Van'da gazetecilik yapan gazeteciler, üyesi oldukları Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti'nden üyeliklerinin iptal edilmesine tepki gösterdi. Eğitim Sen Van Şubesi Konferans Salonu'nda yapılan toplantıya; BDP Van İl Örgütü Basın Danışmanı Aziz Yacan, foto muhabiri Ubeydullah Hakan ile hala cemiyette üyeliği devam eden Oktay Candemir katıldı. Açıklamayı yapan Candemir, uzun yıllardır bölgede gazetecilik yaptıklarını belirterek, özgür basın çalışanları olarak çalıştıkları süre içerisinde birçok defa devletin fiziki ve psikolojik saldırılarına maruz kaldıklarını belirtti. Candemir, "Kimi zaman faili meçhul cinayetlere kurban gittik, çoğu zaman işkencelerden geçirildik, çoğu zaman da tutuklanarak cezaevine konulduk. Hala da bugün onlarca arkadaşımız cezaevindedir. Arkadaşlarımız hukuksuz bir biçimde sadece gazetecilik faaliyetlerini yürütmelerinden ötürü 2 yıldır cezaevinde tutuluyor" dedi.

'Gazeteciler tutuklandığında cemiyet hiçbir açıklama yapmadı'

Özgür basın üzerinde uygulanan baskı ve sindirme politikaların hala devam ettiğini belirten Candemir, "Bunun son örneği Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti'nde yaşanmıştır. Cemiyete yıllardır üye olan ve şu anda BDP Van İl Örgütü Basın Danışmanı Azim Yacan ve yıllarca özgür basında çalışmış bugün de foto muhabirliği yapan yurtsever-demokrat gazeteci kimliği ile tanınan Ubeydullah Hakan'ın üyelikleri 'gazeteci olmadıkları' gerekçesiyle iptal edilmiştir. Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti'nin 3 yıldır görevde bulunan bu yönetimi Van'da gazeteciler tutuklandığında dahi tek bir açıklama yapmamıştır. Söz konusu cemiyet Türkiye'nin en önemli sorunu olan Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesini öngören ve Van'daki sivil toplum örgütleri (STÖ) tarafından hazırlanan barış deklarasyonuna bile imza atmamıştır. Bu yaklaşımlar aslında söz konusu cemiyet yönetiminin zihniyetini net şekilde ortaya koymaktadır" diye belirtti. 

'Kendisine gazeteciyim diyenler neredeydi'

Üyelikleri cemiyet tarafından iptal edilen gazetecilerin itiraz ettiğini ve bunun karşısında Cemiyet Başkanı'nın "Siz gazeteci değilsiniz, ondan iptal ettik" dediğini söyleyen Candemir, "Bu söylem bize hiç yabancı değil. Kürt gazeteciler tutuklandığında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 'Onlar gazeteci değil' demişti. Cemiyet başkanının ve Başbakan'ın söylemlerinin bu kadar örtüşmesi manidardır. Söz konusu cemiyet yönetimi kimin gazeteci, kimin gazeteci olmadığını belirleme haddine sahip değildir. Biz gazeteciyiz. Ceylan Önkol öldürüldüğünde, Roboski'de Kürtler katledildiğinde, İran sınırında mazot kaçakçıları öldürüldüğünde, özgür basın çalışanları oradaydı. Bugün bize 'Gazeteci değilsiniz' diyenler neredeydi?" diye sordu. 

Gazeteci arkadaşlarının cemiyet tarafından üyeliklerinin iptal edilmesinin kabul etmediğini belirten Candemir, "Ben de arkadaşlarımıza yönelik cemiyetin bu tutumunu kınıyor ve bu haksızlığı protesto etmek amacıyla 9 yıldır üyesi olduğum Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti'nden istifa ediyorum. Buradan gazeteci arkadaşlarımıza bu tutuma karşı tavır almaya çağırıyorum" diye konuştu.

'Bu yaklaşımın ahlaki yanı yok'

Gazetecilik kriterlerinin belli olduğunu ve bunun da evrensel ilkeler ile ortaya konulduğunu dile getiren BDP Van İl Örgütü Basın Danışmanı Azim Yacan ise, "Birkaç kişinin kimin gazeteci olup olmadığını belirlemesi ilginç bir durumdur. Bu kararı alanlar tanıdığımız kişiler, bu kararı almadan önce bizimle paylaşabilirlerdi. İrademiz ve bilgimiz dışında bizim bu şekilde üyeliklerimizin iptal edilmesi kabul edilebilir bir durum değil ve bu yaklaşım iyi niyetle yapılan bir yaklaşım olamaz. Bu yaklaşımın ahlaki bir yanı yoktur. Arkadaşımızın bizim yanımızda yer alarak istifasını sunması bizi onurlandırmıştır" dedi.

'Biz yoğurt satarak geçimizi sağlamıyoruz'

Daha sonra konuşan Ubeydullah Hakan ise, cemiyetin kimin gazeteci olup olmayacağına karar veremeyeceğini söyleyerek, karar alan cemiyet başkanı ile yıllarca aynı eylem ve haberlerde beraberce haber takibi yaptıklarını dile getirdi. 13 yıldan beri geçimini gazetecilik yaparak sağladığını ifade eden Hakan, "Cemiyete giderek neden böyle bir karar aldıklarını sordum. Bana 'sizin gazeteci olmadığınıza kanaat getirdik' diye cevap verildi. Neye göre böyle bir kanaat getirdiklerini sorduğumda 'bunu size söyleyemeyiz' denildi. Cemiyet başkanına orada söylediğimi burada da söylemek istiyorum, biz ne yoğurt satarak geçimimizi sağlıyoruz, ne de restorant vs. sahibiyiz. Bu yapılanı kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" diye konuştu. DİHA

Editör: Wan Haber