Dünyada oluşan küresel ısınma ve düşen yağış miktarıyla birlikte Van gölü havzası için de alarm zili çalmaya başladı. NASA tarafından kuraklık verileri açıklanırken, Van'daki kuraklık seviyesinin gözle görülür hale geldiği belirtildi. Düşen yağış miktarı ile oluşan buharlaşmanın ciddi oranda farklılık gösterdiğini anlatan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Türkiye'de ciddi oranda bir kuraklığın yaşanacağını, ancak en büyük kuraklığın Doğu'da etkili olacağına dikkat çekti. Doç. Dr. Alaeddinoğlu, Türkiye'nin doğusunun karasal iklim nedeniyle kuraklığı daha çok hissedeceğini belirterek şunları söyledi:

"Önümüzdeki yıllarda bu bölgede sıcaklığın 4 dereceye yükseleceğini biliyoruz. Fırat ve Dicle havzaları su sorunu yaşamayacak. Ancak Van gölü kapalı havzası maalesef küresel ısınmanın etkisiyle su sorunu ve kuraklıktan çok etkilenecektir. Göl havzasında şu anda kişi başına düşen su miktarı bin 500 metreküptür. Bu büyük bir sorundur. Aslında bu sorun çoktan başlamış durumdadır. Kuruyan göl, akmayan dereler ve çeşmeler bunun göstergesidir. Diğer taraftan buharlaşmaya baktığımız zaman yıllık yağış ortalaması 300-350 milimetre iken buharlaşma 1000 milimetrelerde. Buradaki açık 700 milimetredir ve bu sorun sürdürülebilir değildir."

"MEVCUT SU KAYNAKLARINI GELECEĞE TAŞIMALIYIZ"

Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını ve mevcut su kaynaklarının geleceğe taşınması gerektiğini belirten Doç. Dr. Alaeddinoğlu, şunları söyledi:

"Su zengini bölgelerimiz var. Ama bu varlıklarımızı etkili kullanıp ileriye taşımak zorundayız. Van gölü havzası alarm vermeye başladı. Nüfus dramatik bir şekilde artıyor. 2015 yılında çok kar yağdı. Buna kanmamak lazım. Bu iyileştirme yapar göllerimiz ve barajlarımız dolar demeyelim. Bölgedeki yağmur ve kar yağışlarında geçen yıllara oranla ciddi azalma var. Çünkü artan sıcaklıklardan dolayı buharlaşma oluyor. Acilen Van Gölü havzası içerisinde yetkililerin çözüm alması gerekiyor. Çünkü 15 yıl içerisinde bu sıkıntıları ciddi olarak yaşamaya başlayacağız. Mevcut su kaynaklarını geleceğe taşımak için mevcut barajların iyileştirilmesi ve yeni barajların kurulması gerekiyor." 

Editör: Wan Haber