Merve Eskitaşçıoğlu, üniversite eğitimini Manchester’da işletme üzerine tamamladı. Ardından Koç Üniversitesi MBA programını bitirerek sırasıyla Philip MorrisSA veYapı Kredi Bankası’nda İnsan Kaynakları Yönetimleri’nde görev aldı. Kurumsal sektörde 10 yılı dolduran Eskitaşçıoğlu, gittiği pastacılık eğitimiyle ‘Neden buradayım’ sorusunu sordu ve hayatını değiştirme kararı verdi: 

Dostluk Grubunun yeni Üyesi Vanlı Merve Eskitaşçoğlu başarılı iş hayatı serüveni ve hakkında merak edilenleri XGündem dergisi imtiyaz sahibi İshak Kara'ya anlattı.

Sizi tanıyabilir miyiz? Merve Eskitaşçıoğlu kimdir?

Merhaba, ben Merve Eskitascioglu. 1980 yılında Paris'te doğmayı beklerken ailesinin çok sevdiği Doğu’nun Paris'i Van'da doğmak üzere yola çıkan çok tatlı bir anne babanın kızıyım. Annem Eczaci Mine Yörükoğlu Eskitaşçıoğlu, babam Avukat Mahmut Eskitaşçıoğlu. Van’ı çok seven bu iki güzel insan o dönem babamın işi nedeniyle Fransa’da olmalarına karşın çocuklarının da bu güzel ilin bir parçası olmasını istedikleri ve Dedem rahmetli İzzettin Yörükoğlu’nun da isteği üzerine tekrar Van’a dönerler. Van’daki kısa süreli kalışımız sonrasında sırasıyla Ankara ve İstanbul’da yaşadık. İki kardeşiz, ağbim Mehmet ile aramızda bir yaş bulunuyor.

Eğitimimi Nişantaşı Işık Lisesi'nin ardından University of Salford, Manchester'da Isletme eğitimimi tamamladım. Akabinde ise Koç Üniversitesi MBA programını bitirdim.

İş hayatınıza ilk adımınızı nasıl attınız?

Kurumsal hayattaki kariyerime ilk olarak Philip Morris İnsan Kaynakları Ekibi’nde görev alarak başladım. Sonrasında ise Yapı Kredi Bankası İnsan Kaynakları Yönetimi’nde devam ettim. Son olarak, Kariyer Yönetimi Müdürü olarak görev yapmaktaydım.

Bankamızın tüm şube satış ağında ve bağlı genel müdürlük ekiplerinde görev alan çalışma arkadaşlarımıza kariyer yönetimi uygulamalarında ekibimizle birlikte destek vererek çalıştım.

10 yıllık kurumsal hayat deneyimim süresince her gün işimi severek yaptım. Her gün yeni insanlarla tanışmak, insanların hayatlarına dokunmak, birlikte çözüm bulmak, yol göstermek, mutlu olduklarında orada olmak, sevinçlerini paylaşmak ve bir o kadar da kötü haberlerde de yanlarında olmak ve bu durumu açıklamak, yeri geldiğinde o masada birlikte oturup ağlamak, hepsi işimin bir parçasıydı.


Kurum bağlılığı yüksek biri olarak en son ben emekli olurum diye düşündüğüm çok oldu. İşimi, çalışma arkadaşlarımı çok sevmeme rağmen aslında her kurumsal hayatta çalışan kişinin yaşadığı bir sorgulama döneminden geçmeye başlamıştım ki bu dönemde kendimi en mutlu hissettiğim, zorluklarla karşılaştığımda beni rahatlatan bir yeri keşfettim. Burası mutfaktı ve artık kariyerimin yeni sayfası başlamış oldu. Doors Akademi’deki mutfak eğitimi sonrasında mutfak stajlarım oldu ve akabinde de kendi pastanemi açtım. İlk olarak ortaklı bir yapı ile bu alanda çalışmaya başladım. Son bir senedir ise tek başıma İstanbul Emirgan'da "Meri Bakery" adlı işletmenin sahibiyim. Yaz döneminde ise ikinci şubemi açmayı hedefliyorum. İşin her boyutunda yer alıyorum. Mutfak, müşteri ilişkileri, satınalma, finans hepsinden sorumluyum.

Bünyenizde kaç kişi çalışıyor?

Emirgan’da yer alan küçük mütevazi pastanemde şu anda 4 kişi çalışıyor. Yeni açılacak yer ile birlikte sayımız 10 kişiye çıkacaktır.

Hangi sıklıkta Van’ı ziyaret ediyorsunuz?

Van’a en son 8 yaşımda geldiğimi hatırlıyorum. Şimdi ise 30 yıl sonra ilk defa Kasım 2018 tarihinde Dostluk Grubu’nun daveti üzerine gelme fırsatım oldu. Dostluk Grubu üyesi olduktan sonra ise Mart 2019’da ikinci defa geldim. Bundan sonrasında da ziyaretlerimin artacağına inanıyorum. 

Dostluk grubu oluşumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? sizi diğer grup oluşumlardan ayıran faktörler nelerdir?

Bir gönül işi, vefa borcu olarak kurulan bir grup Dostluk Grubu. Bir parçası olmaktan dolayı gurur duyduğum bir grupta yer alıyorum. Gruptaki her bir üye kendi işi, ailesi ve özel zamanından fedakarlık göstererek memleketi için nasıl daha faydalı olabilir, hangi alanlarda gelişmesi için destek olabilir bunun üzerine projeler geliştiriyor ve uygulamaya koyuyor. Eğitim, istihdam, kültür, turizm, gastronomi ve daha bir çok alanda artı değer katmak için çalışmalar gerçekleştiriyor. Örnek vermek gerekirse; Sevgi’nin Melekleri Projesi kapsamında ildeki birçok çocuğumuzun geleceğine katkı sağlamak, daha güzel günlerde büyümeleri için faaliyetler düzenleniyor. Aynı zamanda, gömlek fabrikası ile kadınların iş hayatında daha çok yer almaları için teşvik edici iş imkanları sağlanıyor.



İşiniz haricinde nelerle uğraşıyorsunuz?

İşim dışında ailem ve arkadaşlarım önceliklerim arasında ilk sırayı alıyor. Onlarla zaman geçirmeye, birlikte olmaya özen gösteririm. İşimle bağlantılı yeni yayınları takip etmeyi, araştırmayı, okumayı ve izlemeyi seviyorum. Aynı zamanda, tiyatroya gitmeyi ve seyahat etmeyi seviyorum.

Son olarak dergimiz aracılığıyla Vanlı hemşerilerinize iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Ben çok uzun bir zaman sonra Van’a gelmiş biri olarak bu kadar gecikmiş olduğum için üzülüyorum. Van, denizi, dağları ve yolları ile insanı büyülüyor. Farklı şehirlerde yaşamaya başlamış kişiler olarak Van’ı hatırlamamız ve bu güzellikleri daha çok insanın görebilmesi için şehri kalkındıracak güzel işler yapmamız gerektiğine inanıyorum.

NOT : RÖPORTAJ XGÜNDEM DERGİSİ MART 2019 SAYISINDAN DERLENMİŞTİR
 


 

 

Editör: Wan Haber