Van Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptığı yeni imar planı protokolünün zamanında gönderilmediğini ve halkın hergün biraz daha mağdur edildiğini gerekçe göstererek protokolü fest etiğini duyurdu. BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Demir Çelik, “Bir avuç arsa sahiplerinin menfaatleri göz önüne alınarak hazırlanmış, kentlinin bu nedenle büyük bir travmayla karşı karşıya kalacaktır. Belediye meclisinin plana dahil edilmediği bir plan plan olamaz. Plan kağıt üzerinde bütün ölçekleri doğru olabilir ama planda insanın duyguları istekleri yoksa kamusal menfaat yoksa o plan geçerliliğini ve tarihsel geçerliliğini de yitirmiş olduğundan bizim kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.

Van Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptığı yeni imar planı protokolünün zamanında gönderilmediğini ve halkın hergün biraz daha mağdur edildiğini gerekçe göstererek protokolü fest etiğini duyurdu. Yapılan basın açıklamasına BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Demir Çelik, Van Belediye Başkan Vekili Sabri Abi, kentteki sivil toplum örgütü temsilcileri, mahalle muhtarları ile çok sayıda oda başkanı katıldı. Basın açıklamasını okuyan Van Belediye Başkan Vekili Abi, 23 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde yaşanan depremler sonrasında kentin yeniden yapılandırılması sürecinde yeni bir imar planının yapılmasını belediye olarak başından beri desteklediklerini belirterek, belediyenin bu desteğini ise 8 Şubat 2012 tarihinde Bakanlıkla protokol imzalayarak gösterdiğini belirtti.

Abi: Halkımız büyük bir zarar görmüştür

Bu süreç içerisinde Belediye ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında imzalanan protokol gereği, Belediyenin elinde bulunan planlama çalışmalarına hizmet edecek bütün verileri gerek Bakanlığa gerekse de plan müellifine teslim ettiğini aktaran Abi, “Yaklaşık 15 bin hektar alanı kapsayan plan 2 Etap halinde hazırlanmıştır. 1. Etap Bakanlıkça onaylanarak ilan edilmiştir. Bakanlıkça ilan edilen plana dönük halkın itirazları bizzat Belediyemiz tarafından Bakanlığa iletilmiş, bu itirazlar hala Bakanlıkça değerlendirmeye alınmadığı anlaşılmıştır. Planlama süreci boyunca, Belediyemiz protokolün şartlarına bağlı kalarak imar faaliyetlerini durdurmuş ve Bakanlıkla yapılan yazışmalarda uygun görülen yerlerde inşaat çalışmalarına gerekli izni de vermeyi sorumluluğunun gereği bilmiştir. Bu süreç içerisinde halkımızla birlikte, belediyemizde önemli oranda maddi zarar görmüştür. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan kentimizin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Van Kent Merkezi ile Çevresini içerisine alan İlave ve Revizyon İmar Planları etabı plan müellifi tarafından 26 Aralık 2012 tarihinde Bakanlığa sunulmasına rağmen Plan ne yazık ki bugüne kadar tarafımıza iletilmemiştir” diye konuştu.

Abi: Bakanlık protokolün gereklerini yerine getirmemiştir

Protokolün 6. Maddesi’nde belirlenen hükümlere uyulmadığı gerekçesiyleBakanlık ile Belediye arasında imzalanan protokolün 8 Şubat 2013 tarihi itibariyle hukuken sona erdiğini aktaran Abi, “Bakanlık ile yaptığımız protokolün zamanında ve belirlenen sürede tarafımıza iletilmediğini buradan bir kez daha açıklama gereği duyuyoruz. Bu nedenle söz konusu plan, protokol süresinde tamamlanmadığı için depremde büyük bir sıkıntı ve mağduriyet yaşayan halkımız, ikinci kez büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kalmıştır. Belediye olarak, halkımızın mağduriyetine daha çok sebebiyet vermemek için Bakanlık ile yaptığımız protokolü yasal haklarımız saklı kalmak üzere; Van Kentimizin ve kentte yaşayan vatandaşlarımızın çıkarlarını savunan ve toplumu esas alan noktadan soruna yaklaştığımızın bilinmesini isteriz. 08 Şubat 2013 tarihinde süresi dolmuş bulunan protokol geçerliliğini hukuken yitirmiş bulunmaktadır. Üzerinden de on yedi gün geçmiş bulunan, bu sürede nelerle karşılaşacağımızı bilemediğimiz imar planının geçen bir yıllık sürecinde gerek belediyemiz gerekse kent dinamiklerinin dahil edilmediği de bilinmelidir. Bu süreçte kurumumuzu ve kentliyi rahatsız eden yoğun bilgi kirliliği de yaşanmıştır. Son süreçte belediyemizin taraf olmadığı bu planlama sürecinin merkeziyetçi dayatmalarını kabul etmediğimizi huzurlarınızda ifade etmek istiyoruz” diye konuştu.

Demir Çelik: Bakanlık belediyeye rağmen bu işi yapmıştır

Daha sonra konuşan BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Demir Çelik, “Yaşanan depremler sonrası Van’ın siyasal, sosyal, kültürel ve demografik noktada bir felaket olan depremi fırsata dönüştürmenin ilk olarak devletin bir görevi olması gerekirken, Devlet o günde ötekileştiren, izole eden, irade kıran bir noktada hem Van halkının meşru demokratik hakkından alıkoymuştur hemde halkın dayanışma ruhunu körelten, kirleten bir noktada belediyeyi sürece dahil etmeden, belediyeye rağmen yapmak istemiştir” diyerek konuşmasına başladı.

Çelik: Bakanlık kentteki kimsenin görüşünü dikkate almamıştır

Devletin, süreç içerisinde Van’ı afet bölgesi ilan etmekten kaçındığını ve halen bu süreci sürümcemede bıraktığını aktaran Çelik, “Van’ın büyükşehir olması bizim için anlamlı ve değerliydi. Bu anlam ve değere uygun bir yaklaşım da beklentimizdi. Ancak görünen o ki gerek depremin bilince çıkarılması duyarlığından yoksun, gerekse kentlinin yaşadığından bi haber anlayış günün katı merkeziyetçi devlet anlayışının halen devam etmesi işaret etmesini görmekteyiz. Gönül isterdi ki 9 Kasım depreminden sonra ilgili bakanlıklar bütün şehrin dinamiklerini, sivil toplum örgütlerini dahil edecek bir planlama sürecini Van’ın objektif koşullarını, kültürel, tarihsel mirasını, su havzalarını tarım alanlarını dikkate alan; arsa ve inşaat sahiplerinin çıkarlarına hizmet eden değil, toplumun ve halkın menfaatlerine hizmet eden bir planı zamana yaymadan gerçekleştirmiş olmasaydı ancak bu ne yazıkki yapılmadı. Bu iyi niyet beklentimize rağmen 8 Şubat 2012 tarihinde Bakanlık bu işi başka bir firmaya aktarmıştır. Van’daki sivil toplum örgütlerini belediyemizi dahil etmeden internet üzerinden bir plan hazırlamış olacak ki bu geçerliliği ve yaşanmışlardan amacın uygun olmayacağı bellidir” dedi.

Çelik: Bu plan bir avuç arsa sahiplerinin menfaatlerine göre hazırlanmıştır

Arsa sahiplerinin menfaatlerini ön plana çıkaran bir planın yapıldığına Ankara’dan tanık olduklarını söyleyen Çelik, “Belediye halkın menfaatlerini korumak ve hizmet vermekle yükümlüyse bu sürece dahil edilmesi gereklidir. İlgili bakanlık merkezci yönetiminden ziyade kentte yaşayanların menfaatlerini gözetebilmeliydi. Bu süreç amacına uygun işletilmemiştir. Bizi düşündüren bu hazırlanan planda bir avuç arsa sahiplerinin menfaatleri göz önüne alınarak hazırlanan ve kentlinin yaşayacağı bir travma ile karşı karşıya kalma korkumuzdur. Belediye meclisinin plana dahil edilmediği bir plan plan olamaz. Plan kağıt üzerinde bütün ölçekleri doğru olabilir ama planda insanın duyguları istekleri yoksa kamusal menfaat yoksa o plan geçerliliğini ve tarihsel geçerliliğini de yitirmiş olduğundan bizim kabul edilebilir bir durum değildir” dedi. 

Editör: Wan Haber