Rıdvan CAN

Doğu şirketler bünyesindeki 13 şirketten biri olan Doğu Medya A.Ş’ye bağlı Van Tv, Doğu Radyo Diyarbakır ve Antalyalı iş ortaklarına satıldıKandaşoğlu ailesinin 13 yıl önce başlayan medya serüveni satışla son buldu. Zahir Kandaşoğlu televizyon alarak medya sektörüne girişini ve satış kararını, medya serüveninin bilinmeyen ayrıntılarını Vansesi Gazetesi'ne anlattı.

Van TV satış sözleşmesi gereği 6 ay süreyle Van’dan yayın yapacak. Yeni imtiyaz sahipleri Van TV ismini değiştirme ve yayın merkezini başka ile götürme hakkını 6 ay sonra kullanabilecek. 2003 yılında eski MHP Van Milletvekili Ayhan Çevik’in kardeşinin sahibi olduğu Çınar Tv’yi satın alarak medya sektörüne giren, televizyona yapılan yatırımlarla uydudan yayın yapmaya başlayan Van TV’nin satışının sözleşme imzalayarak kesinleştiğini anlatan Doğu Şirketler Grubu Doğu Medya A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Zahir Kandaşoğlu televizyonun zarar etmesine rağmen Van’ın sosyal ve kültürel ihtiyacı ve tanıtımı için yayınına bütün zorluklara rağmen devam ettiklerini ancak ilgisizlik, bazı olumsuz gelişmeler nedeniyle satmak zorunda kaldığını söyledi. Kandaşoğlu,  “Açık ve net söylüyorum benim şuan 13 şirketimin 13’ü de gitseydi ben bu kadar üzülmezdim. Ben memleketim olan Van’ı çok seviyorum. Van’da yatırım yapmaktan mutlu oluyorum. Ancak Van için çıktığımız yolda bize manevi olarak destek olmayanlar ve bazı kendini bilmezler moralimizi bozdular. Satış kararı almamıza neden oldular. Bizi ailece olarak medya sektöründen soğuttular.   Sonuçta satışa karar vererek medya sektöründen çekildik.

 Doğu Şirketler Yönetim Kurulu Başkanı Zahir Kandaşıoğlu’nun Van TV ve Doğu radyonun satışıyla ilgili gazatemize yaptığı çarpıcı açıklamaları:

TELEVİZYON ALMA FİKİRİ NASIL VE NE ZAMAN BAŞLADI?

2001 yılında Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına seçildim. O dönemin Valisi Durmuş Koç, beni makamına çağırdı. Bana  “Senden özel bir ricam olacak. Van’da yerel yayın yapan Çınar TV’yi senin satın almanı istiyorum.” dedi.  Bende “Sayın Valim bu benim işim değil, bu işi bilmiyorum.  Dedi ki “Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olmuşsun.  Ben dedi bu televizyonun yayınlarını izliyorum gidişatı dâhil hiç hoşuma gitmiyor. Çınar televizyonu satışa çıkarılmış, başkası alacağına siz alın. Televizyonu alırsan iyi olur“ dedi. Valimiz öyle diyerek beni teşvik edince bende Ticaret Sanayi Odası’nda yönetici olan Feridun Irak, Serdar Orhun ve Osman Cacım arkadaşlarımı çağırdım, gelin ortak olalım. Bu bizim memleketimizin meselesidir. Sizde bana destek verin birlikte alalım dedim.  Onlar da ‘Başkan biz şuan giremeyiz” dediler. Ancak ikna edemedim.  Bende kalktım ailemi topladım, görüşlerini aldım. Daha sonra Ayhan Çevik ile konuşarak anlaştım ve Çınar TV’nin yasal sahibi olduğu şirketi aldık.

TELEVİZYONU KAÇA ALDINIZ?

2001 yılında Çınar TV için 260 bin lira verip aldık Televizyonu aldıktan sonra şirketin RTÜK, elektrik, vergi, sigorta gibi borçları nedeniyle çok sıkıntılar yaşadık.  o daha sonra bize çok pahalıya mal oldu şirketin üzerinde çok ciddi borçlar vardı. Bize pahalıya mal oldu. Yeni yayın ekibi kurduk. Göreve Baki Karaca ve diğer arkadaşları getirerek televizyonu onlara teslim ettik. Televizyonun yeterli yayın cihazı yoktu. 7 bin lira harcayarak yeni cihazlar aldık. Onlarda o günün şartlarında bir düzen kurdular.  Haber saati izlenme oranı yükseldi. 10 yıla yakın birlikte çalıştık.  Depremden üç ay önce bir milyon dolar harcayarak teknik yapımızı güçlendirdik.  2011 depreminde stüdyolarımız yıkılınca bir milyonda gitti,  binalarımızda yıkıldı.  Depremde arkadaşlarımızın morali bozuldu. Biz hasarlı binanın içinde yayın yapamayız diyerek ayrıldılar. Tekrar yeni bir ekip ve çadır stüdyo kurduk. Çadırdan yayın yapmaya başladık Türkiye’nin bütün ulusal kanalları Van TV’yi konuştu

ÇADIR TV OLDUNUZ

200-300 bin lira harcayarak Erciş yolu üzerinde bulunan beton santralinin yanına çadır stüdyo kurarak çadırda yayınlarımızı sürdürdük.  250 metrelik uydu direğimizi ve yayın cihazlarımızı çadıra monta ettik. Deprem dönemi çadırda da olsak Van halkına moral olsun düşüncesiyle çok zor koşullarda yayın yapmaya, Van’ın sesini dünyaya duyurmaya çalıştık. 

UYDU YAYINI NASIL BAŞLADI

Deprem sonrası 2 milyon lira harcayarak yeni stüdyolar kurdum. Hemen uyduya geçelim diyerek uyduya müracaat ettik. Dönemin siyasileri uyduya çıkmamıza engel çıkardılar. Böyle olunca kapatmayı o zaman düşündüm.  Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım köprülü alt geçidin açılışı için Van’a geldi.  Bakan Beye sitem ederek televizyonumuzu görmeye davet ettim.  Bakan Bey stüdyoları gezip gördü.  Bana Van’da nasıl böyle bir yatırım yaptın, tebrik ediyorum dedi.  Ben yaptım ancak Türksat yer vermiyor.  Türksat Genel Müdürü’nü arayarak Van Tv’ye hemen uyduda yer verin diye talimat verdi. İki günde sözleşmemizi yaparak yayına başladık. Şimdi 3 kıtada yayın yapıyoruz.  Van’ın en büyük STK’ları hayırlı olsun demedi, tebrik bile etmedi.

NE KADAR GELİR ELDE ETTİNİZ?

Bütün belgeler ordadır.  10 yılın içerisinde bu televizyonun 6 milyon lira gideri, reklam ve yerel seçim gelirleri dâhil 266 bin lira geliri olmuş.  Bu 6 milyon liranın içinde de diğer şirketlerin araç gereçleri kullanılmıştır.  Bina kirasını, elektrik, su giderini,  30 personelin günlük yemeğini saymıyorum.  Yalnız harcadığım parayı söylüyorum.  Cebi yanan ve canı yanan kişi bilir, bunu başkası bilmez. Ama buna karşılık Van halkından, STK’larından, Van’ın meslek odalarından, Van’ın vakıflarından, Van’ın federasyonlarından,  iş adamlarından reklam karşılığı maddi destek alamadık.  Maddi destekten vazgeçtim manevi destekte göremedim.

TELEVİZYON SİZE KAÇA MAL OLDU?

Televizyonu ilk aldığımda 700 bin lira masraf ettim. Bir milyon dolar depremden önce stüdyolara ve cihazlara harcadım. Deprem vurdu yıktı.   Sigortası yoktu oda öyle gitti.  Depremden sonra yeni stüdyoların yapımına 2 milyon lira harcadım. Allah şahittir bu güne kadar da 2 milyon TL de Türksat ve RTÜK’e ödedim.  Yani bu televizyon şuana kadar bana 6 milyon TL’ye mal oldu.

SANAYİCİ, İŞ ADAMI REKLAM VERİYOR MU?

Bu memleket yağcılıktan dolayı hep kaybediyor. Ben Van için kendimi heder ettim.  Van için konuşuyorum. Van’ın geleceği için bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ama bazı siyasiler bir dönem beni istemiyorlardı. Esnaflar,  üreticiler, sanayiciler, iş adamları birilerinin vasıtasıyla dışarıdan gelen bilmedikleri, tanımadıkları dergiye, rehbere reklam veriyorlar.  Ne ilginçtir Van’ın televizyonuna, gazetesine, radyosuna aynı reklamı vermiyorlar.  Bunun dışında canlı yayına birini davet ediyoruz zor bela getirebiliyoruz.  Gece gündüz Van’ın tanıtımını yapıyoruz. Harca, harca, harca artık tıkandım.  Her ay ortalama 200 bin lire giderimiz var.  Gelirimiz ise 15 bini geçmemiştir.

SATIŞA GÖTÜREN KIRILMA NOKTASI NEYDİ?

Üniversite mezunu 50’ye yakın genç arkadaşımızı televizyon ve radyoya alarak yeni bir kadro kurduk. İstanbul’da televizyonculuğu profesyonel olarak yapan, bilen medyayı ve teknolojiyi bilenleri göreve getirdik. Arkadaşlarımıza eğitimler verdik. Bir düzen kurduk.   Van TV’yi ulusal televizyon yapacağız diye hedef seçtik.  Bir gün toplanarak işi bırakma kararı aldılar.  Bu ücret olursa çalışırız olmazsa çalışmayız diyerek rest çekerek o günkü canlı yayına çıkmadılar. Canlı yayını iptal ederek ayrıldılar. Bu olaydan sonra ailemizin tamamının morali bozuldu.  Bizi en çok kahreden ve moralimizi bozan satış noktasına getiren olay bu oldu. Ben 2 yıldır reklam departmanı kuramıyorum. Genel yayın yönetmeni, program yapımcısı bulamıyorum.  İl dışından ünlü bir sanatçı getirmek istiyorum bana “Van’a geliş gidişim 2 gündür.  Bütün konserlerim iptal olacak. 50 bin lira verirseniz gelirim” diyor. Program yapabilecek yazar, bilim adamı, ekonomist getirmek istiyorum. 10 bin ödemen lazım diyor. Siyasiler, vekiller, belediye başkanları, iş adamları cesaret edip televizyona, halkın karşısına çıkmıyor.  Birkaç dernek başkanı var her gün onları çıkarınca bu sefer yanlış anlaşılıyor. Neden bu adamlar her gün çıkıyor. Gel kardeşim sen çık. Onu da istemiyor. Bu bölge iki partinin yani BDP ve AKP ‘nin arasında sıkışıp kalmış. Hangisinin hoşuna gitmediyse o sana tavır alıyor. Eleştiriye kimsenin tahammüllü yok.  Ben taraf değilim.

KIZINIZ SATIŞA ÜZÜLMEDİ Mİ?

Van TV’yi bana kimse zorla sattırmadı. Tüm yürekliliğimle söylüyorum zararmış ziyanmış benim hiç umurumda değil Bana bu televizyonu sattıran aslında kızım oldu. Yoksa hiçbir şekilde satmazdım. Kızımı bu işin başına genel yayın yönetmeni yaptım.  Kızım hangi kurumu hangi iş adamını ziyaret ettiyse morali çok bozularak, kahrolarak geri döndü.  Bir gün bana  “ Bu televizyonu ister sat, ister satma ben bir saniye bu televizyonun başında olmam “ dedi.  O günden sonra feleğim şaştı. Kızımı televizyon için Bilkent üniversitesinde okuttum. Radyo televizyon ve mülteci tercümanlığı yanında üç dil biliyor. Kızım Van’da ilgisizliğe, duyarsızlığa en fazla 1 ay dayanabildi.  Kızım okudu ve bu göreve geldi. Bu kadar sorun sıkıntıyı yaşayınca bana dedi “Baba sen yanlış bir yoldasın sen kendini bu kadar heder ettin, bu kadar moralini bozdun. Kusura bakma ben bunu yapamam.  Bu ilde bu işte ısrarla çalışma mı istersen beni evlatlıktan da reddet, ama ben bugün görevi bırakıyorum” dedi ve bırakarak eve gitti.  Ondan sonra benim hayatım, kararlarım değişti.

TELEVİZYONCULUK YORDU MU?

Bütün derdim Van’dır.  Yaşadıklarım beni çok yordu, şevkimi kırdı. Televizyon beni yaşlandırdı. Van’da güzel şeyler olsun istiyorum. Televizyondan dolayı servetimi, siyasi geleceğimi kaybettim. Televizyon olmasaydı ben iki dönemdi milletvekiliydim Bu işi yapacaksan İstanbul’da yapacaksın. Sanatçı orda, programcı,  yorumcu orada.  Her şey elin altında. Siyasiler senin peşinde. Bu bölgede basın yayın hayatı çok yıpratıcıdır. Ön yargı var. Hiç kimseyi memnun edemezsiniz.  Seçim süreçlerinde gel konuş diyoruz, gelmez ondan sonra eleştirir, hakaret eder.  Programa çıkmazlar birde telefon açarlar senin muhabirin böyle dedi. Arkadaşım ben sunucunun bekçisimiyim. Sunucu canlı yayındadır haberine göre yorum yapar.  Böyle yorum yapma böyle yap böyle bir dünya var mı? Bana telefonda resmen hakaret ediyorlar. Biz seçim akşamı Anadolu Ajansının seçim çalışmasına bağlandık. İHA ve Anadolu Ajansı ile sözleşmemiz var. CİHA ile bir sözleşmemiz yok. Mecburuz bizim başka bir çaremiz yok.   Anadolu ajansı yanlış seçim sonuçları verdi. Benim televizyonum basıldı, personelime hakaret edildi, benim yolum kesildi. Haberi ajans yapıyor bende onu veriyorum.

ŞİRKETİ KİM ALDI?

Satış kararını aileme ağabeylerime danışarak aldım.  Kendi aramızda da huzursuzluk başladı. Çünkü her ay biz 250 bin lira kaybediyoruz.  Benim abim dedi ki her ay Van’da bir daire ev kaybediyorsun buna bir çözüm bulalım. Bende eşimize dostlarımıza haber gönderdim.  İstanbul’da bu işle özel ilgilenenlere iyi bir firma varsa medya şirketimizi devretmek istiyoruz dedik.   Önce ailece işletme kararı almıştık yetki bizde, işletmeyi alan şirkete devredelim dedik.  İstanbul’da reklam ajansı, Ankara’da oto galerileri, yap sat işleri yine Erbil’de işleri olan Diyarbakırlı Nedim Dalga,  Antalyalı Gürcan Bayrakçı ortaklık firması talipli oldu.  İşletmenin iki taraf içinde zor olacağını söyleyerek satın almak istediklerini belirttiler.  Televizyona 6 milyon harcama yapmışız dedik.  Yarısını verebiliriz dediler.   Konuşup anlaştık. Doğu Medya A.Ş’yi isim haklarıyla birlikte ortaklar satın aldılar. 

VANLILARA NEDEN SATMADINIZ?

Buyursunlar. Alacak Vanlı mı?  Talipli Vanlılar olsaydı biz para dahi almazdık Yeter ki Van’da alan olsaydı. Hani nerde Vanlılar?  Vanlı şimdiye kadar bir reklam vermeyen, bir programa çıkmayan, bir programın sponsoru olmayan anlayış televizyon almaz. Bu işler memleket sevgisi, gönül, cesaret işidir.

SATIN ALAN SİYASİ BİR GRUP MU?

Hayır? Alan arkadaşlar biz yıllardır bu işi yapıyoruz, bizimde reklam ajansımız var ticari amaçla televizyon ve radyoyu aldık. Kesinlikli hiçbir siyasi görüşün kanalı olmayacağız. İdeolojiye bağlı değiliz. Hiçbir siyasi partinin logosuyla almıyoruz dediler. Benim de ön şartım oldu dedim ki, Van TV logosu benim yetkimde olacak.  Van Tv logosu kalacak dedim.  Ama ben şimdi düşünüyorum oda yanlış karar. Bu kararı geri çekeceğiz.  Medyanın işi hiç belli olmaz. İkinci bir şartımda dedim ki Van’da yayın yapacaksınız ve en az 6 ay burada kalacak beraber çalışacağız. RÜTÜK kurallarına uygun bir yayıncılık yapılmasını istedim.  Bizde sorun olmaz dediler.

6 AY SONRA NEREDEN YAYIN YAPACAKLAR?

Ankara’da mı? İstanbul’da mı? Diyarbakır’da mı? Onu biz bilemeyiz onlar bilir. Anlaşmamızda 6 ay Van’da kalıp 6 ay sonra Van’dan yayın yapılmayacak gibi bir düşünceleri var. Van’da merkez kurmayı da düşünüyorlar?

SATIŞ NEDENİYLE SİZİ ARAYAN OLDU MU?

İl dışından dostlarımız çok aradı. Van’dan arayanların sayısı elin parmaklarını geçmez. Yabancılar daha çok üzülüyor. Beni arayıp üzüntüsünü dile getirenlerin hepsi yabancı, hepsi iş adamı hepsi bir dönem burada görev yapan insanlar.  Televizyonun satışına en çok bazı Vanlılar sevinmiştir. Çünkü Zahir Kandaşoğlu televizyona çıkıyor ve her şeyi eleştiriyor diye düşünenler seviniyor.

SİZİ EN ÇOK NE ÜZDÜ?

Ben Vanlıyım bütün servetim Van’da ben burada yaşıyorum.  Van’ın yaşam, iş, sosyal, vizyon kalitesi bozulduğu zaman üzülüyorum. Beni hayatımda çok etkileyen biri Vanspor’un satılması,  1. Ligden mahkemelere düşmesi diğeri Van TV’nin satılması. Vanspor A.Ş’nin trilyonlarca malı serveti futbolcusu vardı 1.ligdeydi 50 milyona sattılar. Kim üzüldü? Van TV’nin satılması ekrandan logonun kalkması değeri daha iyi anlaşılacak.  Ama iş işten geçecek. Van logosu uydudan düşecek,  Eğer utanan varsa utanacak. Çok üzülüyorum bir haftadır toplamda 5 saat uyumamışım.  13 şirketim var hiç biri beni ilgilendirmiyor. 

MEDYA SEKTÖRÜNE GERİ DÖNECEKMİSİNİZ?

Madem döneceksen neden satıyorsun derler.  Bende böyle bir anlayış yoktur. Bazı insanlarda bir radyo var. Ama radyonun arkasında neler yapıyorlar? Biz o kılıflara giremeyiz. Birçok alanda olduğu gibi Van’da ne acıdır ki medya kalitesi, seviyesi çok bozuldu.  Kendini bilmez insanlar Van’a çok zarar veriyor. Hiçbir sorumluluğu olmayan bazıları kafasına göre yazıyor, çiziyor yorum yapıyor.  

Editör: Wan Haber