75 yıllık bir geçmişe sahip olan Kardeşler Çay Evi, yaşayan bir tarih gibi ve aynı zamanda birçok vatandaşın buluşma adresi. Mekanın çayı da güzel olunca, içen bir daha istiyor. Ve gün boyunca kahvede şu sesler yankılanıyor; “Dolayı doldur bi çay... Tazeleee...”

Bu güne kadar üst düzey bürokratlar dahil birçok kişinin buluşma ve kentin sorunlarının tartışıldığı bir mekân olan Kardeşler Çay evi, dışarıdan gelen vatandaşların da uğradığı bir yer.

BİLİNEN BİR MEKÂN

1942 yılından beri faaliyette olan ve o günden bu güne işyerlerinin aralıksız hizmet verdiğini söyleyen Kardeşler Çay Evi sahibi Dolayı Öztürk, “Kalitemiz ve müşteri memnuniyetimiz olmasaydı bu tezgâh bu günlere gelemezdi”” diyor.
Gazetemize açıklamalarda bulunan kahvenin sahibi Dolayı Öztürk, şunları anlattı; “48 yaşındayım, ilkin Hacı İhsan'ın yanında işe başladım. 75 yıllık bir kahvemiz var. 32 senedir ben devam ettiriyorum burayı. Yaklaşık 50 sene de benim ustam burayı çalıştırmış. O vefat ettikten sonra ben devam ettirdim. Bu mekanın Van'’ın en eski çay ocağı olması insanlara güven veriyor, bilinen bir mekân olmasından dolayı insanlarımız güven içinde gelip oturuyorlar, çaylarını içiyorlar, sohbetlerini ediyorlar. Herkesimden insanların geldiği, tercih ettiği bir işletmeyiz. Dışarıdan gelen misafirlerimiz oluyor, onların burayı tercih etmelerindeki en önemli sebepler arasında çok eski bir tezgâh oluşumuz, tarih kokuyor olmamız, temiz ve nezih oluşumuz, gelen herkese karşı ahlaklı ve dürüst olmamız. Ki bir esnafın sahip olması gereken en önemli değer ahlaklı olmasıdır. Bununla beraber güven duydukları, huzur buldukları bir yer olmamızdır.””

BULUŞMA ADRESİ

Van’'da uzun yıllardır hizmet veren, geçen süre zarfında da çok renkli simaların uğradıkları bir adres konumuna gelen Kardeşler Çay Evi'nin sahibi Öztürk, duydukları memnuniyeti şu sözlerle ifade ediyor; ““Kahvehanemiz Van’'ın en işlek ve merkezi konumunda olan bir mevkide. Sabahın ilk ışıklarıyla iş yerimizi açıyoruz. Dışarıdan gelen insanlar ve sabah namazından sonra dağılan cemaat direkt olarak açık olduğumuzu bildikleri için çay ocağımıza geliyorlar. Sabah çok erken açıyoruz, gece de çok geç vakitlere kadar açık kalıyoruz. Bu da çok tercih edilmemize sebep olan etkenlerden biri. Kardeşler çay evi olarak sadece Van merkezde değil birçok ilde ve kişilerce bilinen ve tanınan bir adresiz. Bunu yıllardır hiç taviz vermediğimiz hizmet anlayışımıza ve hoş görülü, ahlaklı oluşumuza bağlıyoruz. Kardeşler çay evine gelen mutlaka memnun olarak ayrılmış ve sonrasında defalarca gelmiştir. Diyebilirim ki bu şekilde birçok abonemiz bulunmakta, bunun yanı sıra dışarıdan gelen bazı ünlü simaların da uğrak yeriyiz. Kardeşler çay evine gelen ünlü gazeteciler, milletvekilleri, ses ve tiyatro sanatçıları gibi birçok alanda yer alan renkli simaları burada ağırlamışız. Bazılarını örnek verecek olursak şöyle sıralayabiliriz; Tayfun Talipoğlu, Haluk Levent, Burhan Kayatürk, Lezgin Botan... Ve daha ismini sayamayacağım birçok kişi Van'’a geldiğinde bize uğrayıp çay içmeden gitmezler. Van'’daki bütün kamu kurum amirleri, iş adamları, memurlar, esnaflar ve emeklilerin geldiği, çay içtiği bir işletmeyiz.””

KAHVECİLİK ZOR MESLEK

Her iş kolunda olduğu gibi kendi işlerinin de zor yanlarının olduğunu söyleyen Öztürk karşılaştıkları zorlukları şu şekilde anlattı; ““Kahvecilik çok zor bir meslek, sabır isteyen bir meslek çünkü gelen müşteri oturur oturmaz çayının hemen önüne gelmesini istiyor. Önüne çayı hemen konulmayan insanların hepsi de bir değil, bazen asabi insanlar gelebiliyor, bu gibi durumlarda bizler güler yüzlü oluyoruz, hoş karşılıyoruz. Böyle yapmazsak bu iş yürümez, bu ve benzeri sıkıntılarla karşılaşabiliyoruz. Kahvecilik zor bir iştir, bana göre en zor ve titizlik isteyen mesleklerden biridir”. Sabır gerektirir.”

“KAHVECİLİK, HAYAT OKULUDUR, YÜKSEK LİSANS GEREKTİRİR!”

Kahvecilik mesleğinin kolay bir meslek olmadığını, kimin ne istediğini anlamak için uzun yıllar bu işte ter dökmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk sözlerini şu şekilde tamamladı;  ““Kahvecilik öyle bir meslekki, hani hayat okulu diyorlar ya bence yüksek lisans gerektiren bir meslek. Çünkü buraya bir birinden farklı öyle insanlar geliyor ki! Her kesimden herkes geliyor. Kahvehanemize gelen müşterilerimizin simalarına bakarak nasıl bir çay içme zevklerinin olduğunu sezebiliyoruz. Mesela dışarıdan gelen birinin çayı demli mi yoksa açık mı içtiğini, süzgeçli mi yoksa kaymaklı mı sevdiğini gözlerinden anlayabiliyoruz. Örneğin sizinle sohbete başlamadan ben sizin çayı açık ve süzgeçli içtiğinizi htim ve o şekilde ikram ettim. Vanlı'nın sevdiği kaymaklı çaydır, ama dışarıdan gelen açık ve süzgeçli içer. Bizim sürekli gelen müşterilerimiz var, onları zaten ezberlemişiz. Kahvehanemizde yaşanan diğer bir güzellik de tespih alışverişi yapanlar var, Kehribar, Koka ve Olta taşı gibi çeşitler satılıyor. Bunun bize avantajı da oluyor, şu şekilde;  Dışarıdan duyanlar ya da bilenler ihtiyacı olduklarında gelip tespih alıyorlar, bunun alışverişini yapıyorlar, çok değişik bir ortam oluşuyor, tespih çeşitleri hakkında sohbetler yapıyorlar. Kehribar denilen tespih çeşidinin burada 15 bin TL gibi bir rakama satıldığına şahit oldum”...”

Kaynak: Prestij Gazetesi - Mürsel ÖNER / M. Selim KURT

Editör: Wan Haber