İSHAK KARA

 

Yüzlerce insanın istihdam edildiği sektörde, yıllık araç satış sayısı on binlerle ifade ediliyor. Deprem sürecinde kısa süreli durağanlığın yaşandığı otomotiv sektörünün temel sıkıntılarından biri, yüksek ÖTV ve KDV oranları ve her sektörde olduğu gibi yeteri kadar desteklenmemeleri…

 

Yüzlerce milyon(trilyon) liraya varan sermaye birikimiyle, Van’ın en çok öz sermaye kaynağı olan sektörlerin başında yer alıyor.

 

Bünyesinde barındırdığı yüzlerce çalışanla, binlerce insana ekmek kapısı oluyor.

Van depremlerinden sonra, ağlamadan, sızlamadan istikrarlı seyirlerini sürdürdüler ve kriz dönemlerinde dahi ayakta durmayı başardılar.

 

Yerli, yabancı patentli onlarca binek ve ticari amaçlı otomotiv markalarını Van ‘a getirterek tüketiciyle buluşturdular.

İstikrarlı politikalarla Van dışında, Hakkâri, Bitlis, Ağrı ve hatta Muş il ve ilçeleriyle köylerine araç satarak bölge statüsüne kavuştular.

 

Binek ve ticari olmak üzere yıllık araç satış ciroları on binleri bulurken, satış ve servis ağında yakaladıkları ciro ise milyarlarca lira (katrilyon) ile ifade edildi.

 

Bu gün itibarıyla, bu dört ili kapsayan coğrafyadaki araç satış ve servis ağının %70 ila  80’ni elinde bulunduran Van otomotiv sanayinin, satış ayağı ve Showroom’larını mercek altına aldık.

 

KANDAŞOĞLU“BU İLDE 1500 BAŞKAN VAR”

Yüzlerce insanın istihdam edildiği, binlerce insanın ekmek kapısı olan otomotiv sektörünün, yoğunlaştığı ipek yolu caddesi güzergâhında bulunan otomotiv showroom’larına hafta sonu yaptığımız ziyarette, söz konusu sektörün sorunlarını ve geleceğini irdeledik.

 

Ziyaretimizin ilk durağı, doğu şirketler grubu içinde hizmet veren, Zahir Kandaşoğlu’nun sahibi bulunduğu, Doğu Otomotiv’di.

Dünyaca ünlü General Motors’un patentini taşıyan OPEL marka araçların satıldığı Doğu Otomotiv’de, sektörün geleceği ve sorunlarını Zahir Kandaşoğlu’ndan dinledik.

 

Sözlerine, devletin ve yerel otoritelerin ilgisizliğine dikkat çekerek başlayan Kandaşoğlu, deprem sürecinde, otomotiv satış ve servis ağının da yapıldığı plaza’nın büyük hasar gördüğünü ve büyük maddi kayıplar yaşandığını belirtti.

Kandaşoğlu, sözlerinin devamında “ Doğu otomotiv kapsamında 90 insan istihdam ediyorum. Her insanın beş nüfusa bakmakla yükümlü olduğunu hesaplarsanız, bu beş yüz kişiye tekabül eder. Yani ekonomi ve sanayinin henüz ekmek kapısı olarak konuşulmadığı bu kentte, bu oran çok iyi. Sadece otomotiv sektörüne 8-10 milyon TL. lik bir yatırım yaptım. Yıllık araç satış kotamız bin civarlarında seyrediyor. Türkiye ortalamasına baktığınızda bu rakam küçümsenmeyecek bir rakam. Yani ayda ortalama 60-70 araç demek. Bu araçların satışında elde edilen ciroyu düşünün ne kadar büyük bir para değil mi? Sadece servis ağında yılda 400 ila 500 milyon gelir elde ediliyordu ve bu da Van ekonomisine kazandırılıyordu” diyor.

Doğu otomotiv olarak, Dünya ve ülke genelinde satılan Opel marka araçların Van’da da tüketiciye sunulduğunu söyleyen Kandaşoğlu, servis ağı konusunda da iddialı konuşuyordu “Doğu otomotiv sanayi ve otomotiv alanındaki tüm yenilikleri anında takip ediyor, Dünyanın her hangi bir yerinde piyasaya sürülen Opel marka aracı, coğrafik koşullara uyumlu olduğu takdirde Van’a getirerek halkın hizmetine sunuyoruz. Bu araçları getirirken fiyat endekslerine fazla bakmıyoruz. Van halkının en iyiye layık olduğunu biliyoruz, bu bilinçle halkımıza hizmet sunuyoruz. Van otomotiv sektöründe en çok yedek parça stokuna sahip firmalardan biri de yine Opel’dir. şu an itibarıyla stoklarımızda üç yüz’den fazla yedek parça stokumuz var ve bu stoklarda ciddi paralar yatıyor. Amacımız halkımızı, müşterimizi servis alanında bekletip mağdur etmemek, servis ağında çalışan ustalar, sürekli olarak peryodik eğitimlerden geçiriliyorlar ve eğitimler için bu güne kadar her eleman başına 7316 dolar harcama yaptım. Benim ustalarım en riskli ameliyatları dahi yapabilir. ”

 

Kandaşoğlu, sektörün yaşadığı sıkıntılarla ilgili de yaptığı kısa açıklamada “ depremde plazamız yıkıldı, altı ay kapalı kaldık, personelimiz farklı kentlere yerleşti ben yinede maaşlarını düzenli ödedim. İş yerimiz 12 ay kapalı kaldı ama maalesef kimsenin selamını dahi almadık, kendi öz kaynaklarımızla ayakta kaldık. Kriz dönemlerinde, hükümetin, odaların ve yerel bürokrasinin bu tür sektörlere sahip çıkması lazım ama maalesef biz bu ilgiyi göremedik. Çünkü bu ilde 1500 başkan var

 

ŞEFİK EREN “ İSTİKRARIN RÖLANTI DA DURMASI LAZIM”

Hyundai otomotiv yetkili satış ve servisi 14 yıllık bir geçmişe sahip.

Yani 14 yıldır bu kentte bölge illerine satış ve serviste hizmet sunuyor.30 insanın istihdam edildiği,

Hyundai’ın öz sermayesi 6-8 trilyon sınırında. Yıllık araç satış kotası 600 ila 800 araç aralığında.

Hyundai Showroom yetkilisi Şefik Eren, Van şehrinin otomotiv satış endekslerinin, nüfus yoğunluğu daha fazla olan kimi şehirlere göre daha düşük olduğunu söylüyor.

 

Van şehrinin, büyük göçler alan ve araç sayısının göçlere rağmen şehir yoğunluğunun belirli bölgelerde yoğunlaştığı için araç sayısının çok göründüğünü idia ediyor.

 

Şefik Bey bu iddialarına da şu sözlerle açıklık getiriyor “Bir Erzurum, Malatya ya da Elazığ’ı düşündüğünüzde bu illerdeki araç satış sayısının daha fazla olduğunu görürsünüz. Ama kentimiz belli noktalarda yoğunlaştığı için, araç sayısı daha fazla gözüküyor. İnsanımızın gelir düzeyi düşük, yüksek meblağlı tüketime fazla yönelmiyor. Temel ihtiyaçlar dururken ev, araba, vs yatırımlara yönelmiyor. 2012 yılında 260 araç sattık. Aslında bu oranın daha da fazla olması gerekir. Çünkü Hyundai bölgede ilgi gören ve coğrafik koşullara uyumlu bir marka.”

 

Otomotiv sektörünün kentte ciddi bir rekabet içinde olduğunu belirten Hyundai plaza yetkilisi Eren “biz bu sektöre 8-10 trilyon yatırım yaptık. Kar marjı fazla olmazsa da bu işi severek yapıyoruz. Hükümetin ÖTV ve KDV oranları ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor. Araç maliyetinin yarısı bu tür vergilere aktarılıyor bu da hem biz satıcıları hem de tüketicileri olumsuz etkiliyor. Düşünün 35 bin maliyetli bir aracın tüketiciye maliyeti 58 bin lira. Yani 23 bin lirası sadece vergiler. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu sistem yok.” Dedi.

 

Deprem sürecinde de, krizi yüz akıyla atlattıklarını ve kimselere el açmadan krizin üstesinde geldiklerini söyleyen Eren sözlerine devamla, Hyundai olarak, servis ve satış alanında tüketiciye çok cazip alternatifler sunduklarını belirterek “yol yardım hizmeti, geçici araç temini, garanti süresi ve cazip fiyat seçenekleriyle tüketiciye büyük kolaylıklar sunan bir markayız. Beş yıl servis garantili ticari ve binek araçlarımızla, müşterimize her türlü kolaylığı sağlıyoruz. Hyundai; iç hacmi, tasarımı, fiyat Kolaylıklarıyla müşteriyi cezbeden bir marka. 2011 depremi sonrasında tüm rakiplerimizde olduğu gibi bizde de kısmi durağanlık yaşandı ama öz kaynaklarımızla bu sıkıntıların üstesinden geldik. Müşterilerimize zamanında ve kaliteli servis ağı vermeyle de bilinen bir markayız. Ülkedeki Pazar payımız %6 ile %11 Aralığında. bizdeki bir diğer fark ise binek türü olarak bilinen on çeşit otomobillerde 40 değişik alt versiyon ve tasarımda aracımızın oluşudur.”

 

Hyundai yetkili satıcısı Şefik Eren, sektörün muzdarip olduğu sıkıntıları ise bu sözlerle ifade ediyor “5615 sayılı SSK primleri yasasının muallâkta kalışı ve netleşmemesi biz otomotiv sektörünü ciddi şekilde kaygılandırıyor. Bu yasa biz işverenler üzerinde büyük bir külfettir. Bu yasa maddelerinin bir an önce sonuçlandırılması ve işverenin önünün açılması lazım. Odaların ve meslek gruplarının bu işin üstünde durması lazım.” Dedi.

 

2014 yılında otomotiv sektöründe 1.sırada yer almayı hedeflediklerini belirten Şefik Eren; “Ek yatırımlar, yeni istihdam ve sürekli yenilenen personel eğitimleriyle Van’da bu sektörde 1.sıraya yükselmeyi hedefliyoruz. Bu çok bir iş değil. Çünkü biz bu işi severek yapıyoruz. şu an itibarıyla bile kalifiye eleman bulmakta zorlanıyoruz. Ama büyük şehir statüsüne kavuşan bir kentin mazeret üretmesi kabul edilemez. Yapacağız, çalışacağız ve başaracağız”

 

GERİ DÖNÜŞ YOK TAM GAZ İLERİ

Otomotiv sektörünü konu aldığımız haberin bu günkü bölümünde otomotiv sektöründe Opel veHyundai firmalarının yetkililerini dinledik.

 

Bir sonraki sayımızda ise, KİA motor da Aydın Ödemiş, Ford satış müdürü Faruk Ekici, Peugeot yetkili satış müdürü Şahin Kaymaz ile sektörü konu alan sohbeti sizlerle paylaşacağız.

 

Bu bölümde öne çıkan başlıklar şöyle

1-90 lı yıllarda Van’da ticari araç alanında satışlarda tavan yapan FORD depremden sonra ne yaptı

2-Son yıların sükse yapan aracı KİA özellikle arazili araç ve jeep modellerinde bölgede yeterli ilgiyi gördü mü?

3-Tasarımı ve güvenliğiyle adından söz ettiren Peugeot, pahalı bir araç mı?

4- Sektörde çalışan personelin söylemleri neler?

5-Otomotiv sektöründe kent ekonomisi nasıl etkileniyor?

Tüm bu soruların cevaplarını ve daha birçok konuyu, önümüzdeki sayıda bulacaksınız.BASKALENEWS

 

 

 

 

Editör: Wan Haber