23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde meydana gelen yıkıcı Van depremleri nedeniyle 2012 yılında Deniz ve Çevre Araştırmaları Dairesi Başkanlığı tarafından Van Gölü’nde yaklaşık 1300 kilometre yüksek ayrımlı sığ sismik ve çok ışınlı derinlik ölçerle veriler toplanmıştı. MTA Doğu Anadolu Bölge Müdürlüğü koordinesinde 10 kişilik ekip, elde edilen veriler ışığında çalışmaların detaylandırılması için göl batimetri (dip topografyası) haritasının hazırlanması, Van Gölü’nün akıntı durumu, sıcaklık, tuzluluk, iletkenlik, ses hızı gibi oşinografik özelliklerinin belirlenmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Van Gölü’nde ilk defa detaylı yapılan çalışmayla aktif tektonik hatlarla ilişkili olan Van fayının Van Gölü tabanında meydana getirdiği morfolojik deformasyonların haritalanması, Van Gölü tabanındaki çökel geometrisinin incelenmesi, Van Gölü doğu yarısının ayrıntılı batimetri haritasının oluşturulması, göl içerisindeki akıntı rejiminin tespitine yönelik verilerin oluşturulması, göl suyunun sıcaklık, tuzluluk, iletkenlik değişimlerinin ortaya konulması amaçlanıyor. Çalışmalar sonucunda elde edilecek veriler değerlendirilerek rapor hazırlanacağı ve faydalanmak isteyen kişi, kurum ve kuruluşların kullanımına sunulacağı belirtildi.

“FAYIN DEVAMINI ARAŞTIRMAK ÜZERE GÖLDE ÇALIŞMA YAPIYORUZ”
Gölde yapılan çalışmaları yerinde takip eden MTA Doğu Anadolu Bölge Müdürü Ali Aydın, 23 Ekim ve 9 Kasım depremlerinden sonra MTA’nın depremi oluşturan fayın karadan göl içerisine olan devamını araştırmak üzere bir ekiple gölde çalışma yaptığını söyledi. Aydın, “2011 yılında 2 aylık bir çalışma süresinde ölçümler alındı. 45 gündür de aynı amaçla fayın izinin yanında Van Gölü’nün bir takım özelliklerini, taban topografyasını, yoğunluk, akıntı gibi özelliklerini ortaya koymak amacıyla çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Çalışma tamamlandığında proje ekiplerimiz verilerini değerlendirdikten sonra Van Gölü’nün bir envanterini ortaya koymuş olacaklardır” dedi.


Proje Başkanı Jeoloji Mühendisi Mehmet Ali Genç ise, Van depremi sonrasında genel müdürlüklerinin olası fay hatlarının belirlenmesi amacıyla bir proje oluşturduğunu belirterek, “Biz bu proje kapsamında Van Gölü’nün doğu kıyısında detaylı batimetri haritası ve bunun dışında sismik çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların sonuçları değerlendirilerek, rapor haline getirilecek. Biz de proje kapsamında Van Gölü’nün doğu kıyısının morfolojik özelliklerini ortaya koyabilmek, karadaki fayın gölde devamının olup olmadığını belirlemek amacıyla farklı çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu.

""

“VAN GÖLÜ DÜNYANIN EN BÜYÜK SODALI GÖLÜDÜR”
Van Gölü’nün dünyanın en büyük sodalı gölü olduğunu ifade eden Kamp Şefi Jeofizik Mühendisi Mithat Aydın, mayıs ayında çalışmalara başladıklarını söyleyerek, “Yaklaşık 1-1,5 aydır gölde çalışmalarımızı yapıyoruz. Çalışmalarımızla gölün doğu kıyısının batimetri haritasının oluşturulmasını, göl içerisindeki akıntı rejiminin tespitine yönelik verilerin oluşturulmasını, göl suyunun sıcaklık, tuzluluk, iletkenlik değişimlerini ortaya koymayı amaçlıyoruz. Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür, ayrıca Türkiye'de bulunan en büyük göldür. Çok sayıda koyu bulunan Van Gölü'nün yüzölçümü 3 bin 713 kilometrekaredir. Göl etrafı karadan 430 kilometredir. Suları tuzlu ve sodalıdır. Göl suyu tuzluluk oranı yüzde 0.19, pH'sı ise 9.8’dır. Karadeniz’in tuzluluk oranı yüzde 0.18’dir. Bu yüzden Van Gölü yüksek rakıma ve sert kış mevsimine rağmen donmaz. Göl su seviyesi iklime bağlı olarak yükselip düşmektedir. Ancak ortalama olarak denizden yüksekliği 1646 metredir. Gölün ortalama derinliği 171, en derin yeri ise 451 metredir” ifadelerini kullandı.

“VAN GÖLÜ’NÜN DOĞU YARISININ TABAN BATİMETRİ HARİTASINI DA ÇIKARTACAĞIZ”
Ekipte Jeofizik Mühendisi M. Burak Aydın ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Metin Sarıaslan’ın da yel aldığını ifade eden Jeoloji Yüksek Mühendisi Barbaros Şimşek de, göl tabanı batimetri haritası, akıntı, sıcaklık, tuz, iletkenlik ve ses hızı gibi değerlerin ölçüldüğü bir çalışma yaptıklarını kaydetti. Şimşek, “Sistemlerimiz üç tanedir. Akıntı ölçer, çok ışınlı sistem ile iletkenlik, sıcaklık ve derinliğe bağlı olarak değişimi ölçen cihazlardır. Tekneyle Van Gölü’nde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bundan sonra da ulaşmak istediğimiz hedefe vardığımızda çalışmalarımızı tamamlayacağız” diye konuştu.

Editör: Wan Haber