Rescate Hotels’te düzenlenen çalıştayın açılışında bir konuşma yapan Van Valisi Münir Karaloğlu, Van Gölü Havzası için çok önemli bir konuyu konuşmak için tarafların tamamının buluştuğu bir toplantı yaptıklarını belirtti. Karaloğlu "Çalıştayı yapan kurumlara baktığımızda araştırmayı yapacak üniversitemiz var, parayı verecek bankamız var, işi yapacak çiftçimiz var, destek sağlayacak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız var. E her şey var, niye helva yapmıyorlar diye sorarlar adama. İnşallah bu toplantının sonunda helva yapmanın yollarını da bilim adamları bize, çiftçimize öğretmiş, söylemiş olacak” dedi.
“VAN MEYVECİLİK BÖLGESİ OLACAK”
Vali Karaloğlu, Van’ın meyvecilik bölgesi olacağını belirterek, “Biz Van'da olmayan bir şeyi konuşmayacağız. Yani bu güne kadar hiç olmamış bir şeyi keşfetmeyeceğiz. Bakın bu topraklarda 3 bin yıl önce Urartuların yapmış olduğu sulama kanalları ile, bentleri ile barajlarıyla bilmiyorum. Belki dünyada ilk defa sulu tarımın yapıldığı yerdir. Buna baktığımızda eski Van evlerinin bahçelerinde aynı bahçede 10 - 12 çeşit elmanın olduğu, armut çeşitlerinin bulunduğu bir ilden bahsediyoruz. Biz elimizdekileri yok etmişiz şimdi gelip Van'ımızı yeniden bulmaya çalışıyoruz. Bu bölgede dünyanın ilk sulu tarımının yapıldığı bir bölgedir. Bize özgü çok önemli meyve türlerimiz var. Van'a özgü elma türleri, armut türleri, Erciş'e özgü üzüm çeşidimiz var. Bölgenin hem meyveciliği hem bağcılığı var, ama biz maalesef son yüzyılda bütün değerlerimizin üzerini külle, toprakla örttüğümüz gibi, bölgenin meyveciliğini, bağcılığını da öldürmüşüz. Şimdi kaybettiklerimizi yeniden arıyoruz. Onun içinde hocalarımıza üniversitemize ihtiyacımız var. Bize ışıldak olacaklar. Işık tutacaklar. Ve bölge meyvecilik bölgesi, bağcılık bölgesi olacak. Önce bunu tespit etmek lazım” şeklinde konuştu.
“BÖLGENİN KENDİ TÜRLERİNİ MUHAFAZA ETMEMİZ LAZIM”
Bölgedeki meyve türlerinin mutlaka muhafaza edilmesi gerektiğini belirten Karaloğlu, “Meyve çeşitlerine baktığımız zaman da bir bodur elmanın furyası geliyor. Sizin geçmişten gelen bütün türlerinizi yok edip gidiyor. Bizim bölgenin kendi türlerini de muhafaza etmemiz lazım. Bu gün belki çok önemsemediğimiz bazı elma türlerinin gelecekte çok daha fazla para edebileceğini de göreceğiz. Çünkü insanlar farklı lezzetler arıyor. Farklı elma türlerini de tatmak istiyorlar. Onun için bu farklı bizim geleneksel olarak bahçelerimizde var olan meyve çeşitlerini muhafaza etmemiz lazım” ifadesini kullandı.
“ENGEL OLMAZSAK VAN KENDİSİNİ TAŞIR”
Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ise konuşmasında, önüne engel olunmadığı taktirde Van’ın kendisini taşıyacağını belirterek, “Bugün gerçekten çok önemli, çok anlamlı bir toplantı yapıyoruz. Vangölü Havzası Meyve Yetiştiriciliği Çalıştayı yapıyoruz. Ben her zaman söylüyorum. Diyorum ki aslında bizler Van'ın önüne engel olmazsak Van kendisine taşır. Van gerçekten geleceği yönelik sahip olduğu potansiyeli harekete geçirdiğimiz zaman Van bölgede ve ülkede çok güçlü adımlar atacağının ülkeye hizmet edeceğine inancımız sonsuzdur. Bu çalıştayla, meyvecilikle ve sebzecilikle ilgili noktalarda adım attığımız zaman nelerin olabileceğini de üniversitemizle beraber diğer kurumlar bir araya gelip tartışalım ortaya koyalım ve bu potansiyelimizi harekete geçirelim istedik. Son olarak şunu söyleyeyim, biz Van'ın önündeki engelleri kaldırabilirsek Van kendi kendine yetecek potansiyellere sahip bir kent. Van'ın potansiyellerini açığa çıkaralım” dedi.
Van, Bitlis, Hakkâri ve Muş illerini kapsayan "Van Gölü Havzası Meyve Yetiştiriciliği Çalıştayı" 2 gün sürecek.
