Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Temür, Van’ın küçükbaş hayvan potansiyeli hakkında bilgi verdi. Temür, Van’ın yaklaşık 2,5 milyon küçükbaş hayvan varlığı ve 1 milyon 359 bin hektarlık çayır-mera alanlarıyla Türkiye’de birinci sırada yer aldığını söyledi. 

‘’Hayvan sayısı çok ancak verim düşük’’
2013 yılı verilerine göre, Van’da koyun sütü, yünü, keçi sütü ve keçi kılı üretim miktarının Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleştiğini ifade eden Temür, ‘’Üretim miktarının yüksek olması Van’da küçükbaş hayvancılık sektörünün çok iyi durumda olduğunu göstermez. Yüksek görünen bu üretim miktarı koyun-keçi sayısının fazlalığından kaynaklanıyor. Küçükbaş hayvan sayısı fazla ancak verim düşüktür. Ekonomik açıdan düşünürsek esas olan hayvan sayısının fazlalığı değil, hayvan başına düşen verimlilik ve elde edilen ürünlerin değeri üzerinden piyasaya arzıdır.Bu iki esasta da problemlerimiz var.Küçükbaş hayvancılık sektörünü incelediğimizde sıkıntılarımızı daha da net görebiliriz. Bu sıkıntılarımızın aşılması elbette mümkündür. Çünkü bizim küçükbaş hayvancılık alanında avantajlarımız var’’ şeklinde konuştu. 

‘’Verimliliğin yükseltilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmalıdır’’
Yrd. Doç. Dr. Temür, Van’ın hayvancılık sektöründe önemli avantajlara sahip olduğunu dile getirerek, bu alanların verimliliğini arttırmak için bir takım çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti. Van’ın tarım ve hayvancılık alanlarında sahip olduğu avantajları sıralayan Temür, şöyle devam etti: ’’Küçükbaş hayvan sayımızın yüksek olması, norduz koyunu gibi önemli ve verimli, karakaş koyunu gibi bölgeye adapte olmuş son derece dayanıklı koyunların gen merkeziyiz. Hayvansal üretim miktarımız yüksek, yem bitkileri üretimimiz de giderek artıyor. Yavaş da olsa gelişen yem sanayimiz var. Bunun yanında oldukça geniş çayır ve mera alanlarımız mevcuttur. Burada işgücü maliyetinin düşük olması da bir avantajdır. Tarımsal üretimde tecrübeliyiz. İlimizde Ziraat ve Veterinerlik fakültelerimizin olması da bir avantajdır. Bunun yanında ülkemizde canlı hayvan ve hayvansal ürünler ithalatının yüksek olması, gıda sektörünün yüksek büyüme hızına sahip olması ve gelecek açısından büyüme eğilimi göstermesi, tarım ve gıda sektörüne yönelik teşviklerin yüksek olması, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük 5 tarımsal üreticiden biri olmayı hedeflemesi, organik tarım ve tarım ürünlerine ilginin artması, AB müktesebatı ile üretim ve tüketim koşullarında iyileştirmeye gidilmesi gibi fırsatlarımız da var. ‘’ 

‘’Van’ın sahip olduğu avantajları değerlendirmeliyiz’’
Van’ın sahip olduğu avantaj ve fırsatları değerlendirip küçükbaş hayvancılık sektöründe rekabetçi ekonomiye sahip olması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve cazibe merkez olması için bir takım çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Temür, ‘’Meralarımız üzerindeki aşırı otlatma baskısı azaltılmalı, mera amenajman tekniklerine uygun olarak otlatma yapılmalı, mera alanları ıslah edilmeli, çit, içme suyu gibi mera altyapısı iyileştirilmeli, suni mera alanları tesis edilmeli, mera alanlarının yoğun olduğu bölgelerde özellikle küçükbaş hayvancılık yapılmalı, yem bitkileri tarımı arttırılmalı ve çeşitlendirilmeli, sertifikalı yem bitkileri tohumu kullanılmalı, kaba yemin yanında karma ve kaliteli yem kullanımı yaygınlaştırılmalı, bölge şartlarına uygun barınak tipleri belirlenmeli ve bakım alanları buna göre oluşturulmalı, mevcut barınaklar rehabilite edilmeli ve iyileştirilmeli, kaçak ilaç kullanımı, kaçak hayvan girişi gibi unsurlar azaltılmalı ve önlenmeli, veterinerlik hizmetleri geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalı, Irk ıslah çalışmaları yaygınlaştırılarak sürdürülmeli, damızlık hayvan kesimi engellenmeli, toplama, depolama, soğuk zincir gibi tamamlayıcı ve destekleyici tesis ve faaliyetler geliştirilmeli, işletmelerde teknolojik imkanlardan daha fazla yararlanma sağlanmalı, çobanlık mesleği özendirilmeli, eğitim ve yaşam koşulları iyileştirilmeli, işbirliği ve örgütlenme özendirilmeli, tanıtım ve pazarlama faaliyetleri arttırılmalı, kayıt dışı ekonomik faaliyetler engellenmeli, canlı hayvan ve hayvansal ürünlerde fiyat istikrarsızlığı önlenmeli ve tarımsal teşvik ve sübvansiyonlarda süistimalleri önleyici tedbirler alınmalıdır’’ ifadelerini kullandı. (VanEkonomis)

Editör: Wan Haber