Bir zamanlar hantal bir yapıda olan TOKİ, adeta şaha kalktı ve Türkiye genelinde sayısı yüz binleri bulan konut inşa etti. Kutlanması gereken TOKİ sayesinde dar ve orta gelirli on binlerce aile ev sahibi oldu.

Sonradan ticarethaneye dönen TOKİ, lüks konutlar yaparak zenginlere de hitap etmeye başladı. İstediği gibi hareket eden TOKİ, davaların yüzde 98’ini kaybederek son 5 yılda 130 milyon TL tazminat ödedi. Kentsel dönüşümler ise çilesel dönüşümlere evrildi. TOKİ’nin Van macerasını mercek altına aldık…

Sosyal devlet anlayışıyla başbakanlığa bağlı kurulan TOKİ, eskiden piyasaya nazaran konutları daha ucuza satıyordu. Son dönemlerde ise özel sektörü aratmayan fiyatlarla sahnede. Yine de uygun ödeme koşulları nedeniyle yoğun ilgi gören TOKİ, beraberinde çok sayıda mağduriyet de getirdi. Örneğin Van’da başlatılan kentsel dönüşüm adeta çilesel dönüşüme evrildi. Deprem konutları maliyetinin üzerinde, 90 bin TL’ye kadar satıldı. Bırakın konut taksitlerini apartman aidatını bile ödeyemeyen depremzedeler gırtlağa kadar devlete borçlanmış durumda. 

Devletin özele açılan kapısı 

Artık kâr marjını arttırma derdinde olan TOKİ, büyük bir ticaret yapıyor. Devlet eliyle özel sektöre açılan kapı olan TOKİ’den kimse hesap soramıyor. Örneğin Van’da yapılan deprem konutlarında ihalelerin büyük bir çoğunluğunu Karadenizli firmalar aldı. Neredeyse Vanlı hiçbir müteahhit ihale alamadı. Aksine ihaleyi alan birkaç müteahhit firma Van esnafına borçlu olarak kayıplara karıştı.

Sosyal doku bozuldu 

TOKİ konutları inşa ederken toplumsal yapıyı da dikkate almıyor. Örneğin Van’da yapılan deprem konutları kalabalık nüfusa sahip ailelere küçük geliyor. 100 metrekarelik evlere sıkıştırılan hayatlar, büyük sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. İnsanları eski yaşam alanlarını terk ederek kilometrelerce uzakta yaşamak zorunda bırakan TOKİ, kendi yerinde evini yapma imkanı sunmuyor. Sosyal dokuyu bozan TOKİ, gecekonduda ya da mahalle hayatında yaşayan insanları, bir anda apartman hayatına mecbur bıraktı.

Bu da beraberinde sorunları getirdi. Köylerde doğru bir karar olan evini yapana yardım yöntemi hayata geçirilmek istendi ancak bunda da başarılı olunamadı. Çok sayıda köyde konutlar ne yazık ki yarım bırakıldı. 

Binlerce aile var, çarşı yok 

Edremit, Bostaniçi, Sıhke, Kalecik ve Kevenli’de binlerce aile yaşamaya başladı ancak hiçbir yerde merkez yapılmadı. Öyle ki halen buralarda yeterli düzeyde bir yaşam alanı yok. TOKİ on binlerce kişinin yaşadığı yerde bir merkez kurma gereği duymadı. Bir meyan bırakmadı. Lokantaların, kafelerin, kuyumcuların, hastanenin, eczanenin kısacası hayat için gerekli olan bir çarşının yer aldığı bir merkez yapma gereği duymadı. TOKİ konutlarında halen doğru dürüst market bile yok. Okul, cami, aile sağlığı merkezi ve çocuk oyun parkları ise TOKİ tarafından halkın hizmetine sunuldu. 

Ödeyemeyenler ne olacak? 

Babadan dededen kalma tek katlı veya 2-3 katlı bahçeli ve tandırlı evlerde bir şekilde idare eden insanlar, apartman hayatına mecbur bırakıldı. Ekmeğini pişiren insanlar, bakkaldan fırından hazır ekmek satın almak zorunda bırakıldı. Zar zor geçinen ve alım gücü hayli düşük olan insanlar, bırakın aylık yaklaşık 385 TL’lik konut taksitini, 65 TL’lik apartman aidatını bile ödeyemiyor.

Bu kapsamda TOKİ’nin deprem boyutunu dikkate alarak, konutları yoksul kesimlere ya hibe etmeli veya aynı koşullarda yaklaşık 45-50 bin TL olan maliyetine satmalıdır. Çarpık kentleşme Türkiye’de hem TOKİ’nin hem de bazı belediyelerin uyguladığı kentsel dönüşümlerle insanlar mevcut yerlerinde konut sahibi oldu.

Bu kapsamda TOKİ, hem çarpık kentleşmenin önüne geçmiş oluyor hem de insanların yaşam alanlarını olduğu gibi koruyor. Bu kapsamda TOKİ’nin, insanların istediği katta binaların inşa edilmesine katkı sunması gerekiyor. Böylece şehir de yenilenmiş olur.

Kaynak: Van Ekonomist

Editör: Wan Haber