'nin barajı aşması da bunun ön adımı olacaktır."
 

BİRİCİK: KLASİK DEVLET SÖYLEMİNE BÜRÜNMÜŞTÜR
Van Barosu Avukatlarından Ersin Biricik ise Erdoğan'a yüklenerek şu ifadeleri kullandı:

"2005 yılında 'Kürt sorunu benim sorunumdur' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu söylemi ve iktidarı boyunca Kürt Sorunu'nun temel dinamiklerini çözüme yönelik herhangi bir iradesi olmamışken, yeniden klasik devlet söylemine bürünmesi geleneksel siyasi amaçların sonucudur. Burada başkanlık sistemi için öngördüğü 400 vekil hedefine ulaşmak ve milliyetçi oyları partisine çekmek için tıpkı 2011 seçimlerinde söylediği söylemin benzeri olmasından kaynaklı çok da şaşırmamak gerek. Burada asıl mühim olan Erdoğan'ın seçim hesaplarına aldanmamak gerek.Nitekim çözüm sürecine en çok Erdoğan muhtaçtır. İktidarının devamı için çözüm süreci kendisi için kaçınılmazdır.Aksi takdirde Erdoğan kaybetmeye mahkum olacaktır. Nitekim tarafsız bir şekilde birçok ulusal ve uluslar arası kuruluşlar tarafından izlenen bu süreçte Kürt Siyasi Hareketinin samimi yaklaşımına karşı AKP ve Erdoğan'ın çözüm sürecine yönelik söylemleri ancak günü kurtarma planıdır."
 

ASLAN: OY KAYBETMEME DERDİNE DÜŞMÜŞ
Son olarak MAZLUMDER Van Şube Başkanı Yakup Aslan ise şunları kaydetti:

"Bu nasıl bir mantıktır demeyeceğim. Çünkü Erdoğan her seçim öncesi milliyetçi oylarının başka tarafa kaymaması için bunu yapmayı bir fenomeni haline getirmiş. Bundan dolayı normal zamanda "Barış için bütün bedenimizi taşın altına koyduk!" diyen Erdoğan seçim dönemlerinde "Kadınına, yaşlısına, çocuğuna bile acımayın!" diyebiliyor. Şimdi de tam böyle bir süreçte devlet kibrini yansıtan cümlelerle: "Ama hala varsa yoksa Kürt sorunu. Kardeşim ne Kürt sorunu? Kardeşim neyin eksik senin?" diyebiliyor. Seçim öncesi düşen trendini yükseltebilmek için, cari olan realitenin yerine toplumu ajite edici, manipülasyon içerikli açıklamaları yapmayı adet haline getirmiş bir fenomenden bahsediyoruz. Oy kaybetmemek için, kardeş dediklerini incitmekten, aşağılamaktan, tahkir etmekten çekinmeyen bir yöneticiden bahsediyoruz. Ümit ederim bu seçim endişesiyle düşünülen bir hamleden öteye gitmez. Zira bu hamlelerin topluma ne kadar pahalıya mal olduğunu Kobanê eylemlerinde gördük."

Evrensel / Fazıl Erüş

Editör: Wan Haber