Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sosyoloji Bölümü tarafından Van kent merkezinde yapılan “Kentlilik Bilinci” araştırmasında çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırma sonuçlarının kentte yaşayan fakat kentli ol(a)mayan bir nüfusun varlığını işaret ettiğini belirten YYÜ Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Suvat Parin, “Kenti bilme ve kente dahil olma noktasında çok zayıf pozisyonda olan kent sakinlerinin bu açıdan kentin geleceğinin inşasında ve imarında söz sahibi olmak gibi bir düşüncesinin olmadığını ve olamayacağını söylemek mümkündür” dedi.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Suvat Parin danışmanlığında Sosyoloji Bölümü 3. Sınıf öğrencileri tarafından Van’ın eğitim ve ekonomik geliri yüksek yoğun nüfusunun yaşadığı Tuşba, İpekyolu ve Edremit ilçelerinde kentlilik bilincini ortaya koymak amacıyla bin 200 hane ile yapılan çalışma tamamlandı.

 “Kentte yaşayan fakat kentli ol(a)mayan bir nüfus var”

Çalışma sonuçlarlarını Vansesi’ne değerlendiren Doç. Dr. Suvat Parin, kentte yaşayan fakat kentli ol(a)mayan bir nüfusun varlığını işaret ettiğini, çıkan tablo karşısında Valilik ve Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Van’daki tüm etkin aktörlerin bir planlama yapması gerektiğini kaydederek,  “Kenti bilme ve kente dahil olma noktasında çok zayıf pozisyonda olan kent sakinlerinin bu açıdan kentin geleceğinin inşasında ve imarında söz sahibi olmak gibi bir düşüncesinin olmadığını ve olamayacağını söylemek mümkündür” dedi.

“Araştırma 3 ay sürdü 6 öğrenci tarafından gerçekleştirildi”

 Her hanede yaşı 18 ve üzeri bir kişi ile gerçekleştirilen araştırmayı yürüten Doç. Dr. Suvat Parin araştırmanın soru formu hazırlama, pilot uygulama, veri toplama, veri girişi ve veri analizini kapsayan aşamalarının yaklaşık üç ay sürdüğünü ve araştırmaya Sosyoloji Bölümü 3. Sınıf öğrencilerinden 60 kişinin katıldığını belirtti.

Kentlilik bilinciyle ilgili çalışmalara ışık tutacak araştırma Abdurrahmangazi, Akköprü, Alipaşa, Bahçıvan, Bardakçı, Beyüzümü, Bostaniçi, Cevdetpaşa, Cumhuriyet, Eminpaşa, Erdemkent, Hacıbekir, Halilağa, İskele, İstasyon, Kalecik, Karşıyaka, Selimbey, Seyit Fehim Arvasi, Seyrantepe, Süphan, Şabaniye, Şerefiye, Vali Mithat Bey ve Yenimahalle mahallelerinde yürütüldü.

 “Araştırmada çarpıcı sonuçlar elde edildi”

Van ile ilgili çeşitli sosyolojik çalışmalar yapan, Van’ın sosyal ve kentleşme sorunlarına özel ilgi gösteren Doç. Dr. Suvat Parin, araştırmadan elde edilen temel bulguları şöyle özetledi:

*  Görüşme yapılan kişilerden % 79,3’ü Van doğumlu.

*  Görüşme yapılan kişilerden % 35,9’u 26 ve üzeri yıldır Van’da yaşıyor. % 17’si 25 yıl, % 19,8’i ise 20 yıldır Van’da yaşadığını belirtmektedir.

*  Görüşmecilerin % 20,5’i kendini hiçbir şekilde Van’a ait hissetmiyor.

* Görüşme yapılan kent sakinlerinin % 30’u şartlar ne olursa olsun Van’dan ayrılmak istediğini belirtmektedir.

* Araştırmaya katılan kent sakinlerinin % 19’u geleceğini Van’da sürdürmek istemiyor, % 11,4’ü ise bu konuda kararsız olduğunu ifade ediyor.

* Kent merkezinde yaşayan görüşmecilerin % 48,6’sı Van’ın eski adının Tuşba olduğunu bilmiyor.

* Van’ın Urartu Medeniyeti’ne başkentlik yaptığını bilmeyenlerin oranı % 63,2.

* Akdamar Adası’nın Gevaş ilçesi sınırları içinde olduğunu bilenlerin oranı % 42. Başka bir ifadeyle Akdamar Adası’nın Gevaş ilçesi sınırları içinde olduğunu bilmeyenlerin oranı % 58.

*  Van’ın ilçe sayısını bilenlerin oranı % 36,1, bilmeyenlerin oranı ise 63,9.

*  Van’ın posta kodunu bilmeyenlerin oranı % 78,4.

* Van kent merkezinde yaşayan sakinlerin sadece % 32,3’ü Van trafik plakasının 65 olduğunu biliyor. Geriye kalan % 67,7’si ise bilmiyor.

*  Van’ın sosyo-ekonomik durumundan haberdar olmayanların oranı % 45,2.

*  Mevcut Van Valisi İbrahim Taşyapan’ın son beş yıldır Van’da görev yaptığını söyleyenlerin oranı % 70,5.

*  Yaşar Kemal’in Vanlı olduğunu bilenlerin oranı % 17.

*  Van’daki üniversitenin adını bilmeyenlerin oranı % 17,4.

*  Kent sakinleri arasında Herhangi Bir Sivil Toplum Kuruluşuna üye olma oranı % 4,8.

*  Akdamar Adası’na hiç gittiniz mi? sorusuna “Hayır” cevabı verenlerin oranı % 51,4.

* Kent merkezinde bulunan Van Kalesi’ne hiç gitmeyenlerin oranı % 8,9.

* Van Gölü kıyısına hiç gitmemişlerin oranı % 12,1; Van Gölü’nde hiç yüzmemiş olanların oranı ise % 27,9’dur.

“Kentte yaşayan her bireyin kentli olduğu düşüncesi problemli bir algı oluşturmaktadır”

Araştırmadan elde edilen söz konusu bulguların Van kent merkezinde yaşayan ve kentli olarak tabir edilen nüfusun büyük bir kısmının kentin tarihi, kentin mevcut sosyo-ekonomik ve idari yapısı hakkında bilgi sahibi olmadığını ortaya çıkardığını belirten Doç. Dr. Suvat Parin, “Kenti bilme ve kente dahil olma noktasında çok zayıf pozisyonda olan kent sakinlerinin bu açıdan kentin geleceğinin inşasında ve imarında söz sahibi olmak gibi bir düşüncesinin olmadığını ve olamayacağını söylemek mümkündür. Araştırma sonuçları kentte yaşayan fakat kentli ol(a)mayan bir nüfusun varlığını işaret etmektedir. Kentte yaşayan sakin ve sakinelerin kenti sadece konutlarından ya da dar anlamda yaşam alanlarından ibaret bir yer olarak değil evlerinin de içinde bulunduğu büyük bir ev olarak görmeleri ve ona göre pozisyon geliştirmeleri gerekiyor. Her birimizin kendi konut alanlarına odaklanması ve kentin diğer alanlarını ihmal etmesi kelimenin tam anlamıyla farkında değiliz belki ama kendi evimizi ve yaşam alanımızı ihmal ettiğimiz anlamına gelmektedir. Van özelinden bakıldığında kentte yaşayan her bireyin kentli olduğu düşüncesi problemli bir algı oluşturmaktadır” diye konuştu.

“Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Van’daki aktörlerin planlama yapması gerekiyor”

Kente sahip çıkma kentin sorunlara duyarlı olma konusunda kurum ve kuruluşlara önemli görevler düştüğünü altını çizen  Doç. Dr. Parin, kentte yaşayan fakat zihinsel anlamda kentin dışında kalan insanları kentin içine çekmek için makro ölçekte başta Valilik ve Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Van’daki tüm etkin aktörlerin bir planlama yapması gerektiğini vurgulayarak yapılması gerekenlerle ilgili şunları söyledi: “ Kentlilik bilincinin kent sakinlerinde yerleşik bir karakter kazanması ve fiiliyata dönüşmesi uzun erimli ve kentteki tüm aktörlerin işbirliği ile mümkündür. Kentte yaşayan fakat zihinsel anlamda kentin dışında kalan insanları kentin içine çekmek için makro ölçekte başta Valilik ve Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Van’daki tüm etkin aktörlerin bir planlama yapması gerekiyor. Örneğin Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve yerel yazılı basın kuruluşlarının işbirliği ile kentin hem tarihinden hem de kentin mevcut halinden kesitler sunan bir yayının günlük 200.000-300.000 arası değişen bir sayıda otobüs duraklarında, kafelerde, parklarda ücretsiz dolaşıma sokulması gerekiyor. Bu söylediğimiz faaliyeti Paris’te 5-6 milyonluk tirajla Parislilere sadece Paris Belediyesi yapıyor. Van’da faaliyet gösteren Sivil Toplum Örgütleri’nin Van’ı bu çerçevede kendi gündemlerine almaları gerekiyor. Üniversite, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yerel Yönetimlerin işbirliği ile özellikle kentten bihaber olan mahallelerde yaşayan kadınlara ve çocuklara yönelik hem seminerler hem de kenti denetimleyebileceği imkânlar sunması bu yöndeki çabaları anlamlandıracaktır.”

“Van Kent Hafızası Toplantıları”

 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Suvat Parin, Van’ın kent hafızasının canlandırılmasına ve kentlilik bilincinin oluşmasına katkı sağlamak amacıyla Van’a dair sözü, önerisi olan, Van’ın dertlerini dert edinenlerin ayda bir araya gelecekleri bağımsız, ancak toplantı sonuçları ilgili kurumlarla paylaşılan “ Van Kent Hafızası Toplantıları” başlığı altında bir platform oluşturma çabası içinde bulunduğunu açıkladı.

Editör: Wan Haber